© Adana Haber - 2005

TSYD'deki "başörtü skandalı"na tepki yağdı! "Derhal o kurumdan uzaklaştırılmalı"

TSYD'deki "başörtü skandalı"na tepki yağdı! "Derhal o kurumdan uzaklaştırılmalı"

Türkiye Spor Yazarları Derneği’nde yaşanan skandala tepkiler çığ gibi büyüyor. Çocukları ve eşiyle TSYD’nin İstanbul Levent’teki havuzuna giden dernek üyesi kameraman Mehmet İzmiroğlu’nun girişine izin verilmedi. Gerekçe olarak ise eşinin türbanlı olması gösterildi. Konuyu başkan Oğuz Tongsir’e açan İzmirlioğlu aldığı "Burası özerk bir kurum, özel bir dernek. Burada bizim kurallarımız geçerli ve bu kurallara uymak zorundasınız. Git istediğin yere şikâyet et" yanıtıyla şok oldu. Yaşanan skandal sonrası spor yazarlarından Oğuz Tongsir'e tepki yağdı.

SABAH'ta yayınlanan habere göre olay şöyle gerçekleşti:

Türkiye Spor Yazarları Derneği'nde önceki gün yaşanan skandala tepkiler çığ gibi büyüyor. TSYD Üyesi Kameraman Mehmet İzmirlioğlu, çocukları ve eşi ile derneğin İstanbul Levent'teki havuzuna giderken eşinin başörtülü olması nedeniyle içeriye girmesine izin verilmedi. Sadece çocukların havuza gireceğini ve eşinin havuza girmeden kenarda oturacağını söylemesine rağmen görevliler, Mehmet İzmirlioğlu ve ailesini kapalı havuza yönlendirdi.
Bunu kabul etmeyen İzmirlioğlu, TSYD Başkanı Oğuz Tongsir'le görüştü. Başkan Tongsir, havuzun dernek tarafından işletildiğini ve kurallara göre yönetildiğini söyledi. İzmirlioğlu bu durumu şikâyet edeceğini söyleyince Tongsir bu kez "İstediğin yere şikâyet edebilirsin, elinden geleni de ardına koyma" yanıtını verdi. Yaşanan olayın üyeler tarafından duyulmasının ardından derneğe binlerce telefon ve mesaj gelirken, daha önceden de farklı gazetecilerin başına benzer saygısızlığın yapıldığı öğrenildi. Tüzükte böyle bir ayrımcı maddenin olmadığı ve tamamen başkan Tongsir'in kişisel kararı ile bu durumun yaşandığı da belirlendi.

"GİT İSTEDİĞİN YERE ŞİKÂYET ET"
Mehmet İzmirlioğlu, yaşananları şöyle özetledi:

"Havuza girmek için Levent'teki TSYD tesislerine gittiğimde havuz görevlisi beni çekerek 'Abi eşiniz kapalı, açık havuza girmesi yasak, başkan tarafından yasaklandı' şeklinde uyarıda bulundu. Biz 'Eşim havuza girmeyecek, çocukların başında duracak' karşılığını verdik. Bu da kabul görmedi. Bir odada beklememizi istediler. Sonra başkanla konuşmak istedim. Oraya gittiğimde görevliler, yöneticiler ve başkan bir arada oturuyordu. Başkana dönerek bu durumun çok yakışıksız olduğunu, hangi devirde yaşadığımızı ve nasıl böyle bir karar aldıklarını sordum. Başkan çok ciddiyetsiz bir şekilde 'Burası özel kurum, özel bir dernek. Burada bizim kurallarımız geçerli ve bu kurallara uymak zorundasınız' dedi. Ben de bu durumun çağ dışı olduğunu, böyle bir kurala uymayacağımı ve adli makamlara şikâyette bulunacağımı söyledim. Başkan da 'İstediğin yere şikâyet edebilirsin, elinden geleni ardına koyma' dedi. Ben ve eşim bu olaydan çok etkilendik. Ben de bu olayın üstüne gitmek için yaşananların sıcaklığıyla Twitter'a yazdım ve olay sosyal medyada büyüdü, bu noktalara geldi. Bu olayın arkasında duruyorum ve bu olayın üstüne gitme konusunda elimden ne gelirse yapacağım."


"DERHAL O KURUMDAN UZAKLAŞTIRILMALI"
Türkiye Spor Yazarları Derneği'nde yaşanan bu skandal sonrası A Haber'e konuşan spor yazarlarından Oğuz Tongsir'e tepki yağdı. İşte o açıklamalar...

Ekrem Kızıltaş - Takvim Gazetesi Yazarı
Bu bir tercihtir. İnanan, isteyen, arzu eden örter. İstemeyen de örtmez. Kimse kimseyi bir şeye mecbur edemez. Dolayısıyla o kuruluş ya da başka yerlerde hala birilerine bir hayat tarzını ya da bir şekli ya da bir kılık kıyafeti baskıyla kabul ettirebileceğini, onları bir türlü cezalandırabileceğini düşünen sakat kafaların bir şekilde hizaya getirilmesi gerekiyor. O kurumun bütün mensuplarının, o derneğin bütün mensuplarının özür dilemeleri ve bu tür uygulamalar yapmaya cüret edenlerin derhal ilgili makamlarından uzaklaştırılmaları gereken bir olaydır.

Suat Umurhan - A Spor Yorumcusu
Özerk bir yer olabilir ama herkes sonuçta herhalde devletin kurumlarına bağlı. Anayasaya, hukuka bağlı bir şekilde hareket ediyoruz. Özerk dediğimiz yerler kendi özerkliklerini ilan etmiyor. Sonuçta kanunda böyle bir şey var mı? Yok. Hukukta yeri var mı? Yok. O zaman demek ki bir yerlerde birilerinini kişisel kararları hukuğun, kanunun önüne geçmeye çalışıyor.

Cüneyt Şen - A Spor Spor Müdürü
Bu derneğin adı TSYD. Yani Türkiye Spor Yazarları Derneği. Adında spor yazarları denilmesine bakmayın. Kameramanından sahada çalışan muhabirine, spor yorumcusundan dijital medyaya tüm spor çalışanlarını kapsayan, onların haklarını koruyan, spor çalışanlarına sosyal imkanlar sağlayan dernek. Ama bu dernek, bu yaptığı uygulamayla kuruluşuna aykırı davranmıştır. Neden?, niçin? Bu sorulara cevap verilmesi, cevap bulunması lazım.

Murat Özbostan - Sabah Gazetesi Spor Müdürü
Neresinden bakarsanız bakın, kabul edilebilecek bir tarafı yok olayın. Mesleki açıdan oraya üye olan, aidatını yatıran ve oradaki bütün sosyal imkanları kullanma hakkına sahip olan bir kişinin, bir anneye en azından çocuklarının önünde böyle bir şey yapılması tamamiyle rezalet, skandal gibi iki önemli kelimeyi söyleyebiliriz.

Burak Evci - Avukat
Bu kanunun 12. maddesine göre de burada yapılan ayrımcılık, çoklu bir ayrımcılık olup hem cinsiyet temelli bir ayrımcılığa söz konusu olmaktadır. Hem de din ve vicdan hürriyeti bakımından ayrımcılık söz konusu olduğu için burada verilecek olan idari para cezası en üst sınırdan verilecektir. Bu verilmiş olan para cezaları da yine yayınlanmakta olup kurumların da marka değerlerini olumsuz olarak etkilemektedir. Bu nedenle bu konuya çok dikkat etmelerini ve ve anayasal haklara saygılı olmalarını tavsiye ediyorum.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER