© Adana Haber - 2005

HÜDAPAR'dan BDP ve PKK'ya:

Hür Dava Partisi (Hüdapar) Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Temel, son dönemde Güneydoğu'da PKK'dan kendilerine yönelik üyelerinin kaçırılması, yaralanması ve parti binalarının bombalanması olaylarının yanı sıra çözüm sürecine ilişkin konuştu.

ADANA - BDP'nin kendilerini en büyük rakip gördüğünü anlatan Bahattin Temel, aralarında ölüm de yaşanan yüzlerce saldırıya uğradıklarını söyleyerek, "Biz, bu konuda sabretmeye devam ediyoruz. Ancak sabrın sınırı vardır. Gücümüzün yetebileceği nokta vardır. Gençleri tutmakta zorlanıyoruz" dedi.

BDP'nin çözüm sürecini istemediğini, çatışma üzerinden bitirmeye çabaladığını ifade eden Temel, “Kirli bir savaş oynatılıyor. Aktörü BDP, PKK'dır. BDP, barış sürecini bozmak istiyor. Bize yönelik saldırılarla bizim üzerimizden bitirmeye çalışıyorlar. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz" diye konuştu.

AK PARTİ'Yİ DEĞİL BİZİ GÖRÜYORLAR

Üyeleriniz kaçırılıyor, yaralanmalar oluyor. Merkezleriniz bombalanıyor. Fail olarak PKK hatta BDP'yi işaret ediyorsunuz. Bu çatışmanın sebebi nedir peki?

"Seçimlerden çıktıktan sonra başkan yardımcımız Doğru Haber'de şöyle bir yazı yazdı 'Seçimden değil savaştan çıktık' Bizim 1.5 yıllık mazimiz var. Bölgede hareket olarak geçmişimiz var. Ortaya çıkınca BDP bizi alternatif olarak gördü. Tabanın yoğunluğu bölgede olunca, süreç oluştu. Tabanımız çoğunlukla Kürtler, Araplar, Zazalar. Herkes var. BDP, bölgede bizi kendine rakip görüyor. AK Parti onlardan çok oy aldı ama bizi görüyorlar. Geleneğimiz, kültürümüz bire bir uyuşuyor Kürt halkıyla. Kürtler Müslüman'dır, böyle olduğu için de PKK ideolojisinden ötürü onlara yanaşmak istemiyor. PKK'nin diktatöryal yapısı, devletin yanlışlarıyla Kürt halkını onların kucağına itti."

BİZE OY VERENİ ZORLA GÖÇ ETTİRİYORLAR

Tam olarak ne oluyor?

"Anlatmaya çalışıyoruz. Medya üzerinde yeterince durmuyor. Çözüm süreci var. Sıkıntılardan dolayı, akamete uğramasın diye bölgenin PKK'nin inisiyatifine bırakıldığını düşünüyoruz. Devlet faaliyet göstermiyor. Bize yönelik yapılan yüzlerce saldırı var. Molotoflu, bombalı, bıçaklı, taramalı, kaçırmalı… Ölümler var. Yoğun bir baskı var. Buna karşı direniyoruz. Fiili ve sivil direniş sergiliyoruz. Gençleri tutmada zorlanıyoruz. Bıçağın kemiğe dayandığı ortam var. Buna karşı yeterince direnmeye çalıştığımız halde, gençlerin kontrolsüz bir şey yapma ihtimali olabilir. Yaparlarsa sıkıntı oluşur. Bugün bize yapılanlar, geçmiştekinin aynısı. Perde arkasında olduğu için, şimdiki gibi sosyal medya olmadığından biz mahkum edildik saldırgan başkası olduğu halde. Hala o sunmalarla karşı karşıyayız. Bugün yaşananlar geçmişin de tercümanı oluyor. Biz, bu konuda sabretmeye devam ediyoruz. Ancak sabrın sınırı vardır. Gücümüzün yetebileceği nokta vardır. Genel Başkan'ın 'Savaş ilandır' demesinin yorumu şudur. Medya karşısında yaşanan olay vardı. Bu olayın tercümesi o iki cümleydi. BDP'nin başlattığı fiili savaş vardı. Perde arkasında kimse bilmiyor ama Lice, Hani, Kulp ilçelerinde bize oy verenler köyden göç ettiriliyor. 'Göç etmezsen, seni mahvederiz' diyorlar."

BÖLGEYİ TERK EDİN

Nasıl yapıyorlar bunu? Kimin oy verdiği belli mi?

