Abone ol
Kendilerine 'Büyük Kurultay' adını veren bir grup Adanalı ülkücü yaşanan son siyasi gelişmeler üzerine deklarasyon yayınlayarak, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve üniter yapının korunması yönünde birleştirici açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi destekleme kararı aldılar.
İşte o Açıklama:
“Ülkemiz misli görülmemiş örtülü ve örtüsüz bir saldırının altında. Psikolojik harp unsurları dört bir yandan milleti kuşatmış. Bu projeyi ve saldırıyı uygulamak adına; kerameti kendinden menkul insanlardan oluşan gruplar bile kurulmuş. Güya, bu gruplar ülkenin yedi iklim bölgesinde yediveren çiçekler gibi açacaklar ve milleti “sözde barış” sürecine ikna edecekler. İşte böyle bir ahval şerait altında iken, Türk milleti bu denli psikolojik saldırılar ie karşı karşıya bırakılmışken, MHP ne yapmalıdır, sorusuna cevap bulmak zorunluluğu vardır: MHP, milletin ortak değerlerine karşı başlatılmış bu adı konulmamış savaşa karşı gerek psikolojik, gerek siyasi tedbirleri, demokratik yollardan uygulamaya behemehâl koymalıdır! • Aralarında bir ay gibi uzun süreler olan mitinglerin süreleri kısaltılmalı, en az haftada bir miting yaparak milleti bu saldırılara karşı uyarma görevini yerine getirmelidir. Yapılacak bu mitingler aynı zamanda meydanın da boş olmadığının göstergesi olacaktır. • Divan üyeleri, MYK üyeleri ve Milletvekilleri yaşanan bu adı konulmamış savaşla ilgili olarak bilinçlendirilmeli ve ülkenin her noktasında milletle yüzleşmelidir. Onların sofrasında oturarak, camilerde saf tutarak, kahvelerde çay içerek, dükkânlarını ziyaret ederek saldırılar konusunda uyarılmalı ve bilgilendirmelidir. • Türk Milliyetçisi aydınlar organize edilerek mümkün olduğu ölçüde yazılı ve görsel basında yer almaları sağlanmalıdır. Aydınlarımız Türk Milletine, muhatap olduğu psikolojik harp uygulamalarını anlatmalı, bu uygulamalara nasıl karşı duracağı konusunda bilgiler vermelidir. • Türk Milliyetçisi sanatçılar bir araya getirilmeli varlık sebebimize yapılan bu saldırılar konusunda destekleri alınmalıdır. Sanatçılarımız milletin anlayacağı dille millete seslenmelidir. • Türk Milliyetçisi hukuk adamları, psikolojik harp uygulamalarının Anayasaya ve TCK’ ya ters düşen her adımını hukuka taşımalı ve gereğini yapmalıdır. • MHP Genel Merkezi bu süreçte ülkücü Türk Milliyetçilerinin üzerinde oynanabilecek her türlü oyuna karşı teşkilatları uyanık tutmalı ve desteklemelidir. Bu süreçte karşıtlığı ortadan kaldırmak isteyen güçler her türlü tezgâhı kurmaya çalışacak, toplumun gözünde ülkücü hareketi suçlu duruma düşürecek faaliyetler içerisinde olacaklardır. • Yerel basından çok iyi faydalanılmalı ve bölgesel çalışmalar yerel basın üzerinden etkin bir çalışma yürütülmelidir.• MHP Genel Merkezi, bu ihanet projesi devam ederse sine-i millete dönmede dâhil, Anayasaya değişikliklerine katılmayacaklarını ve komisyonlardan çekilme restini çekmeli ve erken seçim alternatifini de dillendirmelidir. • Bu andan itibaren kimse parti içi muhalif, şuncu buncu diyerek ya da bu bize karşı gibi anlayışlarla dışlanmamalı ve her arkadaşımızın katkısı alınmalıdır. Bir millet gözyaşı dökerken hiç kimse bir ferdin gözyaşının farkına varamaz unutulmamalıdır. Özetle; Türk Milletinin direncini kırmaya yönelik psikolojik savaşın her yöntemi araştırılmalı, anlatılmalı ve alternatifi ortaya konmalıdır. Konmalıdır ki, milleti millet yapan değerler ve ülkemiz bu saldırıdan kazasız belasız kurtulabilsin. Zaman uyanık olma ve safları sıklaştırma zamanıdır. Her şeye rağmen bir olma, güçlü olma zamanıdır. Bize düşen ise; içe dönük mücadeleyi ertelemek ve maruz kaldığımız saldırıları bertaraf etmek için mücadele etmektir. Cennet Mekân Başbuğ’umuzun dediği gibi: “Solla olan kavgamız yüzünden sağla olan mücadelemizi erteledik.” Netice olarak, bizler de ihanetle olan kavgamız yüzünden, partide görevli olan mevcut idare ile olan parti içi mücadelemizi şimdilik ertelediğimizi beyan ediyoruz. Seçim atmosferine girilen şart ve süreçte ve de mevcut iktidarın seçimle alaşağı edileceğine inancımızdan dolayı, MHP’nin kurumsal yapısına zarar ve zeval gelmemesi adına teşkilat ile istişare içinde hareket etmeye karar vermiş bulunuyoruz. Mevcut il teşkilatı ve ekibiyle olan fikir ayrılıklarımızı, ülkemizin güncel şartlarını göz önüne alarak şimdilik kaydıyla ertelediğimizi deklere ederken… Ve bu cümleden olmak üzere her türlü illegaliteye ve kendini ne olarak adlandırırlarsa adlandırmış olsunlar; benzer veya benzemez malum gruplara da buradan sesleniyoruz: Eğer, kim ya da kimler tarafından yönlendirilirse yönlendirilsin, hangi birimin mensubu olursa olsun… Teşkilatımıza ve arkadaşlarımıza karşı yapılabilecek, olası itibarsızlaştırma ve diğer menfur davranış ve hareketlerin karşısında, Büyük Kurultay ekibinin, meşru zeminde olmak kaydıyla misliyle karşılık vereceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Açıkça Ngsbahis ve ihtaren diyoruz ki; herkes haddini ve hududunu bilecek bilmeyenler de karşılığını alacaktır! Bu bildirgemiz farklı manaya da çekilmesin. Hiç birimizin, hiçbir kimse ve gurupla siyaseten uzlaşma ve anlaşmamız olmamış, arka kapılarda farklı görüşmelerimiz de olmamıştır. Sadece ülkemizin bekasının, Türk Milletinin ebediyetinin kişisel menfaatlerimizin üstünde olduğunun bilinciyle teşkilat ile birlikte hareket etme gereğinin zuhur ettiğini kamuoyuna duyururuz.”
Mahir Panayır, Ersin Paksoy, Rıfat Karabucak, Yaşar Biniciovat, Yunus Erik, Ayşe Kahraman, Meral Coşkun, Refik Keser. Murat Paksoy
Yorum Yazın