Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Şahin Yeter Okul Sütü Projesinin doğru bir proje olmasına rağmen tercih edilen yöntemin yanlış olduğunu ifade ederek süt dağıtımının alelacele başlatıldığını vurguladı.
Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alpaslan ile birlikte ortak bir açıklama yapan Yeter, süt konusunda yaşanan sorun ve sıkıntılara dikkat çekti, Türkiye genelinde olduğu gibi Adana'da da dağıtımı gerçekleştirilen okul sütü ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.
Yeter, süt ve süt ürünlerinin sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez besin kaynağı olduğunu ifade ederek, sütün aynı zamanda da insan için doğumdan itibaren yaşaman her döneminde gereksinim duyulan besin öğelerini yeterli ve dengeli biçimde sağlayan en önemli gıda olarak da öne çıktığını anlattı.
SORUNLAR ÇÖZÜLEREK OKUL SÜTÜ DAĞITIMINA DEVAM EDİLMELİ
Buna rağmen Türkiye'deki süt tüketiminin, gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğuna işaret eden Yeter, Finlandiya'da kişi başına süt tüketimi 134 litre, İngiltere'de 106, İspanya'da 94 litre iken, Türkiye'de kişi başına düşen süt tüketiminin ise sadece 25 litre olduğunu dile getirdi. Yeter, "Bilindiği gibi süt içmek özellikle okul çağı çocuklarının hayatlarında önemli bir fark oluşturarak, onların hem fiziki olarak gelişimini sağlar, hem de başarı performansını yükseltir. Ancak, ülkemizde hala anne sütünden sonra ekonomik sıkıntılar nedeniyle hiç süt içmemiş çocuklar var. Bu nedenle ZMO olarak, son dönemde uygulanan Okul Sütü Projesini doğru bulmakla birlikte birçok bölgede hala çözüm bekleyen sorunlar giderilerek süt dağıtımına devam edilmeli" dedi.
OKUL SÜTÜ PROGRAMI ALEACELE BAŞLATILDI
Her gün yaklaşık 7.2 milyon öğrenciye 200 milimetrelik okul sütü dağıtımını öngören Okul Sütü Programının alelacele başlatıldığını savunan Şahin Yeter, birçok bölgede yüzlerce çocuğun dağıtılan sütlerden rahatsızlanması üzerine yapılan incelemede sütlerin hiçbirinde hastalık yapıcı mikroorganizma ya da bakteriye rastlanmadığının açıklandığını hatırlattı.
Betsidney >
Yeter, sadece Sivas'ta bir firmanın sütünde hastalık yapıcı olmayan mikroorganizmaların bulunduğu ve sterilite şartları sağlanmadığı için söz konusu firmanın dağıtım zincirinden çıkartıldığını dile getirdi.
Hala bazı bölgelerde dağıtılan sütler nedeniyle bir takım rahatsızlıkların yaşandığını belirten Yeter, artık süt şekerine hassasiyet gibi gerekçelerle de bu durumun açıklanamayacağını, yaşananların toplumun süte bakışını ve süt tüketimini olumsuz etkileyeceğinin açık olduğunu ifade etti.
SÜTLER KOOPERATİFLER ÜZERİNDEN TEMİN EDİLMELİ
Yeter, süt üzerindeki kuşkuların ortadan kaldırılabilmesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca dağıtılan sütlerin sıkı bir şekilde kontrol edilip çocuklara sağlıklı süt ulaştırılması gerektiğini savundu.
Her yıl büyük fiyat dalgalanmaları karşısında büyük zorlukla karşılaşıldığı zaman zaman hayvanlarını kesime gönderen çiftçilerin desteklenmesi kapsamında sütlerin kooperatif ve birlik örgütlenmeleri üzerinden temin edilmesi önerisini gündeme taşıyan Yeter, böylece piyasada fiyat istikrarı sağlanacağı ve üreticinin de hak ettiği geliri elde edeceğini söyledi.
SAĞLIKLI VE YETERLİ SÜT İÇİN KIRSAL KALKINMAYA ÖNEM VERİLMELİ
Yeter, "Sağlıklı beslenme, temel bir insan hakkıdır. Bu temel kabul kapsamında devletin sağlıklı koşullarda süt üretimini ve tüketimini arttırması, üretilen sütün bireylere özellikle de gereksinimi olan kişilere ulaştırılmasında sorumluluklarını yerine getirmesi büyük önem taşıyor. Sağlıklı ve yeterli süt üretimi için kırsal kalkınmaya önem verilmeli, süt hayvancılığı ile uğraşan çiftçi ve köylüler desteklenmeli, son zamanlarda ülkemizin batısına kayma eğilimi gösteren hayvancılığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de yaygınlaştıracak tedbirler alınmalı. Başta kooperatifçilik olmak üzere üretici örgütlülüğü geliştirilmeli, üretilen süt uygun bir fiyata tüketiciye sunulmalı" ifadesini kullandı.
Yorum Yazın