Abone ol
Dedikoduların odağında MHP İlçe Başkanı Avukat Semih Aksoy yer alıyor.
Semih Aksoy'u tanımam, olay 'doğrudur yanlıştır' ikilemine giremem ancak, söylentilere kulak tıkamak mümkün değil.
Konuyu bildiğini savunan kimileri, 'ateş olmayan yerden duman çıkmaz' derken, birileri de 'yapmayın Allah aşkına, Semih Aksoy yılların avukatıdır, birikimi vardır, gücü cebine yetmiştir, parayı bastırıp almış olabilir' diyor.
Kimseyi suçlamıyoruz..
İddialar doğru ise, "Bu durum, MHP'nin Adana'da hamisi durumundaki Hüseyin Sözlü'nün tüm teşkilatları dışlayarak Av. Semih Aksoy'u kayırması manasına gelir ki, bu durum ahlaken de vicdanen de etik değildir.
Olay böyle ise sorarım: "Ceyhan'dan çıkmış çıkışmış Sözlü'nün 'siyasi hakimiyetinin sürdürülmesi anlamına gelebilecek' böylesi bir yaklaşımı iyi niyet ölçüleri içinde değerlendirmek mümkün görülebilir mi?"
Diyelim ki, Semih Aksoy, babayiğitlik yaptı, "doğrudur, bu arabayı Hüseyin Sözlü aldı, bana hediye etti, kimseyi ilgilendirmez" dedi.
Araba, Adana Büyükşehir Belediyesi kasasından 'türlü marifetlerle' çıkarılmış ise, 'garip gurebanın', 'senin, benim, hepimizin parası' kullanılmış ise işkillenirim, Adana'da duyduklarımdan sonra, Ceyhan'da da döndürüldüğü iddia edilen dolaplar konusunda farklı düşüncelere dalarım. O da yetmez, hiç bir şey yapamasam, 'haram zehir zıkkım' ederim.'
Böyle bir şeyi gözümle görmedim. Somut gerçeği olmayan bir konuda ahkam da kesemem, sadece faraziyeleri ortaya koyarım, varsa taraf/tarafların görüşünü ortaya koyarım. Takdiri kamuoynun vicdanına bırakırım.
Böyle bir ihtimal gerçekse; Adana'daki diğer ilçe başkanlarına farklı, Ceyhan'dakine farklı muameleyi 'baba ocağına destek' olarak algılamaktan öte, 'arkasında çapanoğlu ararım, nedenlerini, niçinlerini araştırıp gün yüzüne çıkarırım.'
İddiaların doğru çıkması halinde;
Kaynağı her nereden gelirse gelsin etik değerlere sığmayan bir davranış yaşanmışsa;
İnsan onuruna ihanet anlamına gelen böyle bir ihtimalin doğruluğu kanıtlanırsa, istifa ya da azil müessesesinin beklemeksizin işleme konulması gerekir.
Aksi halde dik duruşlu bir yaşam bireyler açısından imkansız hale gelecektir.
'Kendi cebimden çıkardım, helalinden aldım' deyip, bunu ispatlayacak olanlara ise 'tebrikten öte' diyecek sözümüz olamaz.
Konunun muhataplarından tatmin edici açıklamalar bekliyoruz. (AE)
Ceyhan için için yanan pamuk gibi bir görüntünün içinde.
Ceyhan için için yanan pamuk görüntüsü içinde.
Ağzı olan, bilen bilmeyen herkes konuşuyor.
Ağzı olan, bilen bilmeyen herkes konuşuyor.
Dedikoduların odağında MHP İlçe Başkanı Avukat Semih Aksoy yer alıyor.
Kahvede, her sokak başında, esnaf tezgahında, Aksoy'un son model bir araba aldığı, bu arabayı da Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'nün hediye ettiği söyleniyor.
. . .
Semih Aksoy'u tanımam, olay 'doğrudur yanlıştır' ikilemine giremem ancak, söylentilere kulak tıkamak mümkün değil.
