Demirtaş'tan TRT'ye sert tepki!
TÜRKİYESeçim çalışmalarına önceki gün Aydın ve İzmir'de sürdüren cumhurbaşkanı adaylarından Selahattin Demirtaş, dün de ilk olarak 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma'yı da ziyaret etti.
Tepekule Kongre Merkezi'ndeki toplantıya katılımcıların yoğun ilgisiyle katılan Demirtaş, ilk olarak Ruşen Aklar ve grubunun müzik dinletisini izledi. Ardından kürsüye çıkan Selahattin Demirtaş, şunları söyledi:
"Yeni yaşam sıcak olacak soğuk ilişkilerden çok çektik uzun yıllardır. Acılara bir son demenin vakti geldi. Ortak bir çatı altında ortak bir ruhla bir araya gelip çok sayıda denemeler yaptılar. 60'lı yıllarda devrimci kuşak, 90'lı yıllarda her biri aslında şu andaki mücadelemize değer kattı ama nihayi sonuca ulaşamadı. Şimdi kazanıma dönüştürmek için yeni biri yaşam sunuyoruz. Bu teklif gençtir, kadındır, insan merkezlidir, çevrecidir. Ortak ana vatanda güvence altında yaşabileceklerini bir tekliftir. Bu teklif inançtan inanca değişiklik gösteremeyecek. Diğer iki aday gibi halkları kurtarmak için gökten zembille indirilen bir aday değilim. Ben sadece sizin bize emanet etiği ortak mesajı taşımak için, gerilimi ve paçalanmışlık siyasetine son vermek için, alevinin mesajını sünniye, kürdün mesajını Türke taşımak için görevlendirildim. Çünkü bizler inkar edilen bütün kimliklerimizi ezilen katliamlarla ortadan kaldırılmaya çalışan bütün kimliklerimizi sahipleneceğiz. Kürtsek kürt gibi kendi dilimizle yaşamayı eğitim yapmayı yönetilmeyi savunacağız. Ezilen emekçi kimliğimizi unutmayacağız. Cumhuriyet tek dil, tek ulus, tek ırk üzerine inşa edilen halende tek dil teke milleti referans olarak bu kampanyada sürdürüyorlar. Tek dil ve tek millet söylemi çıkartıldı. Hepimize teklik dayatıldı, Türk olacaksın Sünni islam olacaksın. Bunu yapmaya çalışanlar, bu kimliklerin de içini boşaltılar yani sahte bir Türklük, sünnülik dayattılar bize dayattıkları hakiki değil yaratılmış devlet milliyetçiliği, devlet dini."
Ak Parti seçmenine de seslenen Demirtaş, "Buradan yola çıkarak Türkiye'de, Türkler, sünni Müslümanlar biz ezilmiyoruz falan demesinler. 12 yıldır bize yakın hükümet iktidardadır o yüzden Müslümanlara ezilmiyor demesinler. En çok da muhafazakar kesimler hakarete uğruyor çünkü bütün katliamlar onlar adına yapıldı. Roboski onlar adına yapıldı hırsızlıklar onlar adına yapıldı. Bütün zulümler onlar adına yapıldı en çok harekete uğrayanlar onlardır. En büyük hareketi yapanda AKP'nin adayıdır. Bu çağrımız demokratik muhafazakar müslümanlaradır. Biz kendi iktidarımızı kuruduk devleti ele geçirdik gerisi bizi ilgilendirmez Ermeni kadının özgürlüğü bizi ilgilendirmez derseniz 80 yıldır eleştirdiğiniz devletle aynı pozisyondasınız demektir. Bu seçimde muhafazakar kesimlerin önünde de sınav var. AKP'ye oy vermiş kesimler de orada perdenin arkasında kabinde vicdanlarıyla üç fotoğraf karşı karşıya olacak. Onlara son bir kez bakıp vicdanlarının süzgecinden geçirip oy kullanacaklar. Hangi fotoğrafa bakım nerelere oy vereceksiniz hepimiz için vicdan testi olacak. Bütçeden hırsızlık yapmaya evet mi diyorsunuz. 301 işçiyi katleden ardından da fıtratında vara diyen anlayışa mı evet diyormusunuz. Gezide ölenleri yuhalatanlara evet basacak mısınız. İslamiyet'te bu var mıdır. Bu seçimde bunu ölçmüş olacağız" dedi.
