ADANA HABER NET Devletin Kör Kuruşunun Hesabını Soruyor. SGK ve Seyhan Belediyesi arasındaki 'Ahbap Çavuş' İlişkisi gözler önüne seriliyor.
SGK Adana İl Müdürlüğü tarafından Ekim 2009 tarihinde Seyhan İlçe Belediyesine 888.602 TL’lik ceza kesildi.
Cezanın nedeni; Seyhan Belediyesinin rutin işleri arasında yer alan vatandaşlara verilen yapı ve iş yeri açma ruhsatlarının ayrıca, işyeri açma izni ile ilgili istihdama ilişkin belgelerin süresi içinde SGK’ya bildirilmemesinden kaynaklanıyor.
Konuyu açalım;
Vatandaş kazanç bildirimini maliyeye, yanında çalıştırmaya başladığı işçiyi de süresi içinde SGK’ya bildirmediği için devletin resmi kurumları tarafından nasıl bir ceza-i işleme tabi tutuluyor ise belediyeye de aynı işlem uygulanıyor.
SGK Adana eski İl Müdürü Muhammed Gerçek döneminde gerçekleşen olayla ilgili yapılan işlemlerde Doğan Berkpınar (Şef), Veli Akça (Şube Müdürü) Ayhan Uçak (Müdür Yardımcısı Yetkili Şef), Burhan Çakır (Merkez Müdürü) olarak yetkililerinin imzası bulunuyor.
Uzmanlar, belediyeye 888 bin TL’lik 'İdari Para Cezası' kesildiğini, tahsil işleminin 14 ay boyunca sümen altında atıldığını, bu durumun fevkalade anormal bir durum olduğunu, SGK Adana yetkililerinin cezanın kasıtlı olarak tahsil edilmediği yönünde bir tavır içine girdiğinin bariz biçimde görüldüğünü ifade ediyorlar.
Ekim 2009 tarihinde kesinleşen cezanın tahsil işleminin Şubat 2011 tarihine kadar kasıtlı olarak durdurulduğunu, çıkacak affın beklendiğini, bu tarihte hükümet tarafından çıkarılan Mali Af Yasası ile 888.602 TL’lik idari para cezası tutarının tamamen ortadan kaldırıldığına dikkat çekiyorlar.
Şimdi sormak gerekir; garibanın üzerine ecel gibi çöken, vatandaşın lehine mahkeme kararı olduğu halde tek yaşam hakkı emekli maaşına haciz koymakta beis görmeyen SGK, Esnafın kapısına dikilip günlük hasılatına acımasız şekilde el koyan SGK, tüyü bitmemiş yetimin hakkının göz göre göre buharlaşmasına nasıl izin verir, ya da bizzat buharlaştırır?
Bu hangi akla ve iz’ana sığar? Bunun adına yetki gaspı, ya da usulsüzlük denmezse ne denir?
Yaklaşık 4000 ruhsat bildiriminin SGK’ya bildirilmediğini, bu nedenle kesilen cezanın gözden kaçmasının mümkün olmayacağı kadar büyük olduğunu savunan uzmanlar, kurum içindeki sistemin Ankara’dan da görüldüğünü, bu nedenle şaibe zincirinin Ankara’ya kadar ulaşmasının pekala mümkün olduğuna işaret ediyorlar.
İstihbarat kaynaklarımız, SGK Müfettişliğinden Seyhan Belediye Başkan Yardımcılığı görevine geçiş yapan Feridun Sarı’nın belediyeye icra konulmaması için SGK Adana İl Müdürlüğünü su yolu yaptığını, kurumun eski İl Müdürü (müfettiş kökenli) Muhammed Gerçek’in makamını uzunca bir süre bu amaçla kullandığını belirtiyorlar.
Son söz olarak;
Devletin bağımsız yargısını ve SGK Adana İl Müdürlüğüne atanan Muharrem Akbaş’ı acilen göreve davet ediyoruz.
İl Müdürü Muharrem Akbaş, ilgililer hakkında soruşturma açarak derhal gerekeni yapmalı, kurumun güvenirliğini ve itibarını ayaklar altına alarak hazineyi zarara uğratanları ortaya çıkararak gereken cezayı gecikmeden vermelidir.
14 ay boyunca sümen altına atılarak devletin kasasına girecek parayı yok eden kim ya da kimlerse; şef, şube müdürü, işveren servisi, icra servisi neden görevini yapmamış, hangi gerekçeyle 'deve kuşu' moduna girmişlerse, ya da bu işi maddi veya manevi çıkar karşılığı yapmışlarsa bunun hesabını mutlaka vermelidirler.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığının belgelerle desteklenen skandal olayı ihbar kabul ederek tüyü bitmemiş yetimin hakkını sormasını bekliyoruz.
Devletin adli ve idari kurumları şu veya bu nedenle böylesi bir tabloyu görmezden gelir ise;
Bağımsız adli kurumların bağımlılığı söz konusu olur, Seyhan Belediyesi ve SGK arasındaki ahbap çavuş ilişkisi perçinlenir, ‘körler sağırlar birbirini ağırlar’ mantığı galip gelirse;
Dilekçe hakkımızı kullanarak bireysel başvuru yolunu kullanmayı, o da yetmezse yasal zeminde her türlü yolu deneyeceğimizi açıkça ilân ediyoruz.
El mi yaman bey mi?
Bakalım o zaman bu gibilerini korumaya kimin gücü yetecek?
Yorum Yazın