Abone ol
İnsanlar kendilerini cesaretlendirenleri hem sayıyor hem de unutmuyor…
İnsanlar kendilerini cesaretlendirenleri hem sayıyor hem de unutmuyor…
Uzun zamandır nezaket ve davranış kurallarının resmi ve sosyal yönüyle ilgileniyor, öğrencilerime ya da seminer verdiğim yerlerde bildiklerimi paylaşıyor, anlatıyorum
Kendimce, insanların nazik olanı hep kabul görmekte ve imrenilen insanlar olarak toplumda yer edinmektedir. Zira insanlar hep bir mücadele içerisinde, bir şeylerle savaşıp durmaktadırlar.
Bu nedenle, umutlarını, hayallerini, destekleyecek sözlere de ihtiyaç duymaktalar. Bunu yapmak nazik insanlar için hiçte zor değil, onlar insanları gerçekten mutlu edebilmektedirler.
Ben her zaman insanları kıskanmak ve onları aşağılamak yerine hak etmeseler dahi başarılarına katkı koymak adına, onlara nasıl cesaret verebilirimi düşünürüm. yeter ki konuşma olanağım olsun her konuda söz söyleyebilirim de. Hiç bir şey söyleyemesem de edeceğim bir teşekkürün sahibi olduklarını düşünür arkadaşlıklarına teşekkür ederim.
Bazılarına hiç şüphesiz başarılarımdan da söz ederim. Özellikle öğrencilerime ve personelime başarılarımdan söz etmek büyük bir keyif verir bana. Birazda kurduğum iletişimlerde kompliman yaparım, kendimi överek..
Kendimi överken onların övgüye değer yönlerini de açığa çıkarırım. Hiç değilse kişilik ve davranışlarından yola çıkarım. Bunu yapmak herkesin işi de değildir. Becerebilmek gerek kompliman yapmayı bunun için zaman disiplin ve gayrete ihtiyaç vardır. İnsanlar üzerinde olumlu etki bıraktığı için değer de doğrusu.
Bazıları da aldıkları övgü ve cesaret veren sözlerin cazibesine kapılarak oldum zannederler ama nafile hamdırlar aslında. O süreçte onları cesaretlendirirken fark etmezsiniz ama gerçekte onlara zarar vermektesinizdir. Zira sizden kaynaklanmasa da kendince bir değer yargısının peşine düşerler. Bilmezler ki, her işin bir püf noktası vardır, gayret sabır çaba bu püf noktası için gereklidir.
Ben oldum deyip sizi cesaretlendirenin üzerine oynar, üstesinden gelmek isterseniz gerçek kimliğiniz ortaya çıkar ve çok yazık ederler kendilerine. Taşıyamazlar verilen değeri bilememişlerdir hadlerini (...) derken, onlar kendilerini cesaretlendirmekten büyük keyif alan içten ve samimi bir insanı da kaybetmiş olarak devam ederler gaflet uykusuna. Artık kazanan yok, ama kaybeden var bu döngüde, oda haddini bilmezliğin ta kendisidir.
Kendimce yeni birileri vardır muhakkak cesaretlendirmem gereken zira bunu başarabilenlerdensem büyük bir keyfin sahibiyim ve yoluma bakarım aldırmaksızın.
Uzun zamandır nezaket ve davranış kurallarının resmi ve sosyal yönüyle ilgileniyor, öğrencilerime ya da seminer verdiğim yerlerde bildiklerimi paylaşıyor, anlatıyorum
Kendimce, insanların nazik olanı hep kabul görmekte ve imrenilen insanlar olarak toplumda yer edinmektedir. Zira insanlar hep bir mücadele içerisinde, bir şeylerle savaşıp durmaktadırlar.
Bu nedenle, umutlarını, hayallerini, destekleyecek sözlere de ihtiyaç duymaktalar. Bunu yapmak nazik insanlar için hiçte zor değil, onlar insanları gerçekten mutlu edebilmektedirler.
Ben her zaman insanları kıskanmak ve onları aşağılamak yerine hak etmeseler dahi başarılarına katkı koymak adına, onlara nasıl cesaret verebilirimi düşünürüm. yeter ki konuşma olanağım olsun her konuda söz söyleyebilirim de. Hiç bir şey söyleyemesem de edeceğim bir teşekkürün sahibi olduklarını düşünür arkadaşlıklarına teşekkür ederim.
Bazılarına hiç şüphesiz başarılarımdan da söz ederim. Özellikle öğrencilerime ve personelime başarılarımdan söz etmek büyük bir keyif verir bana. Birazda kurduğum iletişimlerde kompliman yaparım, kendimi överek..
Kendimi överken onların övgüye değer yönlerini de açığa çıkarırım. Hiç değilse kişilik ve davranışlarından yola çıkarım. Bunu yapmak herkesin işi de değildir. Becerebilmek gerek kompliman yapmayı bunun için zaman disiplin ve gayrete ihtiyaç vardır. İnsanlar üzerinde olumlu etki bıraktığı için değer de doğrusu.
Bazıları da aldıkları övgü ve cesaret veren sözlerin cazibesine kapılarak oldum zannederler ama nafile hamdırlar aslında. O süreçte onları cesaretlendirirken fark etmezsiniz ama gerçekte onlara zarar vermektesinizdir. Zira sizden kaynaklanmasa da kendince bir değer yargısının peşine düşerler. Bilmezler ki, her işin bir püf noktası vardır, gayret sabır çaba bu püf noktası için gereklidir.
Ben oldum deyip sizi cesaretlendirenin üzerine oynar, üstesinden gelmek isterseniz gerçek kimliğiniz ortaya çıkar ve çok yazık ederler kendilerine. Taşıyamazlar verilen değeri bilememişlerdir hadlerini (...) derken, onlar kendilerini cesaretlendirmekten büyük keyif alan içten ve samimi bir insanı da kaybetmiş olarak devam ederler gaflet uykusuna. Artık kazanan yok, ama kaybeden var bu döngüde, oda haddini bilmezliğin ta kendisidir.
Her şeye rağmen bu bir yaşam biçimidir.
Kendimce yeni birileri vardır muhakkak cesaretlendirmem gereken zira bunu başarabilenlerdensem büyük bir keyfin sahibiyim ve yoluma bakarım aldırmaksızın.
Yorum Yazın