Abone ol
Son yılların en büyük vurgunun Ceyhan Belediyesinde yaşandığı iddia edildi.
Bir önceki haberimizde yer alan mütehhite baskı yaparak hak edişlerinden önemli bir kısmını ceplerine koyan belediye görevlilerinin kim olduklarını biliyoruz.
Eminiz ki, bu satırları okudukları anda yakınlarının yüzüne bakamayacak duruma gelmişlerdir.
Haberde adı geçen müteahhit şöyle devam ediyor:
1 hafta sonra 200 bin daha çıkardılar. 100 bin lirasını geri aldılar. Bunun 50'şer bin lirasını iki daire müdürü elden telim aldı. Belediyenin üçüncü adamı müdür ise diğer daire müdürünün elinden 50 bin lirayı alarak bir anda uzaklaştı.
Benden aldıkları paraları hayır için kullandıklarını söylediler. Kendi aralarında, bu paraların Adana'ya ulaştıracaklarını anlatırken kulak misafiri oldum.
Yaklaşık 10 gün sonra hesabıma 70 bin lira daha yatırdılar. Bunun 40 binini geri istediler ancak vermedim. Bunun üzerine acil toplantı yaptılar, beni de çağırdılar. Başkan yardımcısı Zafer Bakır'ın eski yeri toplantı odası olarak ayrılmıştı. Burada 4 etkili daire müdürü bulunuyordu. Benden alacakları olan 200 bin lirayı ne zaman vereceksin dediler. Benden alacağınız olan sadece 50 bin lira kaldı, dedim.
Bu konuşmalar olurken, müdürlerden birisi, kendi odasından evrakları bulunduğumuz yere getirdi. Alacağımız olan miktar yeniden gözden geçirp teyit ettikten sonra, sana yarın para çıkartacağız. Bunun 50 bin lirasını bize geri getireceksin dediler.
Ertesi gün, hatırlayabildiğim kadarı ile 100 bin liranın üzerinde bir paranın hesabıma yattığını öğrendim. bu paranın 40 bin lirasını Başkanvekili Boydak'ın sıfır adamına evinde teslim ettikten sonra, kalan 10 bin lirayı da belediyenin 3 numaralı ismi ile bir daire müdürü arasında pay ettim.
O tarihten sonra sözünü ettiğim daire müdürlerinden birisinin yanna giderek ataşmanlarımı faturaya çevirecek misiniz dedim. Elindeki kalemi kırarak hırsla yere attı. Bütün bu gelişmeler olurken, beni oyalayarak faturalandırmadıkları tüm ataşmanları kendi kurdukları şirkette gösterdiklerini öğrendim."
Eminiz ki, bu satırları okudukları anda yakınlarının yüzüne bakamayacak duruma gelmişlerdir.
Haberde adı geçen müteahhit şöyle devam ediyor:
"Ataşman halinde olan 600 bin TL.lik alacağımın faturalı hale dönüştürülmesi için benden 200 bin lira istediler. Ben de içerdeki 800 bin liramı verirseniz talebiniz olan 200 bin lirayı size veririm. Bu arada işime de devam ederim" dedim. Sözlerinde durmadılar. Faturalandırma yapılmadı.
Hakkım olan paramı vermedikleri gibi benden istedikleri 200 bin liraya gözlerini diktiler. Bu noktada sürekli baskı yapıp duruyorlardı. Kısa bir süre sonra alacağım miktarın 100 bin lirasını hesabıma yatırdılar. 50 binini geri istediler, aynı gün çekip elden verdim.
Hakkım olan paramı vermedikleri gibi benden istedikleri 200 bin liraya gözlerini diktiler. Bu noktada sürekli baskı yapıp duruyorlardı. Kısa bir süre sonra alacağım miktarın 100 bin lirasını hesabıma yatırdılar. 50 binini geri istediler, aynı gün çekip elden verdim.
1 hafta sonra 200 bin daha çıkardılar. 100 bin lirasını geri aldılar. Bunun 50'şer bin lirasını iki daire müdürü elden telim aldı. Belediyenin üçüncü adamı müdür ise diğer daire müdürünün elinden 50 bin lirayı alarak bir anda uzaklaştı.
Benden aldıkları paraları hayır için kullandıklarını söylediler. Kendi aralarında, bu paraların Adana'ya ulaştıracaklarını anlatırken kulak misafiri oldum.
Yaklaşık 10 gün sonra hesabıma 70 bin lira daha yatırdılar. Bunun 40 binini geri istediler ancak vermedim. Bunun üzerine acil toplantı yaptılar, beni de çağırdılar. Başkan yardımcısı Zafer Bakır'ın eski yeri toplantı odası olarak ayrılmıştı. Burada 4 etkili daire müdürü bulunuyordu. Benden alacakları olan 200 bin lirayı ne zaman vereceksin dediler. Benden alacağınız olan sadece 50 bin lira kaldı, dedim.
Bu konuşmalar olurken, müdürlerden birisi, kendi odasından evrakları bulunduğumuz yere getirdi. Alacağımız olan miktar yeniden gözden geçirp teyit ettikten sonra, sana yarın para çıkartacağız. Bunun 50 bin lirasını bize geri getireceksin dediler.
Ertesi gün, hatırlayabildiğim kadarı ile 100 bin liranın üzerinde bir paranın hesabıma yattığını öğrendim. bu paranın 40 bin lirasını Başkanvekili Boydak'ın sıfır adamına evinde teslim ettikten sonra, kalan 10 bin lirayı da belediyenin 3 numaralı ismi ile bir daire müdürü arasında pay ettim.
O tarihten sonra sözünü ettiğim daire müdürlerinden birisinin yanna giderek ataşmanlarımı faturaya çevirecek misiniz dedim. Elindeki kalemi kırarak hırsla yere attı. Bütün bu gelişmeler olurken, beni oyalayarak faturalandırmadıkları tüm ataşmanları kendi kurdukları şirkette gösterdiklerini öğrendim."
* * *
Azmi ERTAN'ın notu: Kulaklarımla şahit olduğum bu açıklamalardan sonra ne diyeceğimi bilemeyecek durumda olduğumu ifade etmek istiyorum. Rüşvet çarkının bu denli kuvvetlice döndüğünün iddia edildiği Ceyhan Belediyesinin tüm şaibe ve şüphelerden arınması şart! Olası bir adli takibat söz konusu olursa ki, olmalı; biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
Azmi ERTAN'ın notu: Kulaklarımla şahit olduğum bu açıklamalardan sonra ne diyeceğimi bilemeyecek durumda olduğumu ifade etmek istiyorum. Rüşvet çarkının bu denli kuvvetlice döndüğünün iddia edildiği Ceyhan Belediyesinin tüm şaibe ve şüphelerden arınması şart! Olası bir adli takibat söz konusu olursa ki, olmalı; biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
Yorum Yazın