Abone ol
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamada şu görüşler yer aldı: "Bilindiği üzere yeni bilişim teknolojileri ve özellikle internet, iletişim özgürlüğü çerçevesinde korunan bilgi ve görüş yayma ve bunlara ulaşma hakkı çerçevesinde korunan araçlardır."
ADANA HABER - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulunun yaptığı açıklamada şu görüşler yer aldı:
"Bilindiği üzere yeni bilişim teknolojileri ve özellikle internet, iletişim özgürlüğü çerçevesinde korunan bilgi ve görüş yayma ve bunlara ulaşma hakkı çerçevesinde korunan araçlardır. Zira bu araçlara yapılacak her müdahale, içeriğin yayılmasına veya erişilmesine doğrudan etki edecektir. İnternetin sağladığı hızlı bilgi aktarma imkanı, gazetecilik mesleğini de etkilemiş, haberlerin hızlı biçimde kamuoyuna yayılması imkanını sağlamıştır. Bu nedene internete yapılacak her müdahale basın özgürlüğünü de yakından ilgilendirmektedir.
TBMM Genel Kurulundan geçen düzenleme, temel hak ve özgürlüklere ilişkindir ve bu tür yasa tekliflerinin / tasarılarının toplumdan ve düzenlendikleri alanın uzmanlarından kaçırılarak yasalaşması, demokrasinin yürürlükte olduğu insan haklarına saygılı hukuk devletlerinde hayal dahi edilemeyecek bir yaklaşımdır. Ancak görülmektedir ki internete ilişkin düzenlemeler TBMM’ye sunulmalarından itibaren bir aydan kısa bir sürede Genel Kuruldan geçmiştir. Genel Kurula sunulan taslak metni esas komisyon sıfatıyla Plan ve Bütçe Komisyonu hazırlamış, verilen yasa teklifinden de ağır düzenlemeler Genel Kurula sunularak kabul edilmiştir.
TİB sınırlama olmadan bilgi isteyebilecek
TBMM Genel Kurulundan geçen düzenlemeler ile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) dünyada eşi benzeri görülmemiş yetkiler verilmektedir. TİB tüm içerik sağlayıcılardan hiçbir sınırlama olmaksızın bilgi isteyebilecek, içerik sağlayıcılar da TİB’in istediği tedbirleri uygulama yükümlülüğü altında olacaktır. Tedbirlerin ne oldukları, hangi şartlar altında uygulanabilecekleri ve bunlara karşı etkin ve çabuk sonuç veren hukuk mekanizmaları yasada yer almamaktadır. Ayrıca istenecek bilgilerin Anayasa ile korunan kişisel veriler veya Anayasa ve Basın Kanunu çerçevesinde korunan gazetecilerin haber kaynaklarını koruma hakkına yönelik olup olmayacakları belli değildir.
Erişim sağlayıcılar sansür aracı olarak kullanılabilecek
Yer sağlayıcılar da tüm trafik verilerini depolama ve TİB’in istediği zaman, istediği şekilde bu bilgileri iletmekle yükümlü hale gelmiştir. Ayrıca yer sağlayıcıların yükümlülüklerinin yönetmelikle belirlenmesinin yolu açılmış ve Anayasa’nın hak sınırlandırmasına yönelik kanunilik ölçütüne aykırı bir düzenleme kabul edilmiştir.
Erişim sağlayıcılara alternatif erişim yollarını da engelleme yükümlülüğü getirilmiş ve böylece tüm erişim sağlayıcıların birer sansür aracı olarak mahkeme kararlarının dahi ötesine geçebilecek uygulamalar yapmasının önü açılmıştır. Bunu yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar için de ağır yaptırımlar öngörülmüştür.
Yegane amacı erişimin engellenmesini sağlamak olan bir birlik kurulmuş, TİB’e karşı da tek muhatap olarak bu birlik gösterilmiştir. Tüzüğünü dahi kendi başına hazırlayamayacak bu birliğe yapılacak bildirimler ile tüm erişim sağlayıcılara bildirim yapılmış sayılacak ve erişimin engellenmesi için bu yeterli olacaktır.