Olay Ceyhan'ı aşmış, Adana'ya ulaşmış durumda.
Konuyu bildiğini savunan kimileri, 'ateş olmayan yerden duman çıkmaz' derken, birileri de 'yapmayın Allah aşkına, Semih Aksoy yılların avukatıdır, birikimi vardır, gücü cebine yetmiştir, parayı bastırıp almış olabilir' diyor.
Kimseyi suçlamıyoruz..
. . .. . .
Ağzı olanın değil, bilenin konuşması gerçeğinden hareketle soruyoruz:
- VW Passat marka lüks otomobil hangi kaynaktan satın alınmıştır?
- Araç bedeli iddia edildiği gibi Hüseyin Sözlü tarafından mı karşılanmıştır?
İddialar doğru ise, "Bu durum, MHP'nin Adana'da hamisi durumundaki Hüseyin Sözlü'nün tüm teşkilatları dışlayarak Av. Semih Aksoy'u kayırması manasına gelir ki, bu durum ahlaken de vicdanen de etik değildir.
Olay böyle ise sorarım: "Ceyhan'dan çıkmış çıkışmış Sözlü'nün 'siyasi hakimiyetinin sürdürülmesi anlamına gelebilecek' böylesi bir yaklaşımı iyi niyet ölçüleri içinde değerlendirmek mümkün görülebilir mi?"
. . .
Diyelim ki, Semih Aksoy, babayiğitlik yaptı, "doğrudur, bu arabayı Hüseyin Sözlü aldı, bana hediye etti, kimseyi ilgilendirmez" dedi.
Böyle bir 'hediye' söz konusu olmuştur da, Hüseyin Sözlü bu hediyeyi cebinden karşılamışsa gerçekten de bizi ilgilendirmez, ancak yine de, diğer MHP teşkilatlarına karşı 'tarafsızlığını bozduğu' gerekçesi ile yanlış bulurum, ilaveten, Semih Aksoy, Sözlü'nün babasının oğlu olmadığına göre 'bu yatırımın gerçek amacını sorarım.'
Araba, Adana Büyükşehir Belediyesi kasasından 'türlü marifetlerle' çıkarılmış ise, 'garip gurebanın', 'senin, benim, hepimizin parası' kullanılmış ise işkillenirim, Adana'da duyduklarımdan sonra, Ceyhan'da da döndürüldüğü iddia edilen dolaplar konusunda farklı düşüncelere dalarım. O da yetmez, hiç bir şey yapamasam, 'haram zehir zıkkım' ederim.'
Böyle bir şeyi gözümle görmedim. Somut gerçeği olmayan bir konuda ahkam da kesemem, sadece faraziyeleri ortaya koyarım, varsa taraf/tarafların görüşünü ortaya koyarım. Takdiri kamuoynun vicdanına bırakırım.
Böyle bir ihtimal gerçekse; Adana'daki diğer ilçe başkanlarına farklı, Ceyhan'dakine farklı muameleyi 'baba ocağına destek' olarak algılamaktan öte, 'arkasında çapanoğlu ararım, nedenlerini, niçinlerini araştırıp gün yüzüne çıkarırım.'
İddiaların doğru çıkması halinde;
Kaynağı her nereden gelirse gelsin etik değerlere sığmayan bir davranış yaşanmışsa;
İnsan onuruna ihanet anlamına gelen böyle bir ihtimalin doğruluğu kanıtlanırsa, istifa ya da azil müessesesinin beklemeksizin işleme konulması gerekir.
Aksi halde dik duruşlu bir yaşam bireyler açısından imkansız hale gelecektir.
'Kendi cebimden çıkardım, helalinden aldım' deyip, bunu ispatlayacak olanlara ise 'tebrikten öte' diyecek sözümüz olamaz.
Konunun muhataplarından tatmin edici açıklamalar bekliyoruz. (AE)
Yorum Yazın