© Adana Haber - 2005

Obez Kadınların Tercihi Fark Yaratıyor

Özellikle de obezite sorunu olan kadınlar büyük izlerden, uzun süre yatağa bağlı kalmaktan kaçındığı için bu ameliyatları tercih ediyor. Rahmin alınması söz konusu olan hastalar için “Total Laparoskopik Histerektomi” olarak adlandırılan kapalı yani laparoskopik rahim alma ameliyatı gerçekleştiriliyor.

Birçok kadın hala rahim alma ameliyatı olarak adlandırılan operasyonu ağrı, büyük bir yara izi ve uzun iyileşme süresi nedeniyle erteliyor. 

Acıbadem Ankara Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Rana Karayalçın, “Yeni gelişen kapalı rahim alma ameliyatlarında göbek deliğindeki küçük kesiden giriyoruz. Buradan karına yerleştirdiğimiz laparoskop adı verilen optik alet ile karın içi organları görerek, ince cerrahi aletler yardımı ile yumurtalıklar ve rahmi çıkarabiliyoruz” dedi.

Bu tekniklerin geliştirilmesinin başlıca 4 amacı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Rana Karayalçın, bunları şöyle sıralıyor:

* Hastanın iyileşme sürecini kısaltmak.

* Cerrahi sırasında olabilecek sorunları azaltmak.

* Ağrıyı azaltmak.

* Yara izini en aza indirmek.

Doç. Dr. Rana Karayalçın, kapalı rahim alma ameliyatlarını seçen hastaların daha hızla evlerine dönebildiklerini, klasik cerrahide tam iyileşme süresinin yaklaşık iki ayı bulabildiğini belirtiyor.

Kapalı rahim alma ameliyatları hakkında merak edilen konulara açıklık getiren Doç. Dr. Rana Karayalçın, bu konuda sık sorulan soruları şöyle yanıtlıyor:

Kapalı rahim alma ameliyatının avantajları nelerdir?

Kapalı rahim alma ameliyatları cerrahinin süresini, hastanede kalış süresini azaltıyor. Bu ameliyatlar özellikle de operasyona bağlı ağrı ve komplikasyonları azaltarak kadın sağlığında büyük ilerleme sağlıyor. Kapalı rahim alma ameliyatlarında hasta aynı gün evine dönebiliyor. Birçok hastada operasyon bir saat kadar sürüyor ve kan kaybı çok az oluyor. Ameliyat sonrası ağrı çok az hissedildiği için geleneksel cerrahide kullanılan ağrı kesicilere gerek kalmıyor. Bu operasyonların hasta üzerinde önemli faydalarından birisi kozmetik sonuçlardaki farklılıktır. Klasik cerrahide 10-12 cm’lik genel olarak yatay yapılan büyük bir kesinin iyileşmesi sonrasında kalıcı operasyon iziyle sonuçlanıyor. Ancak laparoskopik cerrahide göbek deliği içinde ameliyat sonrası fark edilemeyen Vevobahis bir cm’lik kesi ve genellikle kasıklarda iki adet çok küçük kesi ile operasyon tamamlanıyor. Karında kalıcı yara izi oluşmuyor. Ameliyat sonrası hastanın hızlı fiziksel iyileşmesinin yanında duygusal destek de sağlanıyor.

Bu ameliyatların ülkemizde yapılma sıklığı nedir?

Türkiye'de en sık yapılan jinekolojik operasyon rahim alma ameliyatıdır ve bu ameliyatların yalnız yüzde 1-2'si kapalı yöntemlerle yapılıyor. Genel cerrahide en sık yapılan ameliyatların arasında safra kesesi operasyonları geliyor. Geçmişte safra kesesinin kapalı yöntemle alınması amacıyla yapılan operasyonlar, üç yıl gibi kısa bir sürede pratiğe yerleşti ve üç yılda bu ameliyatların yüzde 90’ı kapalı yöntemle yapılır oldu. Kadın doğum alanına baktığımızda ise, kapalı devre rahim alma ameliyatlarının henüz yüzde 1-2’lerde kaldığını görüyoruz.

Kapalı rahim alma ameliyatlarına her hasta uygun mudur?

Ciddi kalp–damar sistemi ve akciğer hastalığı olmayan hastalarda ileri yaşta olsalar dahi kapalı rahim alma ameliyatı güvenle yapılabilir. Açık cerrahiye ihtiyaç duyulan hasta oranı çok düşüktür. Kapalı rahim alma ameliyatı özellikle obez hastalarda enfeksiyon riskini azaltıyor. Birçok obez hasta açık cerrahi ile birlikte olan büyük kesinin yaratacağı problemler nedeniyle cerrahi kararını erteliyor. Bu hastalarda kapalı rahim alma ameliyatı çok önemli bir alternatiftir. Aynı seansta idrar kaçırma operasyonları da kapalı olarak yapılabiliyor.





İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER