İnsan özgürlüğe zincirlenmiştir demişti Sartre, son zamanlarda aklımda dönen en büyük düşünce oyunu bu söz üzere.
Öte yandan aynı Sartre cehennem başkalarıdır da diyordu. Paradoksal bir düşünce sistemi yarattığı aşikârdır. Zira toplumsal olarak yaşamayı benimsemiş bir halkın içinde özgürlük arayışı ancak zincirlenmiş bir özgürlük doğuruyor ve cehennem olarak da toplumda yaşadığın diğer insanların yargılarına zincirleniyorsun sırf bu yüzden bile özgürlük diğer insanlara zincirlendiğin bir cehenneme dönüşüyor. Durumu somutlaştırmak için yaşadığım birkaç şeyle örneklemek isterim.
Örneğin ben özgürlük için yaratılmış bir insanım ve toplumsallık, büyük aile sofraları, konserler ve insanın çoğulculuğunu temel alan hiçbir şey beni mutlu etmiyor.
28 yaşında eğitim uzmanı unvanı olan bir öğretmen olarak en az 3 enstrüman çalabilen ek olarak 3 dildeki yetkinliğimi yaratıcı ve kritik düşünme yetilerimi göz önünde bulundurduğumda iş görüşmelerindeki en büyük zayıflığınız sorusuna istemsizce uyumsuz olmak, grup çalışmasına yatkın olmamak olarak cevap vermekten kendimi alıkoyamıyorum.
Sebebinin cehennem olan başkaları olduğunu bildiğim halde bana dayatılmış bu fikre çok okayim. Çünkü zamanında Adana’ da ve Kıbrıs’ da çalıştığım x kolejlerinden hepinizin bayıldığı kolejlerden birinde zümre başkanımın yılsonu öğretmen değerlendirmesindeki tek cümlesi zihnime çivilenmiş.
“Yaratıcı ve interaktif metotlarla derslerini işlemen ve özellikle niş metotlar ile öğrencilere dil öğretme yetkinliğin gerçekten takdir ettiğim bir şey ancak öğretmenler odasında meslektaşların ile vakit geçirmiyor oluşun, toplantılardaki sabırsız tavırların hiçbir grup aktivitesine benim zorum olmadan katılmıyor oluşun bu yetilerine yazık ettiğini düşündürüyor”.
İşte gördünüz mü özgürlüğe zincirlendiğimiz yeri. Öğretmenler odasında yapılan öğrenci dedikodularına tahammül edemediğim için, sürekli öğretmenlerin kendi çocuklarından şikâyet etmelerini dinlemekten kaçındığım için, Dilan Polat izleyip kadın bu hayatı yaşıyor bizde bunun içinde kendimizi parçalıyoruz histerilerine daha fazla katlanmamak için kaçtığımı kimse anlamıyordu.
Dislektik bir öğrencimi ana dilinde sorun yaşarken İngilizce de çok rahat okur ve yazar hale getirdiğim veyahut yazdığım tez yeterince merak konusu olmuyordu da saçımın şekli, onlara göre garip kıyafet ve takılarım konuşuluyordu. Bu durumda cehennem başkaları değil midir?
Özgürlüğümün zinciri Adana’da ki baklavacı şubeleri gibi çoğaldığı ve billboardlar da reklam verdiği için güç zehirlenmesi yaşayan okul müdürünün hocam her şey tamam da sizin lys deneyiminiz var mı sorusu beni toplumdaki bu zihniyete zincirlemiyor muydu?
Durakta yere tüküren, durağın içinde sigara içen insanlara adabı muaşeret öğrettiğim, yaya geçidinden geçtiğim için sinkaflı küfürlere maruz kaldığım, çocuklarına anne şefkati vermediğim onlara öğretmen gibi yaklaşıp dil öğrettiğim için diğer insanların cehennem olduğunu düşünmekten vazgeçemiyorum evet! bu yüzden oldukça bireyciyim. Birey olmayı beceremeyen Türk coğrafyası insanlarının da topluluk olmayı beceriyormuş gibi yapmalarına hayranım.
Özgürlüğü için çalışan kadınların kaçının iş yerlerinde tacize ve mobbing e uğradığını biliyor musunuz? Kadın öğretmen istemezük diyen avam eşrafın çocuklarına terbiye vermekle yükümlü olduğumuzu dayatan bu eğitim sistemin içinde 4. sınıf öğrencisine ayakkabı bağlama yetisini kazandırabilmek için ayda en az 2 ders saati harcandığı coğrafyada hangimiz özgürlüğümüz adına insanca çalışıp yaşayabiliyoruz.
Adana şehir hastanesinde güvenliğe bir şey sorduğunda sırf kadın olduğun için sana erbilmişlik tasladığı embesil eğitimi dakikalarında kaçımız özgür olduğumuzu düşünüyor? İşe gitmek için sabahın köründe yola çıkan özgür insanın otobüs durağındaki avam kitle ile karşılaştığını varsayarsak sigara kokan saçları ile itilip kakılıp yeri gasp edildikten sonra üstüne taciz edilerek tamamladığı bu otobüs yolculuğunda inmesi gereken durakta durmayan otobüs şoförüne zincirlenmiş bir cehennem yaşamadığını kim iddia edebilir? 79 kişinin ölümü ile sonuçlanan otel yangınında tatil özgürlüğü için orada var olan insanların diğer insanlar tarafından cehennemi yaşaması gibi örneklerde verilebilir.
Bu yüzden özgürlük 21. Yüzyılda diğer insanların zihinlerindeki imgesel geleneklerle, davranışlarındaki ahlaksal bozukluk, düşünme yetisindeki milyonlarca hasar ile ve eğitildiği yutturulan eğitimsizlik ve cahillik ile sarılı bir cehennemdir.Ve bu topraklarda cehennem, deri koltuklarına mıhlanmış büyükbaşların yarattığı hep karşı kaldırıma sıçrayacağını düşündüğümüz ama ellerimize bakarsak utançtan nefes alamayacağımız bir kan özgürlüğüdür.
Bu cehennemde hepimize özgürlük şemsiyesi altında hayatta kalma mucizesi ve avamların yarattığı bir cehenneme zincirlenmemiş bir özgürlük diliyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın