iyzico-destek
Adana
DOLAR36.695
EURO39.9641
ALTIN3523.1
Orhan ERGEZER

Orhan ERGEZER

Mail: orhanergezer@adanahaber.net

Özgürlük bir temennidir - Ta ki Savaşla Kanıtlanana Kadar

4 Temmuz 1776’da, Philadelphia’daki Bağımsızlık Salonu’nda Thomas Jefferson ve arkadaşları ellerindeki metni büyük bir coşkuyla ilan ettiler: Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi. Kulağa iddialı geliyordu: "Bu topraklar artık Britanya Krallığı'na bağlı değildir, özgür ve bağımsızdır" Ancak işin aslı şuydu: Bu bildiri tek başına hiçbir şey ifade etmiyordu.

Bir metnin bağımsızlık ilan etmesiyle bir ulusun gerçekten bağımsız olması arasında dağlar kadar fark vardı. Tarih sahnesinde nice iddialı bildiri, hiçbir gerçekliğe kavuşmadan unutulup gitti. Öyleyse Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'ni farklı kılan neydi? Gerçek bir özgürlüğün, ancak savaş meydanında kanıtlanabileceği gerçeği.

Bildirge: Sadece Bir Temenni Mi?
Bağımsızlık Bildirgesi, ne bir anlaşmaydı ne de Britanya tarafından kabul edilen bir belgeydi. Üzerinde Kral III. George’un mührü yoktu, Londra’nın onayı yoktu, herhangi bir yasal bağlayıcılığı yoktu. İngiltere açısından bu belge yalnızca bir grup isyancının dilekçesinden ibaretti. Eğer savaş kaybedilseydi, bu bildiri bir dipnot olarak tarihin tozlu raflarında kaybolacaktı.

Ancak Amerikalılar için bu, bir "temenni" değil, kanla yazılacak bir hedefin başlangıcıydı. Onlar, bildirgenin tek başına bir anlam taşımadığını çok iyi biliyorlardı. Jefferson’un kalemiyle başlayan bu süreç, George Washington’un süngüleriyle tamamlanmak zorundaydı.

Kelimenin Gücü, Barutun Gücüne Bağlıdır
Tarih boyunca, büyük değişimlerin sadece sözle değil, eylemle gerçekleştiğini görüyoruz. Fransız Devrimi’nde İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi ancak Bastille'in yıkılmasıyla anlam kazandı. 1919'da Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun'a çıkışı, sadece bir karar değil, silah arkadaşlarıyla birlikte verilen bir varoluş mücadelesinin başlangıcıydı.

Amerikan Devrimi'nde de aynı durum geçerliydi: Bildirge, sadece kelimelerden ibaretti; gerçek bağımsızlık, Lexington’dan Yorktown’a kadar süren kanlı savaşlarla kazanıldı. 1783’te imzalanan Paris Antlaşması’na kadar bu sözlerin hiçbir garantisi yoktu. İngiltere ancak savaş meydanında yenildiğinde, bildiri kâğıt üzerindeki iddiasını gerçekliğe dönüştürdü.

Bugün İçin Ders Ne?
Bağımsızlık Bildirgesi bize ne anlatıyor? Günümüz dünyasında, yalnızca sözlerle, manifestolarla ya da bildirilerle bir şeylerin değişeceğine inanmak yeterli midir? Tarih bize, büyük dönüşümlerin arkasında her zaman eylem ve mücadele olduğunu gösteriyor.

Eğer Amerika, 1776’da bir bildiri yayınlayıp otursaydı, hala Britanya’nın kolonisi olacaktı. Eğer Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, 1919’da sadece bir beyanname yayınlasaydı, Anadolu işgal altında kalacaktı. Özgürlük, sadece dile getirilen bir istek değildir; gerçek anlamda özgür olabilmek için, onu hak edecek bir mücadele verilmelidir.

Bağımsızlık, bir "niyet beyanıyla" değil; ancak onu savunmaya hazır olanların iradesiyle kazanılır.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
TEST-DENEME