Abone ol
Baklavadaki bir etken maddenin kanseri tetiklediği açıklandı.
Glikoz şurubu bir diğer adıyla mısır şurubu, mısır nişastasından elde edilen bir şeker türüdür.
Diğer şekerlere göre daha tatlı olması ve üretim maliyetinin düşük olması yüzünden çok tercih edilmektedir. Bu şekerin aldığımız bir ürünün içinde olduğunu tadına bakarak anlamamız mümkün değildir. Çünkü tadı normal şekere çok benzemektedir. Yalnızca paketlerdeki içindekiler kısmına bakarak glikoz şurubu kullanılıp kullanılmadığını anlayabiliriz.
Diğer şekerlere göre daha tatlı olması ve üretim maliyetinin düşük olması yüzünden çok tercih edilmektedir. Bu şekerin aldığımız bir ürünün içinde olduğunu tadına bakarak anlamamız mümkün değildir. Çünkü tadı normal şekere çok benzemektedir. Yalnızca paketlerdeki içindekiler kısmına bakarak glikoz şurubu kullanılıp kullanılmadığını anlayabiliriz.
Glikoz şurubu vücuda girdiğinden ön etki olarak vücudun şeker dengesi alt üst olur. Hormonal sistemleri bozar ve uzun vadede kanser neden olabilir. Uzun yıllar süren araştırmalarda glikoz şurubunun kanserli hücreleri beslediği görülmüştür. Astım ve multi sikleroz gibi hastalıklara neden olabileceği gibi karaciğeri büyütücü etkisi olduğu da ortaya çıkmıştır. Bu durum da daha çok yağ depolamamıza ve kilo almamıza neden olmaktadır.
Böbreklerde taş oluşumuna ve patolojik değişikler ortaya çıkmasına da neden olmaktadır. Vücuttaki hormonal dengeleri bozarak testesteron ve östrojen hormonlarının salgılanmasını arttırabildiği ortaya çıkmıştır. Bakır eksikliği başta olma üzere çeşitli mineral eksikliklerine de sebebiyet vermektedir. Ayrıca glikoz şurubu Alzheimer hastalığı riskini arttırmaktadır.
Böbreklerde taş oluşumuna ve patolojik değişikler ortaya çıkmasına da neden olmaktadır. Vücuttaki hormonal dengeleri bozarak testesteron ve östrojen hormonlarının salgılanmasını arttırabildiği ortaya çıkmıştır. Bakır eksikliği başta olma üzere çeşitli mineral eksikliklerine de sebebiyet vermektedir. Ayrıca glikoz şurubu Alzheimer hastalığı riskini arttırmaktadır.
Glikoz şurubu içeren bir besin tükettiğimizde genellikle hissettiğimiz derin bir açlık hissi olacaktır. Bu açlık hissi kan şekerimizin düşmesine bağlı olarak gelişmektedir. Beyin midenin doluluğuna göre değil kandaki şeker oranına göre aç olup olmadığımızı bildirir.
Glikoz Şurubu Zararları
Amerikalı doktor Mark Hyman glikoz şurubunun ne kadar zararlı olduğunu belirtmek için alttaki beş maddeyi saymıştır:
Yüksek fruktozlu glikoz şurupları obeziteye ve şeker hastalığına neden olur
Glikoz şuruplarının vücutta işlenişi normal şekerlerinki gibi değildir. Çocuk Hastanesi Oakland Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmada glikoz şurubu bağırsaklarda emilirken daha çok enerjiye ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkmıştır. Bu fazla kullanılan enerji bağırsak bütünlüğünün sağlanması için gerekli olan enerjiden sağlanmaktadır. Bu durumda kolit gibi rahatsızlıklara sebebiyet vermektedir.
Glikoz şurubunun ne kadar toksin olduğu her ne kadar da bilinmiyor olsa da tam olarak şeker moleküllerinden oluşan saf bir madde olmadığı bilinmektedir.
Glikoz şurubunun vücutta salgılanan leptin denilen ve yağ yakılmasını sağlayan hormonun salgılanmasını engellediği ortaya çıkmıştır. Bu etki zamanla kalıplaşır ve hormon sensörleri duyarsızlaşır. Durmadan insülin salgılayan vücut kendisini sürekli aç hisseder. Çünkü insülinle birlikte alınan gıdalar sürekli depolanır. Kanda şeker kalmayınca da vücut yine kendini aç hissedir.
Markette aldığımız ürünlerin üzerinde yüksek fruktozlu şeker, glikoz şurubu, mısır şurubu yazıyorsa ürünün içindeki diğer faydalı maddeler glikoz şurubunun zararlarını önlemeye yetmez.
Yorum Yazın