Abone ol
Adana'da sürücü kursları tarafından uygulanan direksiyon eğitimi kurs ücretlerinin değişiklik gösterdiği kaydedildi.
480 ile 600 lira arasında değişen eğitim ücretlerinin 300 Liraya kadar düşürüldüğünü söyleyen kurs sahipleri, "bazı meslektaşlarımızın fiyatları astronomik şekilde indirerek piyasayı düşürdüklerine şahit oluyoruz. Esasen ortak bazda uyguladığımız ücretler ancak masrafımızı karşılıyor. Bu arkadaşlarımızın 300 liraya kadar indirdiği ücret çerçevesinde nasıl eğitim veriyorlar. Açıkça zarar ediyorlar, bunu anlamakta güçlük çekiyoruz" dediler.
Sürücü Kursları Birliği Başkanı Süleyman Sert ise Türkiye genelinde pazarın yarısının 250 lira gibi komik ücretlerden ehliyet verdiğini belirtti. Sert, ihtiyacın iki katı fazla sürücü kursu açılmasının fiyat rekabetini içinden çıkılmaz bir noktaya taşıdığını kaydederek, "Bu komik rakamlarla hiçbir eğitim verilemez. Bu gibi yerlerde öğrencilerle temas olmadan sürücü belgesi veriliyor. Çünkü talep ettiği ücret bu eğitimi karşılamıyor. Bir kursun kirasını ödeyerek ayakta kalabilmesi için ücretin en az 550 lira civarında olması gerek" dedi.
.jpg)
Eksik hizmet veriliyor
Milli Eğitim Bakanlığının arz fazlalığı ve verilen eğitim konusunda yeterli denetim yapmaması nedeniyle kurumların eksik hizmet üretmesine fırsat verdiğini iddia eden Sert şöyle devam etti: "İşini iyi yapan ve olması gereken ücreti talep eden değil, düşük ücretli olan tercih ediliyor. Sürücü belgesi almak sıradanlaştı. Bir baba oğluna cep telefonu alırken gösterdiği özeni, sürücü belgesi alırken veya araç kullanırken göstermiyor. Bu da sektörün bir başka çıkmazıdır."
Eğitim görmeden ehliyet alıyorlar
Piyasada çok büyük bir kesimin eğitim almadan ehliyet sahibi olduğunu iddia eden Sert, "Kaza oranları bu kadar kursa rağmen düşmesi gerekirken aksine artıyor. Bu düşünülmesi gereken bir nokta. Eğitimlerin üzerinden yeniden geçilmeli" şeklinde konuştu.
Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursları Birliği Derneği Genel Başkanı Süleyman Sert, sürücü kursu hizmetini, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak yürütenler ile bu işi sadece şekli açıdan yürütenlerin kurumların olduğunu ifade etti.
Sert, bu kurumları birbirine karıştırmamak gerektiğini ifade etti. İşletmelerin sabit maliyetlerini karşılayarak ayakta kalabilme mücadelesi ile vatandaşların, eğitim, bilgi ve trafik kültüründen, sorumluluk bilincinden yoksun bırakıldığına dikkat çeken Sert, "Ekonomik olarak sürücü belgesine sahip olma beklentileri kesişince alan razı satan razı, bir konuda bu işler yürüyüp gitmektedir" dedi.
"Uygulamalar ihmal ediliyor"
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan izin alınarak açılan ve bakanlıkça çıkarılan yönetmelik ve genelgeler ile işlemlerini yürütülen kursların uygulamada boşluk oluşması sebebi ile sürücü eğitiminin ihmal ettiğini belirten Sert, trafik güvenliğinin ana unsuru insan, trafik kazalarını önlemenin birinci ve en etkin yolunun ise 'Eğitim Tedbiri' olmasına rağmen ülkemizdeki uygulamalarda bunun ihmal edildiğini vurguladı.
"MEB yetkilileri yasaları uygulamıyor"
MEB yetkililerinin birçok olumsuzları bilmelerine rağmen kanunlardaki yetkisini kullanmadıklarını savunan Sert, "Kurumları karşılıklı şikâyet yolu ile birbirine husumet ettirmektedir. Cezalandırmadan imtina ederek kötüye destek vermektedirler. Bu duyarsızlık ve yasanın vermiş olduğu yetkiyi uygulamamak sureti ile sektörün adı karalanmaktadır. Yıllardır bu işi yapan, işinin kölesi olmuş, trafik kazalarında benim eksik eğitimimden insanlar zarar görmesin diye düşünen birçok meslektaşımız, bizlere ulaşarak konu hakkında beyan vermemizi belirtiyor" ifadelerini kullandı.
"Sınav uygulamalarından bihaberler"
MEB’in "Özel Öğretim Kurumlarının Sürücü Kurslarındaki Uygulamalar Genelgesinin" bir hükmünde direksiyon sınavlarının nasıl yapılacağını ve sürenin en az 15 dakika sürmesi gerektiğini bildirdiğini hatırlatan Sert, "Geçen sürede bu uygulamayı milli eğitim yetkilileri uygulayıp uygulamadıklarını açıklasınlar. Hafta sonu Türkiyenin her ilinde direksiyon sınavı var. Birlikte süreyi gelin takip edelim. Kaç dakika sınav sürüyor. Sınavı yapan gözetmenin Trafik Bilgisi ve Bilinci ne kadar. Gelin birlikte görelim" diye konuştu.