Demokratik özerklik konusuna da değinen Selahattin Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bizi zaten kamplara ayırarak, kimlikler arası gerilim yaratıp bu ulus devlete tekci milli devlet anlayışıyla iktidarlarını var etmek istiyorlar. Bunu dağıtamazsak asla kendi sorunumuzu çözemeyeceğiz. Öncelikle bu toplumsal yapıyı kesinlikle demokratik ilişkilerden yana yeniden düzenlemek lazım. Devletle toplumu kendi doğasında var olan çoğulculuğu çok kültürlülüğü dilliliği yeniden organize etmek zorundadır. Bu kadar kültürün olduğu bir yerde ben başkanım diye tek başına yöneteceği bir yapıyı geçtik artık. Bizim demokratik özerklik dediğimiz yeni bir modele geçmemiz lazım. İzmir'in büyük bir kısmı Aziz Kocaoğlu'na oyunu verdi ama İzmir'i Kocaoğlu ve ekibi yönetemiyor. AKP Ankara'dan yönetiyor. İzmir'de hükümet istediği düzenlemeyi yapabiliyor. İzmirlilere bu anlayıştan memnunlar mı? Biri partiye oy veriyorsunuz yüksek de oy alsanız merkezi hükümet sizi tek başına yönetebiliyor. Bu cendereden çıkış olmayacak mı? Rahatlamak için İzmir'de istediğimiz gibi yaşamak için ille Türkiye'nin yüzde 50'sinin oyunu mu almamız lazım. O günlere ulaşmayana kadar izmir tehdit altında mı yaşayacak. Hayır bizim dönemimizde yetki burada olacak. Başbakan Cumhurbaşkanı İzmir'le ilgili istediği kararı alamayacak. Nereye yol restoran yapılacaksa ne satacak ne içecekse bu başbakanın işi değildir. Yerel parlamentonun işidir. Yani halk kimi seçmişse o karar verecek. İzmir meclisi de yerel hassasiyetleri dikkate alıp harekete edecek. Kürt yaşıyorsa kürdün temsilcisi olması lazım. kadınlarını temsilcilisi olması lazım. İzmirli karar alırken hep birlikte karar almalı ki İzmir halkının içi rahat olsun. Bu demokratik özerkliktir işte. Seçilirsem ilk yapacağımız cunta anayasasını kaldırmak olacak. Bu merkezi cunta olacak. Bizim çizgimiz ortak payda haline getirdik. İki adayın asla savunmaya değil, düşünmeye cesaret edemeyeceği ilkelerdir."
Ak Parti'nin ilk başlarda seçim için rahat olduklarını ama sonradan paniğe kapıldıklarını ve anket üzerine anket yaptıklarını de söyleyen Selahattin Demirtaş, Çankaya'nın yollarının artık daha zorlu olduğunu ifade etti.
Konuşmasında TRT genel Müdürü İbrahim Şahin'in yaptığı yazılı açıklamaya da sert tepki gösteren Demirtaş,
"TRT'de en az şans verilen kişi bendim. TRT genel müdürü beni eleştirmiş 'yaptığımız canlı yayını da keseriz' demiş. 11 Temmuz'dan bu yana '224 dakika seni canlı verdik' demiş 'daha ne istiyorsun demiş' Tayyip Erdoğan'ı kaç saat canlı verdiğini yazmamış. Tayip Erdoğan'ı kaça dakika çıkardığını açıklamasını istiyoruz. Benden 10 saat fazla olabilir hiç itirazım olmayacak beni yayınladığının toplam saatten 50 katı daha fazla vermemişse senden özür dileyeceğim. TRT Şeş ve Avaz dahil olmak üzere. TRT'nin bütün kanallarından Recep Tayyip Erdoğan propagandası yapıyor. Ben buradan açık söylüyorum cumhurbaşkanı seçilirsem yetkimde değil ama ilk iş, bununla ilgili hakkında soruşturma açtıracağım. Halkın parasını adaletsiz kullandığın için üç aday arasında ayrım yaptığın için, TRT kanunu sana bu yetkiyi vermiyor. Bundan sonra yayın yapmayacaksan hiç sana karşı, patronuna karşı boyun büktüğümüzü gördün mü? Tayyip Erdoğan sizi teslim almış olabilir, ödünüz kopuyor da olabilir. Yapmıyorsan yapma ama bunun da hesabını sana sormayan kendi adıma namerttir. Beyefendi beni tehdit edecek eleştirilerimizi susturacak, yayını kesecek benim vergilerimle bana şantaj yapacak. Bakın bu devlet anlayışını değiştirmemiz lazım. Bana neden oy verilmesi gerektiğinin somut göstergesidir. Bu tarihi fırsatı kaçırmayalım" dedi.
Selahattin Demirtaş, Uludere'deki törene katılacağını söyledikten sonra konuşmasını Kürtçe tamamladı.
İlginizi Çekebilir