Bu Okulda Neler Oluyor?
EĞİTİMDE KALİTEMersin'in Toroslar ilçesinde Hoca Ahmet Yesevi İmam Hatip Lisesinde 16 yaşındaki bir erkek öğrencinin muaf olduğu beden eğitimi dersinde kız arkadaşıyla bahçede yan yana oturduğu için okul müdürü tarafından dövüldüğü ileri sürüldü.
ADANA HABER NET - Merkez Toroslar ilçesinde bulunan Hoca Ahmet Yesevi İmam Hatip Lisesi'nde 25 Mart tarihinde meydana geldiği ileri sürülen olay, iddiaya göre şöyle gelişti:
Okulun 9-E sınıfında öğrenim gören E.Ç. o gün muaf olduğu beden eğitimi dersine katılmayarak 9-B sınıfından kız arkadaşı Ş.A. ile bahçede oturup sohbet etmeye başladı. Bir süre sonra okul müdürü Alaattin Öztürk beraberinde birkaç idareciyle birlikte bahçede çimler üzerinde oturan öğrencilerin yanına gelerek, "siz burada ne yapıyorsunuz" diye sordu. Ardından, "bir şey yapmıyoruz, sadece konuşuyorduk" diyen öğrencileri odasına götüren okul müdürü erkek öğrenci E.Ç.'yi gözlüğünü çıkararak dövdü. Darp sırasında burnu kanadığı iddia edilen öğrenci okul müdürünün haber vermesiyle okula gelen ailesi tarafından eve götürüldü. Eve geldiğinde kulağında duyma kaybı yaşayan öğrenci tedavi için Mersin Devlet Hastanesine götürülünce olay adli vaka olarak kayıtlara geçti. Bunun üzerine ailesiyle birlikte Güneykent Polis Merkezi'ne yönlendirilen E.Ç. burada Çocuk Şube Müdürlüğü'nde ifade vererek okul müdürü hakkında şikayetçi oldu. Sonrasında ailesi tarafından Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Psikiyatri Bölümü'ne götürülen E.Ç.'ye 'akut stres bozukluğu' teşhisi konularak iki hafta istirahat etmesi önerildi.
17 gündür okula gitmeyen E.Ç. yaşadığı olayı şöyle anlattı: "Okulun bahçesinde kız arkadaşımla oturuyorduk. Okul müdürü yanında 4-5 öğretmenle birlikte okulun çitinden atlayarak hızla yanımıza geldi. 'Ne yapıyorsunuz burada?' diye sordu. 'Bir şey yapmıyoruz, oturuyoruz' dedim. Sonra odasına götürdü bizi. Tekrar aynı şekilde 'siz ne yapıyordunuz?' dedi. 'Bir şey yapmıyorduk' demeye kalmadan gözlüğümü çıkarıp vurdu bana. Orada burnum kanadı. Sonra odadan çıkarak pansuman yapıp yeniden odaya geçtik. 'Bana anlat ne yapıyordunuz?' diye bir kez daha sordu. 'Bir şey yapmıyorduk, sadece oturuyorduk' dedim. 'Siz sarmaş dolaş mıydınız?' dedi. 'Hayır' şeklinde yanıt verdim. 'Karşıdan bizi telefonla aradılar, sizin sarmaş dolaş oturduğunuzu söylediler' dedi. Böyle bir şeyin olmadığını söylememize rağmen inanmadı. Sonra ailemizi aradı ve olayı çok değişik şekilde anlattı, ailemizin okula gelmesini istedi."
Okulun 9-E sınıfında öğrenim gören E.Ç. o gün muaf olduğu beden eğitimi dersine katılmayarak 9-B sınıfından kız arkadaşı Ş.A. ile bahçede oturup sohbet etmeye başladı. Bir süre sonra okul müdürü Alaattin Öztürk beraberinde birkaç idareciyle birlikte bahçede çimler üzerinde oturan öğrencilerin yanına gelerek, "siz burada ne yapıyorsunuz" diye sordu. Ardından, "bir şey yapmıyoruz, sadece konuşuyorduk" diyen öğrencileri odasına götüren okul müdürü erkek öğrenci E.Ç.'yi gözlüğünü çıkararak dövdü. Darp sırasında burnu kanadığı iddia edilen öğrenci okul müdürünün haber vermesiyle okula gelen ailesi tarafından eve götürüldü. Eve geldiğinde kulağında duyma kaybı yaşayan öğrenci tedavi için Mersin Devlet Hastanesine götürülünce olay adli vaka olarak kayıtlara geçti. Bunun üzerine ailesiyle birlikte Güneykent Polis Merkezi'ne yönlendirilen E.Ç. burada Çocuk Şube Müdürlüğü'nde ifade vererek okul müdürü hakkında şikayetçi oldu. Sonrasında ailesi tarafından Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Psikiyatri Bölümü'ne götürülen E.Ç.'ye 'akut stres bozukluğu' teşhisi konularak iki hafta istirahat etmesi önerildi.
17 gündür okula gitmeyen E.Ç. yaşadığı olayı şöyle anlattı: "Okulun bahçesinde kız arkadaşımla oturuyorduk. Okul müdürü yanında 4-5 öğretmenle birlikte okulun çitinden atlayarak hızla yanımıza geldi. 'Ne yapıyorsunuz burada?' diye sordu. 'Bir şey yapmıyoruz, oturuyoruz' dedim. Sonra odasına götürdü bizi. Tekrar aynı şekilde 'siz ne yapıyordunuz?' dedi. 'Bir şey yapmıyorduk' demeye kalmadan gözlüğümü çıkarıp vurdu bana. Orada burnum kanadı. Sonra odadan çıkarak pansuman yapıp yeniden odaya geçtik. 'Bana anlat ne yapıyordunuz?' diye bir kez daha sordu. 'Bir şey yapmıyorduk, sadece oturuyorduk' dedim. 'Siz sarmaş dolaş mıydınız?' dedi. 'Hayır' şeklinde yanıt verdim. 'Karşıdan bizi telefonla aradılar, sizin sarmaş dolaş oturduğunuzu söylediler' dedi. Böyle bir şeyin olmadığını söylememize rağmen inanmadı. Sonra ailemizi aradı ve olayı çok değişik şekilde anlattı, ailemizin okula gelmesini istedi."
İlginizi Çekebilir