Cevap hakkı kaldırıldı
Yasanın erişimin engellenmesine ilişkin 8. maddesinin, hak sınırlandırmaya elverişli bir hukuki düzenleme olmadığı AİHM’in kesinleşmiş kararı ile sabitken, maddede hiçbir esaslı değişiklik yapılmamış, daha da ötesinde TİB’in erişimi engelleme tedbirini uygulayacağı yeni bir alan daha açılmıştır. Meclise sunulan yasa teklifinde TİB’in vereceği kararlara yönelik ciddi bir sınırlama getirilmesi öngörülmüşken bu hüküm komisyonda değiştirilmiş ve daha sınırlayıcı madde meclisten geçmiştir.
İçeriğin yayından çıkarılmasına ilişkin düzenlemede cevap hakkı kaldırılmış, içerik veya yer sağlayıcısına hiçbir hukuki güvence mekanizması veya usuli hak tanımayan yargılamalar ile erişimin engellenmesinin yolu açılmıştır.
TİB Başkanı yasa ile ayrıcalıklı bir konuma getiriliyor
Ayrıca TİB’e başvuru sonucunda veya resen TİB Başkanı’nın kararıyla özel hayatın gizliliğine ilişkin içeriklere erişimin engellenmesi kararlarının önü açılmıştır. Özel hayat kavramı birçok hukuki menfaatle yarışabilecek ve özellikle kamusal görev ifa eden kişiler söz konusu olduğunda ifade özgürlüğüne ağırlık verilmesi gerekecektir. Böyle bir tartma mekanizması olmadan erişimin engellenmesi kararı verilebilmesi ifade özgürlüğü önünde ciddi bir tehdittir. Kaldı ki kişilere TİB’e başvurunun ardından mahkemeye başvurma zorunluluğu da getirilmişken, TİB Başkanının kararları için böyle bir mekanizma öngörülmemiş, ancak bunlara itiraz edilebileceği düzenlenmiştir. Bu çerçevede TİB Başkanı yasa ile ayrıcalıklı bir konuma getirilmiştir.
Düzenlemeler başta ifade özgürlüğü ve kişisel verilerin korunması hakkı olmak üzere birçok temel hakka müdahale niteliğindedir ve Anayasa’ya aykırı noktaları bulunmaktadır. Cumhurbaşkanını bu düzenlemeyi TBMM’ye iade etmeye çağırıyoruz"
Not: Raporun 29 sayfalık uzun haline http://www.tgc.org.tr\tgc-5651.pdf adresinden ulaşılabilir.
"Bilindiği üzere yeni bilişim teknolojileri ve özellikle internet, iletişim özgürlüğü çerçevesinde korunan bilgi ve görüş yayma ve bunlara ulaşma hakkı çerçevesinde korunan araçlardır. Zira bu araçlara yapılacak her müdahale, içeriğin yayılmasına veya erişilmesine doğrudan etki edecektir. İnternetin sağladığı hızlı bilgi aktarma imkanı, gazetecilik mesleğini de etkilemiş, haberlerin hızlı biçimde kamuoyuna yayılması imkanını sağlamıştır. Bu nedene internete yapılacak her müdahale basın özgürlüğünü de yakından ilgilendirmektedir.
TBMM Genel Kurulundan geçen düzenleme, temel hak ve özgürlüklere ilişkindir ve bu tür yasa tekliflerinin / tasarılarının toplumdan ve düzenlendikleri alanın uzmanlarından kaçırılarak yasalaşması, demokrasinin yürürlükte olduğu insan haklarına saygılı hukuk devletlerinde hayal dahi edilemeyecek bir yaklaşımdır. Ancak görülmektedir ki internete ilişkin düzenlemeler TBMM’ye sunulmalarından itibaren bir aydan kısa bir sürede Genel Kuruldan geçmiştir. Genel Kurula sunulan taslak metni esas komisyon sıfatıyla Plan ve Bütçe Komisyonu hazırlamış, verilen yasa teklifinden de ağır düzenlemeler Genel Kurula sunularak kabul edilmiştir.
