© Adana Haber - 2005

'Başbakan Erdoğan IŞİD'e Ricacı Oldu“

Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Musul'da konsolosluk görevlilerini kaçıran IŞİD'den adeta ricada bulunduğunu söyledi.

ADANA - Demirtaş, Erdoğan'ın Gazze'ye yönelik hava saldırısı nedeniyle İsrail'e çağrıda bulunmasının tuhaf karşılanacağını düşündüğünü belirterek, "Roboski'yle ilgili acımasız açıklamalar yapmış, Soma ile ilgili tuhaf açıklamalar yapmış, Gezi'de katledilen çocuklara meydanlarda neredeyse alkış tutturmuş bir başbakanın Filistin'le ilgili açıklamaları tabii ki ciddiye alınmaz" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş DİSK'i ziyaret etti. Görüşmenin ardından DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Demirtaş, soruları yanıtladı.

Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Musul'da Başkonsolosluk görevlileri ile ailelerini rehin alan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne yönelik tutumunu da eleştirdi. Demirtaş, "Başbakan IŞİD'e neredeyse ricada bulunuyor. 'Allah'a inanıyorlarsa onları serbest bıraksınlar' diyor. 'Allah'a inanıyorsanız' dediği kişiler, insanların kafasını kesip, görüntülerini çekerek top oynayıp, dünyaya yayan kişiler. Adıyla sanıyla anmaya cesaret bile edemiyor. 'IŞİD terörist grubu' diyemiyor. Ama, ekmek almaya giderken öldürülen Berkin Elvan'a, Ali İsmail Korkmaz'a 'terörist' diyebiliyor. İşte bu dış politikada sıfırlanan kredilerin nedenidir" diye konuştu.

Erdoğan'ın Gazze'ye yönelik hava saldırısı nedeniyle İsrail'e yaptığı çağrıyı da değerlendiren Demirtaş, "Eminim ki, İsrail'e yapılan çağrılar bugün İsrail hükümeti tarafından tuhaf karşılanıyordur. Kendi ülkesinde Roboski ile ilgili acımasız açıklamalar yapmış, Soma ile ilgili tuhaf açıklamalar yapmış, Gezi'de katledilen çocuklara meydanlarda neredeyse alkış tutturmuş bir başkananın Filistin'le ilgili açıklamaları tabii ki ciddiye alınmaz" dedi.

Demirtaş, hükümeti bu konularda kendine çeki düzen vermeye çağırdı.

Demirtaş, emek camiasına yabancı bir ortamdan gelmediğini, hem siyasi hem de siyaset öncesi hayatında sürekli iç içe olduğunu söyledi. Türkiye'de bütün zorlukların en fazla yükünü omuzlamış olan kesimin emekçiler olduğunu belirten Demirtaş, "Bizler belki Ankara'da merkezi yönetimde, hükümette, parlamentoda emekçilerin hak ettiği temsil düzeyine ulaştığı bir ortam yaşamıyoruz. Bunun çok farkındayız" ifadesini kullandı.

Demirtaş, TRT'nin kendisi ile ilgili az yayın yaptığını belirterek, şunları söyledi:

"TRT Genel Müdürü, RTÜK'e savunma göndermiş, demişki 'Cumhurbaşkanı adayları arasında en popüler olan, uluslararası alanda da adaylığı en dikkatle izlenen Recep Tayyip Erdoğan olduğu için biz, onu daha fazla gösterdik'. Özürleri kabahatlerinden büyük. Bu hangi yasada yazıyor. Bu başlı başına TRT Genel Müdürü'nün aslında istifa nedeni ve gerekçesidir. Böyle bir kepazelik, rezalet olabilir mi? Bu rezalete ya son vereceksiniz ya da şahsen genel müdüründen, genel yayın yönetmenine kadar bütün daire başkanları hakkında birebir, şahsen suç duyurusunda bulunacağız. Tazminat davası açacağız ama TRT'ye değil bizzat kendilerine açacağız, cebinden ödeyecekler o tazminatları."

"Özensizce kullanılmış bir cümle"

Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye'nin bölünmemesi için gerekirse elimize silah alırız" sözlerinin hatırlatılması üzerine Demirtaş, şunları söyledi:

"Özensizce kullanılmış bir cümle. Herhalde çok düşünmeden, dikkatlice önünü, arkasını düşünmeden kullanılmış bir cümle diye düşünüyorum. Türkiye'de bir defa ciddi bir bölünme tehlikesi, riski varmış izlenimi yaratıyor ki, yanlıştır. Şu anda Türkiye'yi bölmek isteyen bir halk yok çünkü bunun yaratacağı algıyı, Sayın Kılıçdaroğlu'nun iyi hesap etmesi lazım. Bu doğrudan 'Kürtler, bu ülkeyi bölmek istiyor, bölmeye kalkarlarsa da elimize silah alırız' gibi bir dolaylı anlam içerir. Ne Kürtler bu ülkeyi bölmek istiyor, ne de bu ülkenin bölünme tehlikesi riski vardır. Bir siyasetçiye düşen şey de eline silah almayı hatırlatmak değil, ülkenin sorunlarını siyaseten, diyalogla, barış içerisinde çözebilme iradesini göstermek olur. Kime karşı silah almayı ifade ediyor bu cümle, bu riskli bir cümledir. Niyetini sorgulamıyorum Sayın Kılıçdaroğlu'nun eminimki bu niyetle ifade etmemiştir. Kendisinin bu beyanından yola çıkarak zaten sokakta serseri mayın gibi dolaşan provokatörlere de gün doğmuş olur, dikkatli olunması lazım. Türkiye'de bölünme tehdidi ve tehlikesi yoktur. Umut ediyorumki o anda hesabı, kitabı yapılmadan söylenmiş bir cümle olarak kalır."

DİSK Genel Başkanı Beko da cumhurbaşkanı seçimi sonuçlarında ülkenin yeni bir durumla karşı karşıya kalacağını söyledi. İlk kez halk oyuyla seçilecek cumhurbaşkanının farklılıkları birleştiren bir kişi olması gerektiğini belirten Beko, bu kişinin yetkilerini kullanırken de hukuk devleti ilkelerinden ödün vermemesi gerektiğini aktardı. Beko, seçilecek cumhurbaşkanın işçi sınıfının haklarının gelişmesine, laik devlet yapısından vazgeçmemesinin DİSK'in başlıca talepleri arasında olacağını kaydetti.

Ziyarette HDP Milletvekilleri İdris Baluken, Erol Dora, Ayhan Bilgen de katıldı.


Haberin alındığı kaynak: CNN Türk


İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER