'Amor Fati' demiş filozof Friedrich Nietzsche.
Hoş onun gibi nihilist bir adamın 'kaderini sev' söylemi benim fikir yansımalarımda hep paradoksu doğuruyor.
Kaderini fazlaca kabullenip seven Adana halkına ve özellikle belediyesine sormak istediğim birkaç sorum olacağından yazıyorum bu satırları.
Kaderinizi fazlaca kabullenmiş olabilir misiniz? Çok değil yakın geçmiş olan dünde bir sel felaketi yaşandı. Aliye İzzet Begoviç taraflarında adeta yaşam sular altında kaldı.
Yoğun yağış nedeniyle ulaşım ve hayat durma noktasındaydı. O sırada kaderinizi sevmekle mi meşguldünüz merek ediyorum doğrusu. Adana'nın varoluşundan bu yana yüksek oranlarda yağış alması bekleniyordu ve biliniyordu, öyle değil mi? O zaman bu yağışın önlenemeyen sonuçlarının sebebi neydi. Tanrının kıyamet alametleri miydi? Yoksa Poseidon insanlığa mı kızmıştı da su ile mi cezalandırıyordu.
Marduk öfkelenince tatlı su tanrısı Tiamat gözyaşları ile şehri mi yok etmek istemişti. Durun buldum Şahmeran’ın kehaneti mi gerçekleşiyordu acaba Adana’yı sel, Tarsus’u yılanlar mı bastı?
Mitolojiyi felsefe kadar çok severim fakat, bunlardan hiç biri değil sebepleri. Birkaç sorum daha olacak, sel ve su taşkınlarını önlemek için neler yaptınız son 20 yılda? Gelişen ve değişen teknolojinin yardımı ile neler yaptınız mesela orman mühendisleri ile birlikte? Şimdi de orman mühendisleri mi sınıfta kaldı? Sahi orman mühendislerinin meslek tanımları neydi anlatalım mı bir halkımıza. Yeterli ağaçlandırma yapıldı mı? Sulama kanallarının temizliği ve bakımı ne durumda? Merak ediyorum, en son 3 ay önce kokusundan yanından geçilmeyen o su kanallarının akıbeti nedir? Yağış havzasından dere yatağına düzenli geçişler sağlanıyor mu? Yoksa imara mı açtınız dere yataklarını da. Yeterli kanalizasyon ve altyapı hizmeti sundunuz mu Adana halkına?
En önemli soru, bunun cevabını biliyorum. ne de olsa eğitimciyim ama soracağım. Ne kadar eğitim verdiniz yöre halkına sel ve su baskınlarında yapmaları ve yapmamaları gerekenleri anlattınız mı billboardlarınızda.
Zira dün gördüklerime bakarsak çıktısal düzlemde hayatımızı ilgilendiren konularda dahi biz eğitimciler hiç birşey öğretememişiz. Pardon okul müfredatlarında afetlere ayrılan süre Anadolu liselerindeki dil derslerinin elim bahtıyla aynıydı. Amor Fati için din kültürü ve ahlak dersleri yeterliydi doğrusu haklısınız! Herhalde su dolu yola arabanızı son sürat sürün diyen bir eğitimci olmamıştır ama dün bunlar yaşandı.
Bu önlemleri bende okulda öğrenmedim, AFAD holdinginin aman yanlış oldu AFAD gönüllü hizmet teşkilatının resmi sayfasında yazıyor. Ama unuttum biz hem amor Fati’yi destekliyor, gönülden kaderlerimizi seviyor ve değişim istemiyoruz zira candan bol ne var bu ülkede 85 milyon bir selde mi yok olacak.
Hem de PİSA da okuma yazma ve ana dilde okuduğunu anlamada en son sıralardayız AFAD’ın uyarılarını okusak ne olacak. Ez cümle sevgiyle kalın ve asla kataa kaderinizi sevmeyin! Amor Fati ye inanmayın Memento Mori yalnızca ölümle barışık yaşamaktır. Ölümü hatırlamaktır. Tedbirsiz ölümü hatırlamak ve kaderini sevmek Kabilde kadın olmaktır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın