Abone ol
Adana Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan, kar oranlarında iyileştirme yapılmadan olası mal fazlalarının kaldırılmasıyla binlerce eczanenin kepenk kapatmak zorunda kalacağını söyledi.
Adana Eczacı Odası'nın 2013-2014 yılı olağan mali genel kurulu yapıldı.
Özkan, buradaki konuşmasında, sağlık alanında uygulamaya konulan tasarruf tedbirlerinin tüm eczacıları ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya bıraktığını söyledi. 15 bin 598 eczanenin yıllık 700 bin liralık cironun altına düştüğünü kaydeden Özkan bunun da eczacıların her geçen gün fakirleştiğinin işareti olduğuna dikkat çekti.
Eczane sayısı artarken ciroların düşmesinden yakınan Özkan, kar oranlarında iyileştirme yapılmadan olası mal fazlalarının kaldırılmasıyla birlikte binlerce eczacının kepenk kapatmak zorunda kalacağına işaret etti. Eczacı mağduriyetinin ortadan kalkması için kamu kurum iskontolarının eczaneler üzerinden uygulanmasına son verilmesi gerektiğine vurgu yapan Özkan, "Günübirlik reçete uygulamasından vazgeçilmeli. Protokolle yapılan dağıtım kapsamının hepatit ve onkoloji reçetelerinin de alınarak genişletilmesi sağlanmalıdır. İkinci ve yardımcı eczacılık ile ilgili olarak eczacıların istihdamı yine eczacılar tarafından yapılmakta, özellikle yılda bin 500 civarı eczacının mezun olduğu düşünülürse, bu yeni eczacıları yine eczacılarımız istihdam etmek zorunda kalacak. Ayrıca, eczanelerimizde geriye dönük ısı ve nem ölçülerinin kaydedilmesi ve bunun takibinin zorunlu olması, eczanelerimizin 24 saat klima çalıştırmalarına, elektrik kesintilerine karşı jeneratör bulundurmalarına neden olacak, bu da eczanelerimize yeni ekonomik külfetler getirecektir. Elektrik kesintilerinin 6-7 saatin üzerinde olduğu bölgelerde ise jeneratörlerin de işe yaramaması sonucu eczanelerde bulunan tüm ilaçların imhası söz konusu olabilecektir" dedi.
"İLACIN PAHALANMASINI HİÇ İSTEMİYORUZ"
Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Erdoğan Çolak ise sağlık harcamalarını azaltmak ve bütçe açıklarını kapatmak amacıyla ilk kez başvurulan ilaç fiyat düşüşleri ve kamu kuruluşlarındaki iskonto artışlarının yol açtığı zararların ciddi ciro kaybına yol açtığına dikkat çekti. Sürekli değişen sağlık uygulama tebliğleri, referans fiyat, global bütçe uygulamalarının Türkiye'de eczacılık mesleğinin yeni bir evreye girmesine neden olduğunu hatırlatan Çolak, "İlaç pazarının hızla büyümesine rağmen eczanelerin pazardan aldığı payda bir değişme olmamıştır. 2004 yılında 4.5 milyar dolar ilaç pazarı bugün 16 milyar lira oldu ama o zamanlar 42 milyon kişiye hizmet verilirken bugün 77 milyona hizmet verilmektedir. O gün 70-80 TL olan ilaçlar bugün 3-4 liradır. STK'lar olarak Başbakan'la görüşme yaptık. Bu durumu Başbakan'a ilettim. 'Siz ilaçların pahalanmasını mı istiyorsunuz?' dedi. 'Biz 58 yıllık örgütüz, ilacın pahalanmasını hiç istemedik ama ilacın da bir değeri var. Bu değeri pul haline dönüştürdünüz, biz sadece bunu istiyoruz ve eczacılara bu konuda katkı bekliyoruz."
"ECZACININ SORUNU VADE BATAĞI"
Dünyada gün geçtikçe yayılan zincir eczanelere karşı da dayanışma çağrısı yapan Çolak, şöyle devam etti: "Eczacıların en büyük sorunlarından birisi de "Vade batağı"dır. Bundan kurtulmamız için kooperatifle birlikte bir proje yapıyoruz. Bunun bir ayağı Gümrük ve Sanayi Bakanlığı'na bağlı. Oradan eczanelere uzun vadeli faizsiz kredi almayı düşünüyoruz. 2.'si de Türk Eczacıları Birliği Yardımlaşma Sandığı'ndaki kredinin hem miktarını artırmak hem de faizini azaltmayı düşünüyoruz."
Toplantıya Güney Ecza Kooperatifi Başkanı Tarkan Bir ile çok sayıda eczacı katıldı. Konuşmaların ardından ADEO Genel Sekreteri Ö. Mürsel Yalbuzdağ, mali bütçeyle ilgili bilgilendirme yaptı.
