Op. Dr. Muhammet Dilber’den ağız içi aftlara çözüm önerileri
ADANAOP. DR. MUHAMMET DİLBER, KESİN SEBEBİ BİLİNMESE DE STRES, ASİTLİ YİYECEKLER, DİL VE YANAK ISIRMAYA BAĞLI SARSINTI, YÜKSEK ORANDA SLS İÇEREN DİŞ MACUNLARI, BEHÇET HASTALIĞI, SİGARA KULLANIMI, VİTAMİN EKSİKLİĞİNİN AFT OLUŞUMUNUN EN BAŞTA GELEN SEBEPLERİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
Op. Dr. Muhammet Dilber, kesin sebebi bilinmese de stres, asitli yiyecekler, dil ve yanak ısırmaya bağlı sarsıntı, yüksek oranda SLS içeren diş macunları, Behçet hastalığı, sigara kullanımı, vitamin eksikliğinin aft oluşumunun en başta gelen sebepleri olduğunu söyledi.
Op. Dr. Dilber, bir virüsten dolayı ortaya çıktığını veya bağışıklık sistemi bozukluğuyla ilgili olduğunu düşündükleri aftları, “Ağızda, dudaklarda ve dil çevresinde ortaya çıkan doku harabiyetiyle seyreden küçük ülserler” olarak tanımladı.
Aftların toplumun yaklaşık yüzde yirmisinde görülmekte olduğunu kaydeden Dilber, şöyle devam etti;
“Bayanlarda daha sıklıkla karşılaştığımız aftlar, genellikle tek olsa da bazen birden fazla sayıda aynı anda ortaya çıkmaktadırlar. Çok ağrılıdır ve iyileşme süresi genellikle bir haftayı geçmektedir. Kesin sebebi bilinmese de birçok faktör aft oluşumunda önemli rol oynamaktadır. Stres, asitli yiyecekler, dil ve yanak ısırmaya bağlı sarsıntı, yüksek oranda SLS içeren diş macunları, Behçet hastalığı, sigara kullanımı, vitamin eksikliği aft oluşumunda en başta gelen sebeplerdir. Aft oluşumunda en önemli faktör vücut direncinin düşmesidir. Stres vücut direncini en çok düşüren ve aft oluşumunu en çok tetikleyen faktördür. Kadınlarda adet öncesi döneme bağlı gerginlik ve buna bağlı direnç kaybı aft oluşumunu artırmaktadır. Sigara ağız sağlığını bozan en önemli etkendir ve birçok hastalıkta olduğu gibi aft oluşumunda da önemli faktörlerden birisidir” diye konuştu.
Vitamin eksikliği aft oluşumunu arttırıyor
Aftların yemek yemeği, ağzı hareket ettirmeyi, hatta gülmeyi bile engelleyen çok ağrılı lezyonlar olduğunu anlatan Dr. Dilber, aft oluşumunda etkisi olan sigara, stres, sarsıntı gibi faktörlerden uzak durmanın tedavisi için yapılabilecek en basit yol olduğunu vurguladı. Bunlara dikkat edilmesine rağmen hala ağız içinde yaralar ortaya çıkıyorsa, bu durumda uygun tedavi seçenekleri ile şikayetlerin azaltılması mümkün olabileceğini ifade eden Dr. Dilber, aft tedavisi için basitçe yapılması gerekenleri şöyle sıraladı;
“- Sıcak, asidik ve tahriş edici gıdalardan kaçınmalıyız
- Su ile karbonat karışımından hazırladığımız ince yapılı bir kremi aft üzerine sürebiliriz
- Yarım bardak suya yarım kaşık tuz ilavesi ile elde ettiğimiz solüsyonla günde üç kez gargara yapabiliriz
- Ağrı kesici özelliği olan gargaralar kullanıp iyileşme periyodunu kısaltabiliriz
- Çiğneme sırasındaki ağrıyı azaltmak için yemek öncesi yüzeysel olarak ağrı kesici solüsyonlar sürüp, 15-20 dakika ağrının azaltılmasını sağlayabiliriz.
- Tekrarlayan veya uzun süren aftlarda, ağzın karbonatlı ve tuzlu suyla çalkalanması, keza yaraların üzerine gliserin sürülmesi de iyileşmeyi hızlandırmaktadır.
Yukarıda saydığımız tüm bu tedavi yöntemlerine rağmen aftlar çok sık meydana geliyorsa veya uzun sureli devam ediyorsa bu durumda kulak burun boğaz hekimine görünmenizde fayda olacaktır”
İlginizi Çekebilir