Türk Kanatlı sektörünün gelişiminde önemli bir yeri bulunan Lades Piliç Genel Müdürü Bayram Ali Barbaros helal gıdanın milyarlarca dolara ulaşan ticaret potansiyeli ile alternatif pazar arayışındaki ihracatçının gözdesi olduğunu bildirdi.
Türkiye'de helal gıda sertifikasının daha önce farklı sertifikasyon kuruluşları aracılığıyla verilirken artık bu belgeyi Türk Standartları Enstitüsü'nün de (TSE) belgeyi verme yetkisinin olduğunu anımsatan Barbaros bu sayede sertifika kriterlerinin yeniden belirlenerek bu alanda ciddi düzenlemeler yapıldığını vurguladı.
Helal Gıda Sertifikası belgesinin Lades Piliç gibi ihracat ağırlıklı üretim yapan firmalar için büyük önem taşıdığını ifade eden Barbaros, özellikle Suudi Arabistan, Irak, İran ve Malezya gibi pek çok Arap ve İslam ülkesinin ihraç ürünlerinde aradığı temel şartın İslami usullere uygun üretim olduğunu kaydetti.
Barbaros, "Dünyada mesafelerin kısaldığı mal ve hizmet hareketlerinin sınırları aşdığı bir dönemde, bizim gibi bazı hassasiyetleri olan insanların özellikle Müslüman olmayan ülkelerden gelen gıda maddeleri konusunda kafalarındaki 'helal mi' sorusuna cevap bulmak gerekliliği önemli olmuştur" dedi.
Barbaros, bir dönem Türk sofralarından uzak kalsa da Lades Piliç'in, 1980'li yıllardan beri tüketicinin piliç Eti tercihinde öncelikli marka olduğuna dikkati çekerek, aldıkları TSE onaylı Helal Gıda Sertifikası ile de tüketicinin gönlündeki Lades Piliç güvenini adeta taçlandırdıklarını ifade etti.
HELAL GIDA SERTİFİKALI ÜRÜN ÖNCELİKLİ KOŞUL
Lades'in, tüketicisinin sağlıklı beslenmesini ve yaşam kalitesini artırmayı mesleki görev olarak benimsediğini vurgulayan Barbaros, "Üstün nitelikli gıda ürünlerimizden mümkün olan en çok sayıda kişinin yararlanmasını sağlama hedefindeyiz. İnsanların beslenme kalitesini yükselterek, yaşamlarının iyileşmesine katkıda bulunmak bizim en önemli misyonumuzdur" diye konuştu.
Barbaros, Müslüman ülkeler için helal gıda sertifikalı ürünün öncelikli koşul olduğunu, Betgram dünyada Müslüman sayısı arttıkça bu sertifikanın öneminin daha çok ön plana çıktığını vurguladı.
Barbaros, Pew Araştırma Merkezi Din ve Kamu Hayatı Forumu tarafından hazırlanan "Küresel Müslüman Nüfusun Geleceği: 2030 Öngörüsü" raporuna göre, dünyadaki Müslüman nüfusun gelecek 20 yılda yüzde 35 civarında artacağının öngörüldüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:
"Rapora göre, geçen yıl 1.6 milyar olan Müslüman nüfus, 2030 yılında 2.2 milyara çıkacak. Dünya nüfusunun 2030'da toplamda 8.3 milyar olacağı tahmini hesaba katıldığında, Müslümanlar 2030 yılında dünya nüfusunun yüzde 26.4'ünü oluşturacak. Bu oran geçen yıl yüzde 23.4 idi. Müslüman nüfusun yıllık ortalama artış oranı Müslüman olmayan nüfusun iki katı düzeyinde. Bu açıdan bakıldığında helal gıdanın önemi daha iyi anlaşılıyor" dedi
HELAL GIDA İÇİN ARANAN ASGARİ ŞARTLAR
Barbaros, Helal Gıdanın sadece İslami kesim koşullarını kapsayan bir sertifika olmadığını, üretimin her aşamasını kapsadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ürünün, ham maddeden başlayarak mamul madde aşamasına kadar bütün proseslerinin, ürün bileşiminde bulunan bütün maddelerin ve katkı maddelerinin gerek menşei, gerek temin biçimi ve yolları, gerekse temin kaynağı bakımından İslami kriterlere ve insani gereklere uygun olması gerekiyor.
Ürünün paketleme malzemelerinin ve depolama şartlarının insani gereklere ve İslami kriterlere uygun olması da aranan şartlar arasında yer alıyor.
İyi üretim uygulamaları (GMP), iyi hijyen uygulamaları (GHP) ve HACCP şartlarını da kapsayan bu sertifika ile firmalar ihracat gücüne güç katıyor."
Yorum Yazın