Abone ol
Yorum katmadan, noktası virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyoruz.
İŞTE O AÇIKLAMA:
Bakın ben konuyu size şöyle anlatayım: Benim bu şahısla evliliğim 4 yıllık. Bu 2. evliliğim. 19 yaşındaki oğlum birinci evliliğimden. Birinci evliliğimden boşandığımda oğlum 5 yaşındaydı. Hiç bir sorun, hiç bir problem yaşamadım. Şimdiye kadar kimse kaşının üstünde gözün var demedi. Ceyhan'da 20 küsur yıldır bu şekilde çalıştım. Nasıl ki, bu adamla evlendim, hayatım cehenneme döndü. Akşam o haberi görünce hemen ailesini aradım. Annesini aradım çaldı cevap vermedi. İkinci kez aradım, yengesi çıktı, abisinin eşi. Böyle böyle böyle olmuş dedim. Hepsini anlattım, vallahi ablacığım, bizim hiç bir şeyden haberimiz yok, dedi. Bak abla dedim; benim fotoğrafım çalınmış. Benim adıma face sayfası açılmış. Burada da bu haber yayınlanmış. Bir insan geri zekalı mı, kendi face'inden bu şekilde bir şey yayınlar mı? Bana ait bir sayfada bu şekilde bir paylaşım yapar mıyım? Bir sürü kişi eklenmiş oraya, hiç tanımadığım adamlara arkadaşlık teklifi gönderilmiş.
3 aydan beri ayrıyız. Kendisine haber gönderiyorum. Bak diyorum, hiç kimseye kendimiz hakkında yorum yapmayalım, hiç kimseye hesap vermek zorunda değiliz, anlaşmalı şekilde boşanalım. Herkes yoluna devam etsin diyorum, olmuyor.
ÖNCEKİ HABER
KREDİYİ ELİNE SAYDIM
Haberde de şu vardı, güya, "babası ölmeden 5 gün önce, ben geline hakkımı helal etmiyorum, beni kandırdı" demiş. Bir defa bunun babası ölmeden aylar öncesinden konuşamayacak kadar hastaydı. Ölmeden 1-1.5 ay önce de hastanede yoğun bakıma alınmıştı. Bu tamamen yalandır, iftiradır.
Benim hayatımı mahvetti. Evlenmeden önce elimde param vardı. Evimi kiraya veriyordum. Bir düzenim vardı. Kendisi ile evlendim dünyam döndü. Aç gözlü bir insan değilim. Birinci evliliğimin boşanma kağıdını hala saklıyorum. Hatta mahkemede bunu sunacağım. Bu kağıtta ne yazıyor biliyor musunuz? Serap T. boşandığı eşinden maddi manevi hiç bir şey talep etmemektedir. Ne kendisi için ne de çocuğu için.. Ben çocuğum için bile nafaka istemedim. Dimdik ayakta duran, gururlu bir kadınım. Çalışırım, çocuğuma da bakarım, kendime de.."
Ceyhan'da, Barış K.'nin iddialarına yanıt vermek isteyen Serap T.K. şu açıklamayı yaptı:
Ayrılık kararı aldığı Barış K.'nin iddialarına yanıt vermek isteyen Serap T.K. haber sitemizi arayarak şu açıklamayı yaptı:
Yorum katmadan, noktası virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyoruz.
İŞTE O AÇIKLAMA:
"Barış K. isimli şahıs size bir haber yaptırmış. Ben sosyal medya ile ilgilenmiyorum. Benim bir oğlum var. 19 yaşında. Oğlum da sosyal medyayı kullanmıyor. Bizim bu haberden malumatımız olmadı. Ceyhan Belediyesinde çalışıyorum. Siyasetin içerisinde olan bir insanım. Arkadaşlarım akşam üzeri arayıp bu bilgiyi verdiler. Daha sonra fotolayıp bana gönderdiler, şokları yaşadım. Bir meslektaşınız ile görüştüm. Hakkımda yalan haber nasıl yapılabilir? Suç duyurusunda bulunacağım dedim. Arkadaşım, 'hayır, bir şey yapma' dedi. 'Haberi yapan kişi bu olayın detayını bilmiyordur, ondan dolayı bu haber yapılmıştır. Bir görüşelim dedi.' Sizinle de görüşmüş.
Bakın ben konuyu size şöyle anlatayım: Benim bu şahısla evliliğim 4 yıllık. Bu 2. evliliğim. 19 yaşındaki oğlum birinci evliliğimden. Birinci evliliğimden boşandığımda oğlum 5 yaşındaydı. Hiç bir sorun, hiç bir problem yaşamadım. Şimdiye kadar kimse kaşının üstünde gözün var demedi. Ceyhan'da 20 küsur yıldır bu şekilde çalıştım. Nasıl ki, bu adamla evlendim, hayatım cehenneme döndü. Akşam o haberi görünce hemen ailesini aradım. Annesini aradım çaldı cevap vermedi. İkinci kez aradım, yengesi çıktı, abisinin eşi. Böyle böyle böyle olmuş dedim. Hepsini anlattım, vallahi ablacığım, bizim hiç bir şeyden haberimiz yok, dedi. Bak abla dedim; benim fotoğrafım çalınmış. Benim adıma face sayfası açılmış. Burada da bu haber yayınlanmış. Bir insan geri zekalı mı, kendi face'inden bu şekilde bir şey yayınlar mı? Bana ait bir sayfada bu şekilde bir paylaşım yapar mıyım? Bir sürü kişi eklenmiş oraya, hiç tanımadığım adamlara arkadaşlık teklifi gönderilmiş.
