Abone ol
Dedektif Salim, Adana'da yaşanan bir dolandırıcılık olayını gözler önüne seriyor...
Adana'da İller Bankası civarında işyeri olan talihsiz adam H.P işi gereği sürekli 'konar' göçer' olan genç işadamı ile tanıştığında kendi yağı ile kavruluyordu.
Bununla birlikte işini büyütmek de istiyordu.
Bu durumu iki kafadara anlattığında sonunu da hazırlamaya ant içmiş gibiydi.
Tufanbeyli'de devasa bir iş sözü verdiler. Gözleri çakmak çakmak olan H.P.'den bu işin karşılığında 25 bin TL nakit parayı peşinen talep ettiler.
Büyülü sözlerin etkisi altında kalan adamcağız ikiletmeden ödeme yaptı.
İş bir türlü gelmedi... Günler ayları kovaladı; nafile!
'Yolunmuş Kaz' durumuna düşen H.P. enayi yerine konulmayı gururuna yediremedi, hastalandı, yatağa düştü, kısa süre sonra da gözlerini kapatarak hakkın rahmetine kavuştu.
Konuyu merhumun eşi de biliyordu. Konuşmalar önünde yapılmıştı. Eşinin vefatı ile zor günler geçirmeye başlamıştı. Söz konusu para olayını hatırlatınca 'kendisini çok severdik ancak, böyle bir hukukumuz yoktu. Karıştırmış olabilirsiniz" dediler.
. . .
Televizyonculuğu uzun zaman önce bıraktıktan sonra bir hayli zor günler geçirdi.
İşsiz gezdi; parasız kaldı, evine ekmek götüremediği anlar yaşadı.
Son derece kurnaz ve işbitirici yapısı olan genç adam çileli günleri kısa zamanda geride bırakmayı başardı.
Önlenemeyen yükselişe geçen genç adamın hayatını 12'den vurduğu iki tercih kurtardı denirse yanlış olmaz.
Kahramanımızın 'Türkiye'nin Rotterdam'ı olmaya aday ilçenin belediye başkanı ile dostluk kurduğunda, hiç kimse onun bugünkü seviyeye geleceğini hesap etmiyordu.
Bunu o günlerde kestirebilmek zordu, zira o çok değer verdiği başkanının kapısından içeri girmek için verdiği mücadele bugün dahi mizah konusu olmaya devam ediyor.
Günler geçti, şans kapıyı bu kez adamakallı çaldı.
Ankara'lı bir 'Avcı' ile tanıştı.
'Sade' giyimli adamın bolluk içinde yüzdüğü 'menkul' bir işi vardı. 'Para Ticareti' yapıyordu. Tanıştılar, kısa zamanda da kaynaştılar.
Önceleri, Türkiye'nin Rotterdam'ında küçük işler aldılar.
İşi büyüttüler... Şimdilerde devasa kooperatif binaları, mesleki showroom'ları inşa eder noktaya geldiler.
Sağ çizgideki belediye başkanlarının kadim dostu ve 'iş bağlayıcısı' olarak tanınan kahramanımızın, yakın dostları arasında, MHP'li Belediye Başkanları; Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can da var.
Unutuyordum...
Bir de BDP'li Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk...
İşi gereği, MHP'li, AKP'li ve BDP'li siyasetçileri kullanmakta sakınca görmeyen, 'tilkileri yarı yolda bırakacak kadar kurnaz' iş adamının yakın dostları kendisine 'Binbir Surat' yakıştırmasını yapıyor.
. . .
Kim/kimler olduğunu daha anlayamadınız mı?
Fazla söze gerek var mı?
Haberi bizden yorumlar sizden...
Bununla birlikte işini büyütmek de istiyordu.
Bu durumu iki kafadara anlattığında sonunu da hazırlamaya ant içmiş gibiydi.
Tufanbeyli'de devasa bir iş sözü verdiler. Gözleri çakmak çakmak olan H.P.'den bu işin karşılığında 25 bin TL nakit parayı peşinen talep ettiler.
Büyülü sözlerin etkisi altında kalan adamcağız ikiletmeden ödeme yaptı.
İş bir türlü gelmedi... Günler ayları kovaladı; nafile!
'Yolunmuş Kaz' durumuna düşen H.P. enayi yerine konulmayı gururuna yediremedi, hastalandı, yatağa düştü, kısa süre sonra da gözlerini kapatarak hakkın rahmetine kavuştu.
Konuyu merhumun eşi de biliyordu. Konuşmalar önünde yapılmıştı. Eşinin vefatı ile zor günler geçirmeye başlamıştı. Söz konusu para olayını hatırlatınca 'kendisini çok severdik ancak, böyle bir hukukumuz yoktu. Karıştırmış olabilirsiniz" dediler.
. . .
Televizyonculuğu uzun zaman önce bıraktıktan sonra bir hayli zor günler geçirdi.
İşsiz gezdi; parasız kaldı, evine ekmek götüremediği anlar yaşadı.
Son derece kurnaz ve işbitirici yapısı olan genç adam çileli günleri kısa zamanda geride bırakmayı başardı.
Önlenemeyen yükselişe geçen genç adamın hayatını 12'den vurduğu iki tercih kurtardı denirse yanlış olmaz.
Kahramanımızın 'Türkiye'nin Rotterdam'ı olmaya aday ilçenin belediye başkanı ile dostluk kurduğunda, hiç kimse onun bugünkü seviyeye geleceğini hesap etmiyordu.
Bunu o günlerde kestirebilmek zordu, zira o çok değer verdiği başkanının kapısından içeri girmek için verdiği mücadele bugün dahi mizah konusu olmaya devam ediyor.
Günler geçti, şans kapıyı bu kez adamakallı çaldı.
Ankara'lı bir 'Avcı' ile tanıştı.
'Sade' giyimli adamın bolluk içinde yüzdüğü 'menkul' bir işi vardı. 'Para Ticareti' yapıyordu. Tanıştılar, kısa zamanda da kaynaştılar.
Önceleri, Türkiye'nin Rotterdam'ında küçük işler aldılar.
İşi büyüttüler... Şimdilerde devasa kooperatif binaları, mesleki showroom'ları inşa eder noktaya geldiler.
Sağ çizgideki belediye başkanlarının kadim dostu ve 'iş bağlayıcısı' olarak tanınan kahramanımızın, yakın dostları arasında, MHP'li Belediye Başkanları; Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can da var.
Unutuyordum...
Bir de BDP'li Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk...
İşi gereği, MHP'li, AKP'li ve BDP'li siyasetçileri kullanmakta sakınca görmeyen, 'tilkileri yarı yolda bırakacak kadar kurnaz' iş adamının yakın dostları kendisine 'Binbir Surat' yakıştırmasını yapıyor.
. . .
Kim/kimler olduğunu daha anlayamadınız mı?
Fazla söze gerek var mı?
Haberi bizden yorumlar sizden...
GELECEK SAYIDA:
Yorum Yazın