İdare Güven Öğretmene Kafayı Taktı

18 Yıllık Biyoloji Öğretmeni Güven Boğa'ya kesilen para cezalarının yanısıra şimdi de Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından soruşturma başlatıldı.

ADANA HABER - 2009- 2012 yılları arasında katıldığı eylemler nedeniyle İl Emniyet Müdürlüğü'nce 5326 Sayılı Kabahatler Kanununa muhalefet suçundan 9 kez farklı tutarlarda toplam bin 577 lira para cezası kesilen 18 yıllık biyoloji öğretmeni 50 yaşındaki Güven Boğa'ya, bu kez de Gezi Parkı eylemlerine katıldığı için İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nce idari soruşturma başlatıldı.

Para cezalarını ödeyen ve daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyan Güven Boğa, "Kesilen cezalar ve başlatılan soruşturmalar beni demokrasi mücadelesinden alıkoyamaz" dedi.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Denetleme Kurulu üyesi olan ve aynı zamanda bir devlet lisesinde öğretmenlik yapan Güven Boğa, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Adana Şubesi'nde 6 yılı başkan olmak üzere toplam 11 yıl yöneticilik yaptı. Güven Boğa'ya, 2009'da 'Dersim protestosu' ve KESK eylemine katılması nedeniyle Kabahatler Kanunu'na göre 140'ar lira, 2010'da 'Tekel işçilerine destek yürüyüşü', 'İsmet İnönü İlköğretim Okulu'na grev pankartı asma', 'Yargılanan Halkevi üyelerine destek', 'Kreş hakkı' ve '19 Aralık cezaevi operasyonlarını protesto eylemi' nedeniyle 143'er lira, 2011'de 'Karşıyaka Endüstri Meslek Lisesi'ne grev pankartı asma' nedeniyle 500 lira ve 28 Mart 2012'de 'Eğitimde 4+4+4 uygulamasına karşı yürüyüş' nedeniyle de 82 lira idari para cezası kesildi.

BİR SORUŞTURMA DAHA

Afiş asma, emre karşı davranış ve benzeri suçlardan toplamda bin 577 lira ceza kesilen Boğa, yasa gereği Kabahatler Kanunu ile ilgili tek yetkili mahkeme olan Sulh Ceza Mahkemeleri'ne başvurarak itirazda bulundu. İtirazlar reddedilince Boğa, toplam bin 577 liralık cezayı ödedi. Sulh Ceza Mahkemeleri'nde Kabahatler Kanunu ile ilgili konularda verilen kararlar Yargıtay aşaması olmayıp 'kesin' sayıldığı ve o dönemde Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı henüz tanınmadığı için iç hukuk yolları tükenince, Güven Boğa AİHM'e cezaların iptali için 9 ayrı başvuruda bulundu. AİHM de, başvuruları kabul ederek yargılama sürecini başlattı. Bu süreçte Boğa hakkında İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Gezi Parkı eylemlerine katıldığı gerekçesiyle idari soruşturma başlatıldı.

TAM 17 DAVA AÇILDI

Sendikal faaliyetleri sırasında 1998'den bugüne kadar Adana'daki değişik Asliye Ceza Mahkemeleri'nde '2911 Sayılı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' suçlamasıyla hakkında 17 dava açıldığını söyleyen Boğa, bu davaların 11'inden beraat ettiğini ve 6'sının da sürdüğünü belirterek şöyle dedi:

"Bu süreçte '2911 Sayılı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' suçlamasıyla açılan davalardan beraat edince, Kabahatler Kanunu'na göre adli ceza niyetine idari para cezası kesiliyor. İtiraz ediyoruz ama genelde itirazlarımız reddediliyor. İç hukuk yolları tükenmiş oluyor. Para cezasıyla bir cezalandırma ve baskı politikası uygulanıyor."

Türkiye'de yarın herkesin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlayacağını, öğretmenlerin ne kadar önemli görevler yaptıklarını söyleyeceğini aktaran Boğa, şunları kaydetti:

"Aslında 24 Kasım bir güne sığdırılamaz. Öğretmenlerin yakıcı bir şekilde özlük sorunları sürüyor. Eğitimde sorunlar var. Yeni uygulamalar nedeniyle norm kadro mağduru binlerce öğretmen var. Ama herkes öğretmenleri kutluyor. Dershaneler üzerinden yapılan hesaplaşmada en ağır bedeli dershanelerde çalışan öğretmenler ödeyecek. Çünkü onlar iş güvencelerini kaybediyor. 24 Kasım kutlanırken dershane öğretmenleri bir çıkmaz içinde. Ben bir öğretmen olarak insanca yaşam istiyorum. Çocuklarıma daha iyi bir gelecek bırakmak istiyorum. İş güvencemi kaybetmek istemiyorum. Öğrencilerim de kendi geleceklerinden endişe duyuyor. Onların da geleceklerinin de teminat alınmasını istiyorum. Sınav maratonu içinde onların karamsar olmasına üzülüyorum. Örgütlü öğretmenden korkulduğunu, hakkını arayan öğretmenin korkutulduğunu düşünüyorum. Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10'uncu maddesi 'İfade özgürlüğü' başlığını taşır. Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Gerçekleştirilen tüm eylemlerimiz bu kapsamdadır. Ama kesilen cezalar ve başlatılan soruşturmalar beni demokrasi mücadelesinden alıkoyamaz."