Abone ol
Bir gün okuldan çıktım eve doğru yokuştan aşağı ağır ağır iniyorum. Canım sebze çorbası istiyor, sebze çorbasına aşeriyorum, öyle ki rüyamda bile sebze çorbası görmüşüm. Çorba sıcak sıcak kepçeden dökülüyor rüyamda. "Gurbette bir annemiz ya da akrabamız yok ki bana bir sebze çorbası yapıp getirsin" diye içimden geçiriyorum. Başımı eğmiş yokuştan aşağı bir taraftan iniyor, bir taraftan da kendi kendime hayıflanıyorum. Birden "Özlem, Özlem" diye bir kadının bana seslendiğini duydum. Başımı kaldırdım eczacının hanımı Ayşe, pencereden bana el işareti ile 'gel gel' yapıyor. O tarafa doğru yürüdüm.
Ayşe hanım, "gel beraber öğle yemeği yiyelim. Ferda'da burada"dedi. "Yemekte ne var" diye sordum. "Sebze çorbası, tavuk, pilav" demez mi? Çok sevindim hemen Ayşe hanımın evine gittim. Tam üç tabak sebze çorbası içtim.
Demek ki hamileyken canınız bir şey çektiğinde, gurbetteyseniz ve size o yemeği yapacak kimse yoksa, Allah size yardım ediyor. Allah’ın sevgili kuluymuşum ki, dileğimi anında kabul etti ve sebze çorbası tabakla anında önüme geldi.
O yıllarda Kastamonu/Taşköprü ilçesinde öğretmen olarak eşimle birlikte..
O yıllarda Kastamonu/Taşköprü ilçesinde öğretmen olarak eşimle birlikte mecburi hizmet yapıyoruz.
Oğluma hamileyim ve hamileliğimin beşinci ayındayım ve gurbetteyim. Zaman zaman bir tarafım Kayserili olduğu için Kayserinin yöresel yemeklerini canım çekiyor, fakat yapması zahmetli olan o yemekleri bilen olmadığı için, hamile halimle kendim yapmak zorunda kalıyorum.
Bir gün okuldan çıktım eve doğru yokuştan aşağı ağır ağır iniyorum. Canım sebze çorbası istiyor, sebze çorbasına aşeriyorum, öyle ki rüyamda bile sebze çorbası görmüşüm. Çorba sıcak sıcak kepçeden dökülüyor rüyamda. "Gurbette bir annemiz ya da akrabamız yok ki bana bir sebze çorbası yapıp getirsin" diye içimden geçiriyorum. Başımı eğmiş yokuştan aşağı bir taraftan iniyor, bir taraftan da kendi kendime hayıflanıyorum. Birden "Özlem, Özlem" diye bir kadının bana seslendiğini duydum. Başımı kaldırdım eczacının hanımı Ayşe, pencereden bana el işareti ile 'gel gel' yapıyor. O tarafa doğru yürüdüm.
Ayşe hanım, "gel beraber öğle yemeği yiyelim. Ferda'da burada"dedi. "Yemekte ne var" diye sordum. "Sebze çorbası, tavuk, pilav" demez mi? Çok sevindim hemen Ayşe hanımın evine gittim. Tam üç tabak sebze çorbası içtim.
Demek ki hamileyken canınız bir şey çektiğinde, gurbetteyseniz ve size o yemeği yapacak kimse yoksa, Allah size yardım ediyor. Allah’ın sevgili kuluymuşum ki, dileğimi anında kabul etti ve sebze çorbası tabakla anında önüme geldi.
Yorum Yazın