© Adana Haber - 2005

İstanbul Emniyet Müdürü Aktaş’ın başlattığı kampanya bir çocuğa hayat oldu

İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın çocukların lösemiden ölmemesi için Adana Emniyet Müdürü görevindeyken başlattığı “kök hücre” kampanyasına katılan Kozan İlçe Emniyet Müdürü Ferdi Büyükatak’ın verdiği kök hücre lösemi hastası bir çocuğun hayatını kurtardı.

İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın çocukların lösemiden ölmemesi için Adana Emniyet Müdürü görevindeyken başlattığı “kök hücre” kampanyasına katılan Kozan İlçe Emniyet Müdürü Ferdi Büyükatak’ın verdiği kök hücre lösemi hastası bir çocuğun hayatını kurtardı.

İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, dönemin Adana Emniyet Müdürüyken Lösemili Çocuklar Haftasında hasta birkaç çocuğu makamında kabul etti. Aktaş günde ortalama 6 çocuğun lösemi hastalığı yüzünden hayatını kaybettiğini öğrenince polis camiası olarak Kızılay ile irtibata geçerek "kök hücre" kampanyası başlattı.

Aktaş, o dönem bir çocuğun bile hayatının çok önemli olduğunu bu nedenle kaybedilecek vakit olmadığını belirterek, "Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle çocukları makamımızda kabul ettik. Biz onların yanına hastaneye giderek hem çocukları hem de diğer hastaları rahatsız etmek istemedik. Bu nedenle çocukları burada kabul ettik. Çocuklar bizim geleceğimiz bu nedenle bugünden tezi yok onlar için harekete geçeceğiz. İlik kampanyamızı hemen başlatacağız" demişti.

Aktaş’ın başlattığı kampanya çerçevesinde bütün polis teşkilatı o yıl ve sonrasında özellikle polis haftasında “kök hücre” bağışında bulundu. Bunlardan biri de Kozan İlçe Emniyet Müdürü Ferdi Büyükatak oldu. Büyükatak’ın verdiği kök hücre örneğinin lösemi hastası bir çocuk ile yüzde 90 uyumlu olduğu belirlendi. Bunun üzerine Büyükatak hastaneye giderek tekrar kök hücre bağışında bulundu. Alınan örnekler lösemi hastası çocuğa nakil edilmek için yola çıktı. Büyükatak, “2019 yılında 3 tüp kan vererek bağışçı olmuştum. Bu zamana kadar bekledik, Aralık ayı içerisinde bir hastayla uyum sağladığım tarafıma bildirildi. Alınan kanlar Ankara’ya tekrar teste gitti ve yüzde 90 oranında uyum sağlandığı için bağışçı olabileceğim söylendi. Kime bağış yapacağımız hakkında bir bilgimiz yok. Bakanlığın aldığı karar gereği 2 yıl hem bağışçı hem de hastaya kesinlikle birbirleriyle ilgili bilgi verilmiyor. Bağışçı olmak isteyen arkadaşlar Kızılay’a müracaat yaparak kök hücre bağışçısı olmak istediklerini beyan edebilirler. Yanlış bilinen bir konuyu belirtmek istiyorum, kök hücre bağışı herhangi bir cerrahi müdahaleyle yapılan bir şey değildir, 10 dakika önce kan verdim ve şu an buradayım. Burada polisliği ayrı tutmak istiyorum, bu bir insanlık vazifesi, şu an inanılmaz mutlu ve huzurluyum ayrıca kök hücre bağışçısı olduğum için çok gururluyum. Rabbim herkese nasip etsin, 3 tüp kan ile bir can kurtarıyorsunuz” dedi.

Devletin bu yolda gövdesini taşın altına koyduğuna dikkat çeken Büyükatak şunları kaydetti:

“Bu işlem Amerika’da 400 bin dolar, Avrupa’nın birçok ülkesinde 150 bin Euro civarında ücretlerle yapılıyor ama bizim ülkemizde bu işlemin tamamı ücretsiz. Hem hastanın hem de gönüllü donörün bütün konforu düşünülmüş. Devletimiz böyle bir organizasyonda gövdesini taşın altına koymuşken, biz de elimizi taşın altına koymamız gerektiğini düşünüyorum.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER