S. AĞAMULLA Yazdı - Sahi Sen Kimsin?
ADANAHava bazen bahardı, bazense bulut, yağmur mutluydu insanımız yine de. Çünkü mevsim umuttu. Parsel parsel eyleyip, yürekler biçildi, sen dostluğu unut dediler.
Ceplere kene, yüreklere vesvese koydular, oylum, oylum oydular yüreklere sınırlar, haritalar çizdiler.. Gittikçe yozlaşan bir kültür erozyonu ne örf bıraktılar ne adet. Ne büyük kaldı, ne küçük.
Kimse kimseye katlanamamakta, sadece tribüne oynamakta. Hayıflanan insanlar eski bayramlar, komşuluklar, çocukluğumuz nerede demekte.
İnanç yönünden önemli bir gün oluyor, kutlayan da, kutlamayan da bir anda suçlu hale gelebiliyor. Hayırlı cumalar veya hayırlı kandiller diyenler, bir anda Akp'li veya gerici, yobaz, ilkellik suçlamasıyla karşılaşabiliyor.
Buna binaen bir diğeri de kutlamadığı veya kapalı olmadığı için dinsiz, fasık, yoldan çıkmakla suçlanabiliyor.
İktidarın sürekli dini konuları olur, olmaz ve yakışır yakışmaz yerlerde kullanmasının faturası elbetteki, bu inanç sahibidir veya değil etkisi yapıp ayrıştırıcı olarak topluma kesilmektedir.
İktidar sanki neredeyse dinsel bir konum ile özdeşleştirilmekte.. Kimi onu eleştireceğim derken samimi inanç sahiplerini incitmekte, kimi de yanında olacağım derken olmayanı inançsız ilan etmektedir. Her ikisininde netice topluma zarar verdiği açıktır.
13 yıldır izlenen süreçte kutuplaşmalar ile öyle bir kavram kargaşası yaratılmıştır ki, ne kadar Kürtçü isen o kadar ilerici, aydın, modern sayılmış, ne kadar vatanın birliği, ayrılmaz bütünlüğü ve halbuki birleştirici unsur Türk Milleti olmaktan bahsediyorsan da o kadar eleştiri alıp gerici, ilkel, darbeci sayılıp Chp zihniyeti denerek, Cumhuriyet dönemi ile hep kavgalı bir siyaset uygulanmıştır. Bir milletin adı bir çok etniğin birleştirici harcı olan Türk Milleti denmesi bile ırkçı sayılıp, Kürtçülüğün yükselişine ve kutuplaşmasına neredeyse bilinçli ya da bilinçsiz çanak tutulup, aslında ayrıştırmaya gidilmiştir..
Şimdilerde yıllardır kardeşçe yaşayan toplum, siyasi rantçılar sayesinde Türk'üm diyen de, Kürt'üm diyen de birbirini varlığına kast görmekte.
Türk'sen senin devletin var ya diye başlayan sözler.. Kürt'sen terör yanlısı gören anlayışlar, bir kutuplaşma söz konusudur.
Hatta bölgecilik, hemşerilik güdülmekte toplum bloklaşmaya başlamıştır.
Öyle ki karşılaşan iki kişinin ilk sorusu nerelisin? mesela Adana, de, yetmiyor neresindensin?. İçi veya şurası dense o da yetmiyor.. Yok canım mutlaka başka bir yerlerden gelmişsinizdir..Yani neredeyse yüz iki yüz yıllık soy ağacı sorulacak.
İkinci soru ise mezhep; 'şu musun bu musun' denmekte. Demek ki davranış, yaklaşım da ona göre olacak..
Nedir bu ayrıştırma? Ben yapmam deyip eleştiren bile, yazık ki sağcısı da, solcusu da, iktidarı bu konuda kınayanı bile yapmakta.
Muhalefetsen şayet baştan ya darbeci oluyorsun, ya da paralelci. Yani senin dünya görüşünün, ideolojinin farklı olmasının doğal gereği muhalif olman söz konusu değil, illa suç teşkil edebilecek bir unsura bağlanıyor.
Atatürkçü isen tamam Chp zihniyeti dinden de dem vurularak, camiye şu oldu, kurslara bu oldu, dinden uzak hatta din düşmanı ilan ederek, sistematik siyasi saldırı söylemleri. Artık ülke
içte ve dışta oynanan bu sinsi oyunlara dur demelidir, birlik olmalıdır. Ve hep beraber demeliyiz ki..
1) İnancıma karışma. 2) Kimliğime karışma. 3) Muhalifliğime saygı duy, suç isnat etme.. 4) Tek bir şeye dayanarak şucu, bucu ilan etme.. 5) Dine saygısı olana dinci deme. 6) Atatürk'çüyü hor görme.
7) Chp'liye darbeci deme.. 8) Milliyetçi, vatansevere ırkçı deme.. 9) Dindara Akp'li deme.. 10) Türk'e senin devletin var ya diye başlama kardeşin (senin de devletin).. 11) Her Kürt'ü terör yanlısı görme.
Hiç bir değer, hiç bir partinin ideolojinin tekelinde değildir.. Kimseyi kısıtlama, ötekileştirme, fırka fırka bölüp görüşüne ipotek koyma, kendi menfaatinin çıkarı için yaftalama, yamama. Dindarlık Akp'yle, milliyetçi olmak için Mhp'yle, Atatürk'çülük Chp ile, özgürlükçü de terörle özdeş değildir.. Her dünya görüşü illa siyasi temsille anılacak diye bir şey yoktur. Keskin hatlarla ayırma. Nemiz varsa birileri aldı.
Bir insan partili olmadan da hem dindar, hem özgürlükçü, hem milliyetçi, hem Atatürkçü olabilir..
Demokrasi deyip de insanları din, ırk, ideolojiye göre ayrılıkçı politikalara bölüp kategorize etmek, devletin de kimsenin de hakkı değildir. Yaftayı bırak, insana bak, artık sorma.. İnsana evvela insan olduğu için değer ver, ilkesi, duruşu, dürüstlüğü ile şahsiyeti için paha biç..
İnsan insansa değer görmelidir, gerisi teferruattır.. SAHİ SEN KİMSİN?.. SS.A
İlginizi Çekebilir