Başkan Zeydan Karalar’a Açık Mektup II

12 Yıl önce Adana Valisi Kıraç, "Turizm bölgesi ilan edilen Karataş ve Yumurtalık için master planı hazırlanıyor, altyapı tamamlanmadan bölgeye yatırımcı çekemeyiz" demişti.

Deniz işlerinin mutfağından gelen biri olarak dönemin Adana eski Valisi Sayın Cahit Kıraç ile aynı şekilde düşünmediğimi öncelikle belirtmek isterim. Şöyle ki;
Öncelikle şehrin güçlü, avantajlı bölgelerine stratejik yatırımlarını belirler ve projelendirirsiniz. Projeniz parlak ve umut vaat ediyorsa yatırımcı kendiliğinden gelir. Bunun bir örneğini İspanya’da gördük. İspanya, Balıkçı barınağını Yat ve Kruvaziyer Limanı olarak projelendirince Yap-işlet-Devret modeli ile Katar Yatırım Ofisi 1.5 Milyar Avroluk yatırımla Projeyi üstlenmişti.

Kruvaziyer turizmi sağladığı gelir açısından deniz turizminin yükselen yıldızıdır. Dünya genelinde yılda 200 milyon turist sayısına ulaşarak başlı başına bir sektör konumuna yükselmiştir. aziyer turistleri için  bu rakam 450TL,  Ana  limanlarda  ise 550TL seviyesini geçmektedir. 

Acaba, denize sahili olan bir il olarak 'su'dan bu kadar korkup yanaşmayan kaç toplum vardır?

Türkiye’de vasat bir bir turistin günlük ortalama harcaması 200TL seviyesinde sabitken, transit  bir limanda  kruvaziyer gemi personeli de limanlarda günlük ortalama 300TL harcama yapmaktadırlar.  

Bu  rakamlar baz  alınarak yapılan hesaba  göre, kruvaziyer turisti  ve gemi personeli Adana’da esnafa yaklaşık 1.500.000.000TL para bırakacak önemli bir sektördü. Adana’da tropikal  iklim,  doğal  kaynakların varlığı,  ana pazardaki tanınmışlık, Doğu Akdeniz çanağındaki  rakip  ülkelere  göre  daha  yeni, daha  nitelikli  tesislerin  ve  turistler  için  çeşitli  alışveriş olanaklarının  varlığı  gibi  avantajlara  sahip  olmasına  rağmen, teknik  altyapı  ve  stratejik düşünme konularında yetersizlik, turizmde yeterince çeşitlendirmeye ve coğrafi yaygınlaştırmaya  gidilmemesi, iç  turizm  ile  ilgili  stratejik  planlama  eksikliği,  pazarlama  hataları  sebebiyle şehrimize hiçbir değer sağlanamamaktadır. 

Bahsedilen  zayıf  alanların  iyileştirecek yatırımlara öncelik verilmesi gelecekte şehrin sosyo- ekonomik ilerlemesini sağlayacaktır. Ülkemizin  mevcut  kruvaziyer  turizmini  arttırmaya  yönelik çalışmak  için  ülkemizin  önemli  turizm  alanlarının  tanıtımının  yapılması,  yabancı  basın,  fuar, seminer,  konferans  v.b.  yurtdışı  tanıtımlarına  daha çok  ağırlık  verilerek iyi  bir  pazarlama  trateji geliştirilmesi ve ülkemiz kruvaziyer limanlarını Turn- Around Port (Kalkış-Varış) Limanı  haline  getirilmesini önemle önermekteyim  ve  bu  öneri  ışığında,  kruvaziyer  turistlerinin  en  çok  tercih  ettiği ikinci rota olan Akdeniz bölgesinde şayet, yapımı planlanırsa Karataş Kruvaziyer Limanı önemli bir  rol oynayacaktır.  

Karataş  Kruvaziyer ve Yat Limanı Projesi; taş dolgu dalgakıran, kazıklı iskele ve rıhtım ve karasal yapı  yatırımlarını  bünyesinde  barındıracak  karma  bir  projedir.  Bu  özelliği  ve  yatırım  miktarı  ile ülke genelinde bir ilk olma özelliği ve vizyonu taşıyan proje dahilinde yılda 1 milyon kruvaziyer kaynaklı  turistin Adana  iline  kazandırılması,  460  yat  kapasiteli  marina  ile  yatçılık  alanında bölgesel bir merkezin tesisi ve karasal fonksiyonlarla, Türkiye turizmine sağlayacağı katkının yanı   sıra, Adana ili için alternatif bir sosyo-ekonomik merkez oluşturulması hedef alınmalıdır.

Kruvaziyer Turizmi ve Yat Limanı Projesi dahilinde beraberinde entegre edilecek sektörleri de düşünüldüğünde Adana’da işsizlik problemine de çözüm olacak önemli bir yatırım olma özelliğini sağlayacaktır.

Adana-Karataş bağlantı yolunun daha iyi bir hale getirilmesi ile, Projenin ihtiyacı olan Otel, AVM, Hastane gibi tesisler: Optimum, Sheraton, Hilton’sa ve Şehir Hastanesi ile entegresi maliyetleri önemli ölçüde düşürmektedir. 

Konuşulduğunda,Projeye her iki otel yönetimininde katkı sunacağına inanıyorum

Din ve Sağlık Turizmi ayağı da çalıştırıldığında, Tarsus St.Paul kilisesi, İskenderun,Mardin ve Urfa Göbeklitepe ile entegre olunduğunda Adana ekonomisinin en az 5 kat büyüyeceğinin garantisini verebilirim. Bu saydıklarımla beraber Adana ekonomisine takriben yıllık 4 milyar dolarlık aratarak süreklilik arz eden bir ekonomik kazanımın sahibi olunacaktır. 

Şuan Doğu Akdeniz’de böyle bir Proje yok. Dolayısıyla rekabet ortamı da henüz yok. Gelin bunu fırsata çevirin.

Yatırım başlangıcı itibariyle 11. yılında kendisini geri ödemektedir.

Adana'da yerel kalkınmayı sağlayacak projeleri hayata geçirir, işçi kıyımı yerine zamanınızı önemli yatırımlara ayırmanızı ümid ediyoruz.