Fetöcülerin Yargıtay oyunu

Pozantı  Belediye Başkanı Mustafa Çay'ın Adana Bölge İstinaf Mahkemesince 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmasına rağmen hala başkanlık koltuğunu koruyabilmesinin ardında nasıl bir başarı öyküsü yatıyor? Bu konuya ışık tutmaya çalışacağız?

Mustafa Çay, Adana Bölge İdare Mahkemesinde 'koruma polisi' olarak görev yaptığı dönemde, Azim Öztürk'ün Seyhan Belediye Başkanlığına seçilmesinin ardından zabıta müdürlüğüne atandı. Çay'ın bu göreve adliyedeki mahrem imamlarının tavassutu ile getirildiği iddia ediliyor.

Azim Öztürk, belediye başkanlığının hemen ardından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) ile iltisaklı olduğu gerekçesi ile adli kovuşturmaya uğradı. Öztürk, Kanuni Üniversitesine yasa dış yollarla ruhsat verdiğine ilişkin ciddi iddialara rağmen, Mayıs 2017'de beraat etti. Öztürk'ün sağ kolu, himmet dosyalarında kilit isim olduğu iddia edilen Seyhan Belediyesi Mali Hizmetler Müdürü Nuran Baltacı tutuklanarak Tarsus Cezaevine gönderildi.

Türkiye geçtiğimiz 31 Mart’ta sandık başına gitti. Partiler adaylarını seçim kurullarına bildirdikten sonra, özellikle muhalefetin gösterdiği adaylardan bazıları seçim kurulları tarafından iptal edildi. Gerekçesi ise, haklarında verilen mahkeme kararlarıydı. Partiler tarafından yapılan itirazlar da reddedildi.Bu kişilerden sadece Mustafa Çay'ın adaylık başvurusu, 2 yıl 1 aylık hapis cezası almış olmasına rağmen hiç bir engele takılmadan onaylandı.

Anayasanın 10. Maddesinin amir hükmü Çay için özel bir parantez açıyor da biz mi bilmiyoruz?
"Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar." Anayasanın 10. maddesinde böyle yazıyor. Peki, gerçekten herkes yargı kararları sonrası suça iştirak edenle etmeyen kim varsa eşit muameleye tabi tutuluyor mu?

Daha açık konuşmak gerekiyorsa, Cumhur İttifakı'nın nefes borusu MHP'nin Mustafa Çay için ağırlığını koymuş olması bu düşünceleri destekliyor olabilir mi? Anayasanın eşitlik ile ilgili hükmü, ceza almış fetöcü bir başkan için askıya mı alınıyor, diğer bir deyişle, devletin temeline dinamit koyan bir örgüte 'kanunun suç saydığı fiilerden ötürü' destek verdiği gerekçesi ile 2 yıl 1 ay hapis cezası alan bir kişiye göstere göstere torpil mi geçiliyor?

Torpil iddiası Yargıtay'da bekleyen ceza dosyası için de geçerli olacak mı?

* * *

Turgut Özal bulvarındaki (....) isimli camide Fetöcü gruplarla bir arada olağan toplantılarındaki bir ortamda, 'hayırdır' diyenlere; Mustafa Çay'ın "ben de bunlardanım" şeklinde açıklama yaptığına ilişkin iddialar, Bölge İstinaf Mahkemesi dosyası ile birleştirildiğinde nasıl bir gerçeğe ulaşacak hep birlikte göreceğiz.