Adana CHP'de Neler Oluyor?

Abone ol

CHP-MHP-HDP koalisyonu yani seçmenin 'gelin birlikte el ele verip ülkeyi yönetin' mesajını verdiği seçim ertesinde AKP 'ye tek başına görev vermeyen halkın iradesini yok saymaya çalışan siyasi partiler erken seçim söylemleri ile bir sonraki seçimde sanki zaferle çıkacakmış gibi sürekli açıklama yapmakla meşguller.

Aslında süreç ülkenin çıkarına işlemiyor. MHP hiç bir koalisyon ortaklığına yanaşmıyor.

CHP'nin ''Gel başbakan sen ol'' çağrısına da sıcak bakmadı. MHP aslında ne istiyor? İki seçenek var: Ya Beştepede'ki şahsın istekleri doğrultusunda kendi partisini bitirmeye çalışıyor... Zamanı geldiğinde her zamanki gibi AKP'ye koltuk değneği olacak... Ya da tabanını bazı şeylere ikna edebilmek için seyirciye oynuyor...

MHP tabanı kolay ikna edilecek türden insanlar değiller. İlkelerinden ödün verme konusunda daha sert çizgileri vardır. Mevzu bahsin vatan olduğu konusunda Bahçeli tabanı ikna etmek zorunda. Tüm yolları tıkaması, kırmızı çizgi konusunda ısrarla durması bu oyunun bir sahnesi gibi geliyor bana.

Seçimlerin ilk sonuçlarının açıklandığı günlerde AKP süt dökmüş kedi gibi ne yapacağını şaşırmışken, MHP sayesinde kendine özgüven geldi. Nasılsa 3'lü koalisyon kurulamadı bunlar beceremezler, AKP'siz bir hükümet olmaz algısı yaratıldı. Şimdi bu öz güvenle tam gaz gidiyorlar..

Gelelim Adana CHP'ye...

Bu hafta içinde tam da vekillerimizin yemin etme töreni esnasında bomba haberler düştü gündeme.. Beş ilçenin ilçe başkanı görevlerinden alındı.

Atama yoluyla gelmiş il başkanı kendi öz iradesi ile mi bilinmez, görev değişiklikleri yaptı.

Burhanettin Bulut'un bazı çıkışları CHP tabanında kabul görmüyor.

Geçtiğimiz aylarda parti üyesi olmayan bir hanımı il kadın kolları başkanlığına konumlandırmıştı. Tüzüğe aykırı olduğu taban tarafından seslendirilese de hala aynı hanımefendi o koltukta oturup masa işgal ediyor. İlk çıkış burada başladı..

Ben yaptım oldu konusunda tabandan yeterince güçlü sesler yükselmeyince şimdi kongre sürecine girmiş partide görevden almalar, atamalar başladı.

Seçimler tamamen belirli zümrelerin belirlediği isimlerden oluşuyor. Tekin Bingöl bu işin baş mimarlarından.. Bazı partililere göre Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığının altını oyma sürecinin başlatıldığı konusunda birleşiliyor. Çember gittikçe daraltılacak, Metin Feyzioğlu ile gizli yapılan görüşmelerin meyveleri bunlar..

Seyhan ilçe başkanı hakkında toplanan imzalar sayesinde epey rahatsız günler geçirmişti.. Fakat ne olduysa bir gecede fikrini değiştirip 'ben kongre istiyorum' diyen Reşit Karakuş istifasını çabucak sunuverdi. Burada düşündürücü olan ''Acaba Reşit Karakuş bu pazarlıkta ne elde etti?''

Genel merkezde devir teslim yapılırken verilen resimlerde o kongre isteyen başkanın yüzü gülüyor keyfi de yerindeydi..

Tabanda belirli rahatsızlıkların başında her başkanlığa ve yönetime Çukurova meclis üyelerinin atanması..

Bu partide tüm allame-i cihanlar Çukurova'da mı meclis üyeliğine seçildiler?

Siyaseti takip edecek nitelikli başka insan yok mu bu partide? Yine aynı mantık ile kısır döngü içerisinde hep aynı insanlardan oluşan yönetim kadroları iş başında.

Burada Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin yine bir zafer kazanmış görünüyor.

Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar neden bu kadar sessiz? Oysa Seyhan ilçe başkanlığı kendisinin geleceği açısından çok kritik önemliliği olan bir konum.

Delege seçimleri mahalle bazında sandık konularak mı belirlenecek? Yoksa partili baronlarımızın masa başında tespit edeceği listeler mi olacak? İl yönetimi çatırdıyor..

Tekin Bingöl'ün amacı nedir? Hangi genel başkana hizmet ediyor? Geçtiğimiz aylarda Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından iyi bir paylandığını,''Adana'ya gidip geliyor orayı karıştırıyorsun'' diye uyarıldığını biliyorum.. Bu atamalar öncesi yine Tekin Bingöl Adana'daydı..

Bu süreç bu şekilde devam ederse ortalık çok karışacak gibi görünüyor..

Zeydan Karalar:0 - Soner Çetin:1 sonucuna bakarsak, Adana CHP tekelleşmiş ve tamamen bir aile partisi olmuş görüntüsü veriyor..