© Adana Haber - 2005

Suriyeli genci vuran polisin ifadesi ortaya çıktı

Adana’da "dur" ihtarına uymayıp kaçan kişiyi kazara vurup ölümüne neden olduğu için tutuklanan polis memurunun ifadesi ortaya çıktı. 26 yıllık polis memuru F.K.’nin, havaya ateş etmediğini belirterek, "Kesinlikle vurmak amacım yoktu. Hem kendimi güvene almak, hem de şahsı korkutup durdurmak amacıyla silahımı çıkardım. Aslında havaya ateş edecektim. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdim" dediği öğrenildi.

Adana’da "dur" ihtarına uymayıp kaçan kişiyi kazara vurup ölümüne neden olduğu için tutuklanan polis memurunun ifadesi ortaya çıktı. 26 yıllık polis memuru F.K.’nin, havaya ateş etmediğini belirterek, "Kesinlikle vurmak amacım yoktu. Hem kendimi güvene almak, hem de şahsı korkutup durdurmak amacıyla silahımı çıkardım. Aslında havaya ateş edecektim. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdim" dediği öğrenildi.

Kasten öldürme suçundan tutuklanan polis memuru F.K.’nin savcılıkta verdiği ifadesinde, olay günü diğer polis memuru arkadaşlarıyla birlikte saat 10.30 sıralarında yeni tip korona virüs nedeniyle sokağa çıkma yasağı bulunan vatandaşlarla ilgili ve şüpheli gördükleri şahıslarla ilgili kontrol yapmak amacıyla Sucuzade Mahallesi Obalar Caddesi kesişiminde kontrol noktası oluşturduklarını belirtti.

Saat 12.00 civarında ölen şahsı, yanında başka bir şahısla kendilerine gelirken gördüğünü anlatan F.K. şöyle devam etti:

"Şahıslar biraz tedirgin davrandılar. Ben şahısların yanına gittim. Ölen çocuğun yanındaki şahsı aldım. Diğer ölen çocuk kaçmaya başladı. Diğer şahsı arkadaşlarıma teslim edip, kaçan çocuğun arkasından koşmaya başladım. Hatta arkadan da polis memuru arkadaşım İ.K. koşuyordu. Ben çocuğu durması için birçok kez uyardım. Çocuk ara sokaklara girince belimden silahımı çıkarıp, mermiyi namluya sürdüm ve arkasından koşuyordum. Dediğim gibi ara sokaklara girdiğim için ve sokaklar sıkıntılı şahısların oturduğu yerler olduğu için, biraz da kendimi güvende hissetmek için elime silahı almıştım. Ben şahsın bana doğru döndüğünü görmedim. Çünkü bu sırada sokak kalabalıktı. Koşan birkaç kişi daha vardı. O yüzden dikkatim o şahıslara yönelmişti. Ölen çocuğun bana doğru dönüp dönmediğini hatırlamıyorum. Hatta o sırada bir lastik patlama sesi gibi bir ses duyuldu. Belki de diğer şahıslar da ve ölen çocuk da benim silah sıktığımı düşünerek dönmüş olabilir. Ben de o an panikledim. Koşarken elimde eldiven bulunduğundan ve çok sendeleyip yorulduğumdan sendeledim, o sırada yere düştüm. Yere düşerken de silah ateş aldı. Ben kesinlikle silahı şahsa doğrultmadım. Sadece şahsı yakalamaya çalıştım. Ölen şahısla aramızda yaklaşık 30 metre mesafe vardı. Ardından çocuk yere düştü. Ben hemen çocuğun yanına gittim. Çocuğun vurulduğunu görünce telsizden ve cep telefonundan 112’yi aradım. Ölen şahsı tanımıyorum. Şüpheli bir şahıs olabileceğini düşünerek müdahale etmek istedim. Kesinlikle vurmak amacım yoktu. Dediğim gibi hem kendimi güvene almak, hem de şahsı korkutup durdurmak amacıyla silahımı çıkardım. Aslında havaya ateş edecektim. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdim. 26 yıllık meslek hayatımda ilk defa böyle bir olay başıma geldi."

F.K.’nin savcının sorusunu üzerine "Kesinlikle çocuk yürümüyordu. Beni görünce koşarak kaçtı. Ben de arkasından koştum. Çocuğa doğrudan ateş ettiğim hususu doğru değildir. Tanık beyanlarını kabul etmiyorum" dediği öğrenildi.

Şüpheli polisin, sulh ceza hakimliğinde ise, "Böyle bir şey yaşandığı için üzgünüm. Normal şartlarda silahı emniyeti açık olarak taşıyoruz. Sokak sıkıntılı olduğu için silahı elime aldım. Silah yanlışlıkla ateş aldı. Elim yanlışlıkla tetiğe değdi. Silahı elime almanın nedeni havaya ateş açmaktı. Sendeleyip düştüğüm için yorgunluk ve Ramazan dolayısıyla böyle bir olay meydana geldi" dediği öğrenildi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER