Abone ol
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk toplu sözleşme masasının kaçak güreşenlerin masası haline geldiğini söyledi.
ADANA HABER - Sendika üyeleriyle Ramazan'ın son iftarında bir araya gelen Koncuk, hükümetle yetkili konfederasyon arasındaki toplu sözleşme anlaşmasını eleştirdi.
Hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun toplu sözleşmeyi diğer memur konfederasyonundan gizlediğini aktaran İsmail Koncuk, kapalı kapılar ardında toplu sözleşme süreci yaşandığını vurguladı.
Kendilerine dağıtılan takvimde toplu sözleşmelerin son günü 21 Ağustos olarak bildirildiğini aktaran Koncuk, "21 Ağustosta sona ermesi gereken toplu sözleşmelerin bunda tam 14 gün önce neticelendi. Memurlarımızın emeklilerimizin yüzlerce problemi var. Onun için bu 14 gün boyunca bu problemleri müzakere edebilirdik. Ama iki gün süren bir toplu sözleşme süreci yaşadık. 1 Ağustosta oturduk takvimi ve gündemi belirledik. 6 Ağustosta oturduk hizmet kollarının problemlerini görüştük. Bugün plansız programsız kapalı kapılar ardında Ahmet Gündoğdu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik kafa kafaya vermiş ve toplu sözleşme imzalamıştır." diye konuştu.
"Bu toplu sözleşme itibariyle devlet memurlarının masada pazarlandığını, satıldığını çok net olarak söyleyebilirim, memur satılmıştır" diyen Koncuk, kamu çalışanlarının rakam oyunları ile aldatıldığını ifade etti.
Öğretmenlere verildiği söylenen 75 artı 75 TL'nin esasında net 50 artı 50 lira olduğunu vurgulayan İsmail Koncuk, "Öğretmenlere ek ödeme tazminatı verilmiş ama üniversitelerimizin kıymetli hocalarına ve diğer çalışanlara maalesef ek ödemelerinde bir puanlık artış dahi yapılmamıştır. 4/C'li 23 bin vatandaşımız insanlık dışı şartlar altında çalıştırılıyor. Ben bütün kamu çalışanlarımız adına bütün emeklilerimiz adına bu sarı sendikacılık anlayışını kınıyorum. Türkiye gayri ahlaki bir toplu sözleşme süreci yaşamıştır. Sendikaların eli bu dönemdeki kadar hiç bir dönemde güçlü değildi. Buna imza atanlara yazıklar olsun toplu sözleşme düzenini böyle düzensiz hale getiren Faruk Çelik'e de yazıklar olsun" şeklinde konuştu.
Bir ülkenin kaderi o ülkenin dinamikleriyle doğru orantılı olduğunu dile getiren Koncuk, "Bir ülkenin öğretmenleri din adamları haksızlık karşısında susuyorsa bu ülkede evlatlarımızın hiç bir geleceği söz konusu bile değildir" şeklinde sözlerini tamamladı.
Hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun toplu sözleşmeyi diğer memur konfederasyonundan gizlediğini aktaran İsmail Koncuk, kapalı kapılar ardında toplu sözleşme süreci yaşandığını vurguladı.
Kendilerine dağıtılan takvimde toplu sözleşmelerin son günü 21 Ağustos olarak bildirildiğini aktaran Koncuk, "21 Ağustosta sona ermesi gereken toplu sözleşmelerin bunda tam 14 gün önce neticelendi. Memurlarımızın emeklilerimizin yüzlerce problemi var. Onun için bu 14 gün boyunca bu problemleri müzakere edebilirdik. Ama iki gün süren bir toplu sözleşme süreci yaşadık. 1 Ağustosta oturduk takvimi ve gündemi belirledik. 6 Ağustosta oturduk hizmet kollarının problemlerini görüştük. Bugün plansız programsız kapalı kapılar ardında Ahmet Gündoğdu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik kafa kafaya vermiş ve toplu sözleşme imzalamıştır." diye konuştu.
"Bu toplu sözleşme itibariyle devlet memurlarının masada pazarlandığını, satıldığını çok net olarak söyleyebilirim, memur satılmıştır" diyen Koncuk, kamu çalışanlarının rakam oyunları ile aldatıldığını ifade etti.
Öğretmenlere verildiği söylenen 75 artı 75 TL'nin esasında net 50 artı 50 lira olduğunu vurgulayan İsmail Koncuk, "Öğretmenlere ek ödeme tazminatı verilmiş ama üniversitelerimizin kıymetli hocalarına ve diğer çalışanlara maalesef ek ödemelerinde bir puanlık artış dahi yapılmamıştır. 4/C'li 23 bin vatandaşımız insanlık dışı şartlar altında çalıştırılıyor. Ben bütün kamu çalışanlarımız adına bütün emeklilerimiz adına bu sarı sendikacılık anlayışını kınıyorum. Türkiye gayri ahlaki bir toplu sözleşme süreci yaşamıştır. Sendikaların eli bu dönemdeki kadar hiç bir dönemde güçlü değildi. Buna imza atanlara yazıklar olsun toplu sözleşme düzenini böyle düzensiz hale getiren Faruk Çelik'e de yazıklar olsun" şeklinde konuştu.
Bir ülkenin kaderi o ülkenin dinamikleriyle doğru orantılı olduğunu dile getiren Koncuk, "Bir ülkenin öğretmenleri din adamları haksızlık karşısında susuyorsa bu ülkede evlatlarımızın hiç bir geleceği söz konusu bile değildir" şeklinde sözlerini tamamladı.
Yorum Yazın