TİB sınırlama olmadan bilgi isteyebilecek
TBMM Genel Kurulundan geçen düzenlemeler ile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) dünyada eşi benzeri görülmemiş yetkiler verilmektedir. TİB tüm içerik sağlayıcılardan hiçbir sınırlama olmaksızın bilgi isteyebilecek, içerik sağlayıcılar da TİB’in istediği tedbirleri uygulama yükümlülüğü altında olacaktır. Tedbirlerin ne oldukları, hangi şartlar altında uygulanabilecekleri ve bunlara karşı etkin ve çabuk sonuç veren hukuk mekanizmaları yasada yer almamaktadır. Ayrıca istenecek bilgilerin Anayasa ile korunan kişisel veriler veya Anayasa ve Basın Kanunu çerçevesinde korunan gazetecilerin haber kaynaklarını koruma hakkına yönelik olup olmayacakları belli değildir.
Erişim sağlayıcılar sansür aracı olarak kullanılabilecek
Yer sağlayıcılar da tüm trafik verilerini depolama ve TİB’in istediği zaman, istediği şekilde bu bilgileri iletmekle yükümlü hale gelmiştir. Ayrıca yer sağlayıcıların yükümlülüklerinin yönetmelikle belirlenmesinin yolu açılmış ve Anayasa’nın hak sınırlandırmasına yönelik kanunilik ölçütüne aykırı bir düzenleme kabul edilmiştir.
Erişim sağlayıcılara alternatif erişim yollarını da engelleme yükümlülüğü getirilmiş ve böylece tüm erişim sağlayıcıların birer sansür aracı olarak mahkeme kararlarının dahi ötesine geçebilecek uygulamalar yapmasının önü açılmıştır. Bunu yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar için de ağır yaptırımlar öngörülmüştür.
Yegane amacı erişimin engellenmesini sağlamak olan bir birlik kurulmuş, TİB’e karşı da tek muhatap olarak bu birlik gösterilmiştir. Tüzüğünü dahi kendi başına hazırlayamayacak bu birliğe yapılacak bildirimler ile tüm erişim sağlayıcılara bildirim yapılmış sayılacak ve erişimin engellenmesi için bu yeterli olacaktır.
Cevap hakkı kaldırıldı
Yasanın erişimin engellenmesine ilişkin 8. maddesinin, hak sınırlandırmaya elverişli bir hukuki düzenleme olmadığı AİHM’in kesinleşmiş kararı ile sabitken, maddede hiçbir esaslı değişiklik yapılmamış, daha da ötesinde TİB’in erişimi engelleme tedbirini uygulayacağı yeni bir alan daha açılmıştır. Meclise sunulan yasa teklifinde TİB’in vereceği kararlara yönelik ciddi bir sınırlama getirilmesi öngörülmüşken bu hüküm komisyonda değiştirilmiş ve daha sınırlayıcı madde meclisten geçmiştir.
İçeriğin yayından çıkarılmasına ilişkin düzenlemede cevap hakkı kaldırılmış, içerik veya yer sağlayıcısına hiçbir hukuki güvence mekanizması veya usuli hak tanımayan yargılamalar ile erişimin engellenmesinin yolu açılmıştır.
TİB Başkanı yasa ile ayrıcalıklı bir konuma getiriliyor
Ayrıca TİB’e başvuru sonucunda veya resen TİB Başkanı’nın kararıyla özel hayatın gizliliğine ilişkin içeriklere erişimin engellenmesi kararlarının önü açılmıştır. Özel hayat kavramı birçok hukuki menfaatle yarışabilecek ve özellikle kamusal görev ifa eden kişiler söz konusu olduğunda ifade özgürlüğüne ağırlık verilmesi gerekecektir. Böyle bir tartma mekanizması olmadan erişimin engellenmesi kararı verilebilmesi ifade özgürlüğü önünde ciddi bir tehdittir. Kaldı ki kişilere TİB’e başvurunun ardından mahkemeye başvurma zorunluluğu da getirilmişken, TİB Başkanının kararları için böyle bir mekanizma öngörülmemiş, ancak bunlara itiraz edilebileceği düzenlenmiştir. Bu çerçevede TİB Başkanı yasa ile ayrıcalıklı bir konuma getirilmiştir.
Düzenlemeler başta ifade özgürlüğü ve kişisel verilerin korunması hakkı olmak üzere birçok temel hakka müdahale niteliğindedir ve Anayasa’ya aykırı noktaları bulunmaktadır. Cumhurbaşkanını bu düzenlemeyi TBMM’ye iade etmeye çağırıyoruz"
Not: Raporun 29 sayfalık uzun haline http://www.tgc.org.tr\tgc-5651.pdf adresinden ulaşılabilir.
Yorum Yazın