Baraj Gölü parsel parsel yağmalanıyor, İlgilisinin, yetkilisinin sesi çıkmıyor.
A HABERDörtler, Bayramhacılı, Menekşe, Karahan, Çınarlı ...
Önceki yazımızda 'Arif olan anlar/Çektirmez kulaklarını' demiştik ya; yanılmışız. İçlerinde Arif'de yokmuş, Arif olmak isteyen de..
Köşe yazımızda değindiğimiz -arazi yağması- iddiamızı ısrarla sürdürüyoruz. Biz bu konunun üzerinde yapışık ikizler gibi dururken, kamu çıkarını gözeterek kaleme aldığımız yazımız hangi makamı harekete geçirmiş olabilir diye düşündük.
Vali Sayın Süleyman Elban, Çukurova Kaymakamı Sayın Mustafa Kaya, Sarıçam Kaymakamı Sayın Müfit Gültekin, Çukurova Belediye Başkanı Sayın Soner Çetin, Sarıçam Belediye Başkanı Sayın Bilal Uludağ, adli ve asayiş vs kolluk adına görev yapan kimler ise, Adana'nın rant havzası, Baraj Gölü kıyısında yaşanan yağma ile ilgilendiler mi/ ilgileniyorlar mı/ ilgilenecekler mi? Daha doğrusu umurlarında mı, merak içindeyiz..
* * *
Önceki yazımızda Adana Valiliğinden bir bürokrat bizi arayarak, mülki amirin hazine arazileri konusunda son derece hassas olduğunu söylemişti.. Muhakkak öyledir, bunu tartışmıyoruz.
Yağmanın başlangıç tarihinin yeni olmadığı da bilinen bir gerçek. Ancak, iki büyük merkez ilçe; Çukurova ve Sarıçam'ı içine alan, devasa büyüklükteki böylesi bir hırsızlığın hesabı şimdiye kadar sorulamaz mıydı?
Talan edilen o araziler için gayret sarfedilemez miydi? Gerçek hassasiyet bu değil midir?
Bununla birlikte; Sadece mülki amiri sorumlu tutmak da doğru değil. Çukurova ve Sarıçam Belediyeleri ne güne duruyor? Hatta Milli Emlak Müdürlüğü...
* * *
Ahmet Vardar tarzı bir bürokratımız olsaydı da, bir muhtarı;
Misal, Dörtler Mahallesinden İbrahim Kürklü'yü çağırıp, sorsaydı: 1- Bugüne kadar hazine arazisi kiralanmasına aracılık ettiniz mi? 2- Ettiyseniz kaç yüz tanesinde eliniz var? 3- Hangi siyasetçiyi, iş adamını, bürokratı bu yolla arazi sahibi yaptınız? Bu isimler kimler? 4- Milli Emlak Müdürlüğü ile fonksiyonel bir işbirliğiniz oldu mu? Bütün bu sorulara nasıl bir cevap alırdı?
Dörtler Mahallesi direkt suçlama yöneltilmeksizin örnek gösterdiğimiz bir mahalle. Adı yine de arif olsun (!)
* * *
Hiç bir bürokratı ağır, aksak ve rahvan olarak suçlamaya hakkımız olmadığı gibi, 'Muhtar bunu yaptı' gibi hukuki bir temele dayanmayan, yargısız infaza tabi tutmak da üzerimize vazife değildir;
Öncelikle şunu belirtelim: Biz kamu yararını gözetmekle mükellef bir gazeteciyiz, ne kolluk gücü, ne de yargı mensubuyuz. Soruşturmak, suçlu varsa ortaya çıkarmak, arazi yağmasının tasfiyesi ve de sorumluların cezalandırılması bizim dışımızda gelişecek bir durumdur.
Bununla birlikte Baraj gölü çevresinde müthiş bir yağmanın yaşandığı da inkar edilemeyecek ölçüde devasa bir gerçek haline gelmiştir. Parasızların derme çatma barakalarla, ensesi kalınların da havuzlu, bekçili villar kondurduğu geniş bir alandan bahsediyoruz.
Bilinmelidir ki, İlgisizlik, adam sendecilik, "Devletin Malı Deniz" mantığını kalıcı hale getirmekten başka bir işe yaramaz. Bu sadece kolay yoldan köşeyi dönmek isteyen parazitlere şevk ve güç verir. Kamu malına el uzatmayı zul sayan dürüst insanların güvenini daha fazla sarsmadan bir an önce gereğini yapmak şart olmuştur.
İlginizi Çekebilir