Haber kaynağı: ZAMAN
Özkan, buradaki konuşmasında, sağlık alanında uygulamaya konulan tasarruf tedbirlerinin tüm eczacıları ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya bıraktığını söyledi. 15 bin 598 eczanenin yıllık 700 bin liralık cironun altına düştüğünü kaydeden Özkan bunun da eczacıların her geçen gün fakirleştiğinin işareti olduğuna dikkat çekti.
Eczane sayısı artarken ciroların düşmesinden yakınan Özkan, kar oranlarında iyileştirme yapılmadan olası mal fazlalarının kaldırılmasıyla birlikte binlerce eczacının kepenk kapatmak zorunda kalacağına işaret etti. Eczacı mağduriyetinin ortadan kalkması için kamu kurum iskontolarının eczaneler üzerinden uygulanmasına son verilmesi gerektiğine vurgu yapan Özkan, "Günübirlik reçete uygulamasından vazgeçilmeli. Protokolle yapılan dağıtım kapsamının hepatit ve onkoloji reçetelerinin de alınarak genişletilmesi sağlanmalıdır. İkinci ve yardımcı eczacılık ile ilgili olarak eczacıların istihdamı yine eczacılar tarafından yapılmakta, özellikle yılda bin 500 civarı eczacının mezun olduğu düşünülürse, bu yeni eczacıları yine eczacılarımız istihdam etmek zorunda kalacak. Ayrıca, eczanelerimizde geriye dönük ısı ve nem ölçülerinin kaydedilmesi ve bunun takibinin zorunlu olması, eczanelerimizin 24 saat klima çalıştırmalarına, elektrik kesintilerine karşı jeneratör bulundurmalarına neden olacak, bu da eczanelerimize yeni ekonomik külfetler getirecektir. Elektrik kesintilerinin 6-7 saatin üzerinde olduğu bölgelerde ise jeneratörlerin de işe yaramaması sonucu eczanelerde bulunan tüm ilaçların imhası söz konusu olabilecektir" dedi.
"İLACIN PAHALANMASINI HİÇ İSTEMİYORUZ"
Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Erdoğan Çolak ise sağlık harcamalarını azaltmak ve bütçe açıklarını kapatmak amacıyla ilk kez başvurulan ilaç fiyat düşüşleri ve kamu kuruluşlarındaki iskonto artışlarının yol açtığı zararların ciddi ciro kaybına yol açtığına dikkat çekti. Sürekli değişen sağlık uygulama tebliğleri, referans fiyat, global bütçe uygulamalarının Türkiye'de eczacılık mesleğinin yeni bir evreye girmesine neden olduğunu hatırlatan Çolak, "İlaç pazarının hızla büyümesine rağmen eczanelerin pazardan aldığı payda bir değişme olmamıştır. 2004 yılında 4.5 milyar dolar ilaç pazarı bugün 16 milyar lira oldu ama o zamanlar 42 milyon kişiye hizmet verilirken bugün 77 milyona hizmet verilmektedir. O gün 70-80 TL olan ilaçlar bugün 3-4 liradır. STK'lar olarak Başbakan'la görüşme yaptık. Bu durumu Başbakan'a ilettim. 'Siz ilaçların pahalanmasını mı istiyorsunuz?' dedi. 'Biz 58 yıllık örgütüz, ilacın pahalanmasını hiç istemedik ama ilacın da bir değeri var. Bu değeri pul haline dönüştürdünüz, biz sadece bunu istiyoruz ve eczacılara bu konuda katkı bekliyoruz."
"ECZACININ SORUNU VADE BATAĞI"
Dünyada gün geçtikçe yayılan zincir eczanelere karşı da dayanışma çağrısı yapan Çolak, şöyle devam etti: "Eczacıların en büyük sorunlarından birisi de "Vade batağı"dır. Bundan kurtulmamız için kooperatifle birlikte bir proje yapıyoruz. Bunun bir ayağı Gümrük ve Sanayi Bakanlığı'na bağlı. Oradan eczanelere uzun vadeli faizsiz kredi almayı düşünüyoruz. 2.'si de Türk Eczacıları Birliği Yardımlaşma Sandığı'ndaki kredinin hem miktarını artırmak hem de faizini azaltmayı düşünüyoruz."
Toplantıya Güney Ecza Kooperatifi Başkanı Tarkan Bir ile çok sayıda eczacı katıldı. Konuşmaların ardından ADEO Genel Sekreteri Ö. Mürsel Yalbuzdağ, mali bütçeyle ilgili bilgilendirme yaptı.
Haber kaynağı: ZAMAN
Yorum Yazın