Sürücü kurslarının eğitim programları seriye bağlanmış süre ile yarışır bir konumda olduğuna da dikkat çeken Sert, bu programlar ile sürücü kurslarının vatandaşın takip edeceği zaman aralıklarına göre eğitim planlamasının maalesef mümkün olmadığına da değindi.
Sürücü Kursları Birliği Başkanı Süleyman Sert ise Türkiye genelinde pazarın yarısının 250 lira gibi komik ücretlerden ehliyet verdiğini belirtti. Sert, ihtiyacın iki katı fazla sürücü kursu açılmasının fiyat rekabetini içinden çıkılmaz bir noktaya taşıdığını kaydederek, "Bu komik rakamlarla hiçbir eğitim verilemez. Bu gibi yerlerde öğrencilerle temas olmadan sürücü belgesi veriliyor. Çünkü talep ettiği ücret bu eğitimi karşılamıyor. Bir kursun kirasını ödeyerek ayakta kalabilmesi için ücretin en az 550 lira civarında olması gerek" dedi.
Eksik hizmet veriliyor
Milli Eğitim Bakanlığının arz fazlalığı ve verilen eğitim konusunda yeterli denetim yapmaması nedeniyle kurumların eksik hizmet üretmesine fırsat verdiğini iddia eden Sert şöyle devam etti: "İşini iyi yapan ve olması gereken ücreti talep eden değil, düşük ücretli olan tercih ediliyor. Sürücü belgesi almak sıradanlaştı. Bir baba oğluna cep telefonu alırken gösterdiği özeni, sürücü belgesi alırken veya araç kullanırken göstermiyor. Bu da sektörün bir başka çıkmazıdır."
Eğitim görmeden ehliyet alıyorlar
Piyasada çok büyük bir kesimin eğitim almadan ehliyet sahibi olduğunu iddia eden Sert, "Kaza oranları bu kadar kursa rağmen düşmesi gerekirken aksine artıyor. Bu düşünülmesi gereken bir nokta. Eğitimlerin üzerinden yeniden geçilmeli" şeklinde konuştu.
Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursları Birliği Derneği Genel Başkanı Süleyman Sert, sürücü kursu hizmetini, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak yürütenler ile bu işi sadece şekli açıdan yürütenlerin kurumların olduğunu ifade etti.
Sert, bu kurumları birbirine karıştırmamak gerektiğini ifade etti. İşletmelerin sabit maliyetlerini karşılayarak ayakta kalabilme mücadelesi ile vatandaşların, eğitim, bilgi ve trafik kültüründen, sorumluluk bilincinden yoksun bırakıldığına dikkat çeken Sert, "Ekonomik olarak sürücü belgesine sahip olma beklentileri kesişince alan razı satan razı, bir konuda bu işler yürüyüp gitmektedir" dedi.
"Uygulamalar ihmal ediliyor"
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan izin alınarak açılan ve bakanlıkça çıkarılan yönetmelik ve genelgeler ile işlemlerini yürütülen kursların uygulamada boşluk oluşması sebebi ile sürücü eğitiminin ihmal ettiğini belirten Sert, trafik güvenliğinin ana unsuru insan, trafik kazalarını önlemenin birinci ve en etkin yolunun ise 'Eğitim Tedbiri' olmasına rağmen ülkemizdeki uygulamalarda bunun ihmal edildiğini vurguladı.
"MEB yetkilileri yasaları uygulamıyor"
MEB yetkililerinin birçok olumsuzları bilmelerine rağmen kanunlardaki yetkisini kullanmadıklarını savunan Sert, "Kurumları karşılıklı şikâyet yolu ile birbirine husumet ettirmektedir. Cezalandırmadan imtina ederek kötüye destek vermektedirler. Bu duyarsızlık ve yasanın vermiş olduğu yetkiyi uygulamamak sureti ile sektörün adı karalanmaktadır. Yıllardır bu işi yapan, işinin kölesi olmuş, trafik kazalarında benim eksik eğitimimden insanlar zarar görmesin diye düşünen birçok meslektaşımız, bizlere ulaşarak konu hakkında beyan vermemizi belirtiyor" ifadelerini kullandı.
"Sınav uygulamalarından bihaberler"
MEB’in "Özel Öğretim Kurumlarının Sürücü Kurslarındaki Uygulamalar Genelgesinin" bir hükmünde direksiyon sınavlarının nasıl yapılacağını ve sürenin en az 15 dakika sürmesi gerektiğini bildirdiğini hatırlatan Sert, "Geçen sürede bu uygulamayı milli eğitim yetkilileri uygulayıp uygulamadıklarını açıklasınlar. Hafta sonu Türkiyenin her ilinde direksiyon sınavı var. Birlikte süreyi gelin takip edelim. Kaç dakika sınav sürüyor. Sınavı yapan gözetmenin Trafik Bilgisi ve Bilinci ne kadar. Gelin birlikte görelim" diye konuştu.
Sürücü kurslarının eğitim programları seriye bağlanmış süre ile yarışır bir konumda olduğuna da dikkat çeken Sert, bu programlar ile sürücü kurslarının vatandaşın takip edeceği zaman aralıklarına göre eğitim planlamasının maalesef mümkün olmadığına da değindi.
Yorum Yazın