3 aydan beri ayrıyız. Kendisine haber gönderiyorum. Bak diyorum, hiç kimseye kendimiz hakkında yorum yapmayalım, hiç kimseye hesap vermek zorunda değiliz, anlaşmalı şekilde boşanalım. Herkes yoluna devam etsin diyorum, olmuyor.
ÖNCEKİ HABER
Evli olduğumuz 4 yıldan süresince, bekarken aldığım evimde oturduk. Evlenmeden 3-4 yıl önce kiradaydı. Ben annemle babamla yaşıyordum. Aldığım kira ile evin borcunu ödüyordum. Evlendikten sonra belediyeden ayrıldı. Ayrılırken beni de işten çıkardı. Bunu herkes biliyor. 4 yıldan beri çalışmadı. Bunca zaman benim evimde oturdu. Bunu ailesi başta olmak üzere bütün Ceyhan biliyor. Arabam vardı onu sattım. Kardeşlerimden para aldım, babamdan para aldım. Bu şekilde idare ettim. Buralara kadar geldim. Benim şu anda maaşımda haciz var. Beni bu hale o getirdi. 19 yaşında askerlik çağına gelmiş bir oğlum var, şu Ceyhan'da bizi rezil etmeye çalışıyor. Adam işsiz güçsüz, 4 yıl boyunca evimde yattı, dizinde laptop, benim ödediğim elektrik faturası ile, benim ödediğim internet faturası ile keyif çattı. Ben her gün sabahın köründe kalkıp işe gidip, işten eve dönüyorum. Adam keyfine baktı. Dedim ki kendine, ben boşanmak istiyorum. Elin önünde rezil olmayalım, sessiz sedasız ayrılalım, dedim. Adam bunları hazmedemedi. Ortada kaldı. 4 yıl boyunca, işe giriyorum deyip bir yerlere gidiyor, 1 hafta sonra geri geliyor. Ne oldu? İşyerinin camlarını indirdiler.. Bir daha gidiyor geliyor. Ne oldu? Eee işyerinde iki ortak birbirini vurdu. 40 tane yalan uyduruyor. 4 yıldan beri bana verdiği para 4000 lira bir, 4160 lira bir para. Onun dışında ben kendisinden para falan görmedim.
KREDİYİ ELİNE SAYDIM
Barış K. belediyeden ayrıldığında, beni de işten çıkardığında, işsiz kaldık. Sosyal Yardımlaşma Vakfı'nda işe girdim. Bir gün dairedeyim. Bir kış günü. Ocak ya da şubat ayı gibi, öyle bir şey. Beni aradı, canım ben annemle görüştüm, babamın adına kredi çekeceğiz dedi. Sağa sola borç var, onları ödeyeceğim dedi. Tamam dedim. Ama, ben banka işlerinden anlamıyorum dedi. Rahatını bozmuyor. Sıcak sıcak oturuyor içeride. İşyerinden izin aldım. Yeğenlerimden biri gelecek, seni arabayla alacak, gidip babamı alacaksınız, annem hazırlıyor, bankaya götür dedi. İyi, tamam dedim. Kalktık gittik, babasını aldık, bankaya gittik. Orada da, ileri yaşta olduğu için hayat sigortası yapacağız, ancak o şekilde verebiliriz dediler. Kabul ettik. Yanlış hatırlamıyorsam 10.800 lira verdiler,üzerine hayat sigortası masrafı da bindi. Ben kendisini de aradım. Biraz daha fazla da çekilebiliyordu. Bak dedim, 3-5 bin lira daha fazla çekilebiliyor ama öyle yapılırsa bu adama hayat sigortasından dolayı çok daha fazla para çıkıyor, borç yükseliyor, yazık dedim. Tamam o zaman daha fazla olmasın dedi. Parayı çektik. Babasını götürdüm evlerine, yukarı kadar çıkardım, teslim ettim. Parayı da götürüp Burak K.'nın eline verdim. Bu şekilde oldu. Aradan 2-2.5 yıl geçtikten sonra bunu bu şekilde gündeme getiriyor, beni yalancı, dolandırıcı, üçkağıtçı olarak ilan ediyor.
Bu bir..
Bu bir..
İkincisi;
Haberde de şu vardı, güya, "babası ölmeden 5 gün önce, ben geline hakkımı helal etmiyorum, beni kandırdı" demiş. Bir defa bunun babası ölmeden aylar öncesinden konuşamayacak kadar hastaydı. Ölmeden 1-1.5 ay önce de hastanede yoğun bakıma alınmıştı. Bu tamamen yalandır, iftiradır.
Benim hayatımı mahvetti. Evlenmeden önce elimde param vardı. Evimi kiraya veriyordum. Bir düzenim vardı. Kendisi ile evlendim dünyam döndü. Aç gözlü bir insan değilim. Birinci evliliğimin boşanma kağıdını hala saklıyorum. Hatta mahkemede bunu sunacağım. Bu kağıtta ne yazıyor biliyor musunuz? Serap T. boşandığı eşinden maddi manevi hiç bir şey talep etmemektedir. Ne kendisi için ne de çocuğu için.. Ben çocuğum için bile nafaka istemedim. Dimdik ayakta duran, gururlu bir kadınım. Çalışırım, çocuğuma da bakarım, kendime de.."
Yorum Yazın