Anavarza’nın tarihinin sanılandan çok daha eski olduğu ortaya çıktı
KÜLTÜR-SANATAnavarza Antik Kenti Kazı Başkanı Öğretim Üyesi Dr. F. Fatih Gülşen, son yapılan çalışmalarla antik kentin dip tarihinin sanılandan çok daha eskiye gittiğinin belirlendiğini açıkladı.
Anavarza Antik Kenti Kazı Başkanı Öğretim Üyesi Dr. F. Fatih Gülşen, son yapılan çalışmalarla antik kentin dip tarihinin sanılandan çok daha eskiye gittiğinin belirlendiğini açıkladı.
Seyhan Belediyesi’nin düzenlediği “Arkeoloji Buluşmaları”, Anadolu coğrafyasının sahip olduğu en büyük antik kentlerden biri olan Anavarza/Anazarbos Antik Kenti’ne ilişkin konferansla başladı. Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen konferansa Vali Yardımcısı Muzaffer Şahiner, eski CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Adana Valiliği, İl Kültür Turizm Müdürlüğü, Adana Müze Müdürlüğü, Adana Koruma Kurulu, Adana Rölöve Müdürlüğü, Adana Büyükşehir Belediyesi ve Seyhan Belediyesi KUDEB yetkilileri, Adana Rehberler Odası, sivil toplum kuruluşlarının ve turizm sektörünün temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler ve kalabalık bir dinleyici kitlesi katıldı.
Kentin ana giriş kapısı restore edildi
Çukurova Üniversitesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Başkalığı ve ÇÜ Arkeoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü görevlerini de sürdüren Anavarza Antik Kenti Kazı Başkanı Öğretim Üyesi Dr. F. Fatih Gülşen, sunumunda Anavarza Antik Kenti’nin tarihi ve arkeolojik değerleri ile kentin taşıdığı turizm potansiyeline dikkat çekti. Anavarza’da yürütülen kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Gülşen, son yapılan çalışmalarla birlikte kentin dip tarihinin sanılandan çok daha erken tarihlere indiğinin belgelendiğini bildirdi. Kentin ana giriş kapısında restorasyon çalışmalarının tamamlandığını aktaran Gülşen, çalışmaların sütunlu ana cadde, kilise, kuzey hamamı ve hamam palaestrasında ise çalışmaların devam etiğini kaydetti. Kazıda erken Kalkolithik döneme tarihlenen bir taş balta bulunduğunu kaydeden Gülşen, tiyatro, amfi tiyatro, stadyum, tapınaklar, su yolları, savunma sistemleri, kaya mezarları ve nekropollerde bulunan çeşitli tiplerde mezar yapıları hakkında da bilgiler verdi. Gülşen, Asur döneminden Helenistik, Roma, Doğu Roma (Bizans), Arap, Ermeni, Osmanlı dönemlerine kadar uzanan Anavarza Antik Kenti’nin önemli yapıları hakkında ulaşılan bilgileri da katılımcılarla paylaştı.
UNESCO listesinde bulunan bölgedeki tek merkez
Anavarza buluntuları bölümünde sikkeler, heykeller, yazıtlar ve seramikler gibi taşınabilir eserler hakkında da detaylı bilgiler aktaran Gülşen, Anavarza’nın bölgedeki UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan tek merkez olmasının önemini vurguladı. Anavarza’nın Zeus’un en önemli kültlerinden Zeus Olybris/Olybreus’un tapınım merkezi olduğunu belirten Dr. Gülşen, çoğu zaman Lokman Hekim ile özdeşleştirilen dünyada farmakoloji biliminin kurucularından Eczacı Pedanios Dioscoridis’in “De Materia Medica” isimli 5 ciltlik eserinde aktarılan bitkilerin morfolojik ve toksikolojik özellikleri hakkında da bilgiler verdi. Dr. Gülşen, Anavarza bölgesinde botanik ve bitki çeşitliliği çalışmalarında 56 familya ile 181 cinse ait 225 tür ve alt türün tespit edildiğini ve 8’inin endemik bitkiler olarak tanımlandığını sözlerine ekledi.
İlginizi Çekebilir