"Sonuçlara bakıyorlar. Adamları var. Kim Hüdapar'a yakındır bakıyorlar. Lice'nin köyünde BDP'ye 150, AK Parti'ye 100 bize 7 oy çıkmış. Gelmişler , 7 oyu kim verir diye soruşturmuşlar, tespit edip sorgulamışlar, 'Köyden çıkacaksınız' demişler. Çıkmayınca yaşlı kadınlar ve erkekler dahil yere atıp, kafaya silah dayayıp 'Hemen bölgeyi terk edeceksiniz' demişler, köyü de değil. Tüm seçmen tehdit altında…"

TEHLİKEYİ HABER VERİYORUZ

Hep çatışma mı olacak, barış çağrınız ya da isteğiniz var mı?

"Dut yemiş bülbül gibiler. Sukut ikrardır gibi. Biz yapmadık diyorsanız açıklama yapın. Dicle Üniversitesi'ndeki olaylarla ilgili PKK'nin, KCK'nin yaptığı açıklamalar aklı başında değil. Halkın selametini, Kürt halkının selametini düşünen tek şahıs bulamıyoruz karşımızda. Şunu diyoruz, sonuna kadar mazlum Kürt halkının selameti adına, Müslümanların selameti adına saldırgan olmayacağız. Parti olarak sonuna kadar sabrederiz. Bizim dışımızda İslami oluşumlar var. Ona yönelik saldırı var. Mütedeyyin halka saldırı var. Onlardan bazıları karşılık verirse, 90'lı yıllardaki olaylar yaşanabilir. Asıl neden tahammülsüzlüktür. Rojava'da PYD'nin tahakkümü bunun örneğidir. PYD, kendisi dışında Kürt oluşuma müsaade etmedi. Etmeyecek de. Barzani ki atalarından beri Kürt halkının lideri, buna rağmen ona tahammülsüzlük var. Tüm Kürtlerin başkanı Öcalan diyorlar, PKK tüm Kürtlerin partisi diyorlar. Başka parti olamaz diyorlar. Bir tehlikeyi haber veriyoruz. Türkiye'deki tüm halklara ve dünyada sesimizi işitecek herkese tehlikeyi haber veriyoruz. Bölgede böyle gümbür gümbür bir tehlike geliyor. BDP ve PKK baş sebebidir. Dur denilmezse, felaket büyüyecek. Bölge ateş topuna dönecek. Sadece Kürtler yanmayacak, Hüdapar yanmayacak, herkes yanacak. Bu olmasın diye çaba sarf ettik. Arabuluculuk yaptık. Bugüne kadar yüzlerce saldırıya rağmen sağduyu bozmadık. Halkı sağduyuya davet ettik."

ÇÖZÜM SÜRECİNİ BİTİRMEK İSTİYORLAR

Geçmişte Kürtlere yönelik öldürme olaylarında Hizbullah ile işbirliği içinde JİTEM ile hareket ettiğiniz iddia ediliyor?

"Hayır. Asla böyle bir şey yok. Bunu iddia edenler de, iddiaya konu kişilerle görüştünüz mü diye sorunca 'Hayır görüşmedik' diyorlar. Peki, onların bugün siteleri var. Basın yayını var, onlarla ilgili misiniz 'Hayır' diyorlar. Hizbullah'ın sitesi var. Manifestoları var. Geçmişe yönelik tepkisi var. Bu konuda da öneride bulunduk. Batman olayları yaşandı. Özcan Temel öldürüldü. Bize yıkmak istediler. Elhamdülillah ortaya çıktı. İlgimiz olmadığı ortaya çıktı. O zaman da, diğer partiler, STK'lar ara bulucu olmak istediler bizimle BDP arasında. Onların yetkilileri bizi suçladı. Kanlı gözlerinin kırmızı gördüğünü herkes gördü yani. Dedik ki, 'Geçmişle ilgili sorgulama yapılacaksa, Öcalan'ın da ısrarla istediği geçmişi araştırma komisyonu kurulsun. Biz, destekleyelim sonuna kadar. Üye verelim. Beraber araştıralım. Kim suçlu, kim haklı' dedik, ses vermediler. Ama onlardan bize öldürmeler var. İki arkadaş öldürüldü. El bombaları atılıyor. BDP, PKK bunu destekleyen ifadeler kullanıyor. Bize zerre kadar bir adım bile atmadılar. Benim çağrılarım, tepkimiz muhatap bulmuyor. Bizim de artık bir çağrımız ve ümidimiz yok. Kirli bir savaş oynatılıyor. Aktörü BDP, PKK'dır. BDP, barış sürecini bozmak istiyor. Bize yönelik saldırılarla bizim üzerimizden bitirmeye çalışıyorlar. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Bizim Hizbullah ile organik bağımız yok. Ama bölgede faaliyet gösteren İslami hareketlerle sıcak diyaloglar var. Tabanımızda Hizbullah davasından içeri girmiş çıkmış bir sürü kardeşimiz var. İllegal bir yapımız yok. Legal siyasi partiyiz.

Haber kaynağı: Star gazetesi

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER