Cumhurbaşkanına kurulan büyük tuzak

Seçimlere şunun şurasında ne kaldı? Deprem seçim tarihini tartışmalı hale getirmiş olsa bile bu yılın ilk yarısında yapılacağı bekleniyor. İktidar tarafından gelebilecek bir erteleme kararı içte ve dışta tepkilere neden olabilir.

Depremin boyutları ne denli büyük olursa olsun bu yöndeki bir mazeret tatmin edici olmayacaktır.

İktidarın işi bu anlamda gerçekten zor.

Erdoğan, ikinci kez cumhurbaşkanı olmak için sadece muhalefetle cebelleşmiyor. Bir yandan Millet İttifakı ile mücadele ederken, diğer yandan kamu/yarı kamu kuruluşlarının antipatik eylemleri ile de savaşmak zorunda kalıyor.

Ankara merkezli 'Brütüsler' tarafından Erdoğan'ın büyük hedefine 'göstere göstere' çelme atılmak isteniyor.

Trafik polisinin kestiği cezadan tutun da, tartışmalı mahkeme kararlarına kadar her türlü haksız yaptırım tepki ve öfke olarak Ak Parti hükümetine yansıyabiliyor.

Basın İlan Kurumu, (kısa adıyla BİK) Genel Kurulu geçtiğimiz günlerde toplanarak birtakım kararlar aldı.

Tamamı günlük gazetelerden oluşan genel kurul almış olduğu kararla binbir zorlukla ayakta durmaya çalışan Anadolu basınını can evinden vurdu.

Sadece yerel basın mı, gazeteci kimliğine kavuştuğu için sevinen internet medyası da karalar bağladı.

Sabah, Hürriyet, Yeni Şafak gibi günlük gazetelere milyon liralarla ifade edilen gün be gün verilen resmi ilanlar da değil, sadece dini ve milli bayramlarda, o da belki belediyelerden gelmesi muhtemel üç beş bin lira için;

2 yıl bekleme süresi + 24 ay boyunca en az iki fikir işçisine ödenecek sigorta ve maaş toplamı (564 bin lira) cenaze namazımızı kılmaya, fatiha okumaya yeter de artar bile.

Bunca mali yükün altına nasıl girilir? Büyük sermaye gruplarının ya da mafyanın kucağına oturmak suretiyle ancak!

Durum böyle olunca ucu sivritilmiş tüm oklar iktidara dönmeyecek mi? Ülke genelinde binlerle ifade edilen medya kuruluşları çareyi nerede ve nasıl arayacak?

Ülke çapında binlerle ifade edilen yerel gazeteler ve de internet medyasını hafife alan hayatının hatasını yapmış olur. Aman dikkat!

Sayın Erdoğan bir an önce gerçekleri görmeli, kurulan tuzağı acilen farketmelidir.

BİK bu kararı bu niyetle almasa bile, kaldı ki aksini hayal bile edemem, ancak; dolaylı olarak Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı hedefine zarar vereceği aşikar.

Dost acı söyler..

Bizden söylemesi.