Abone ol
Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu öğrencilerin 16 Eylül'e dek uzun bir tatil dönemine girdiğini belirterek, ailelere bu sürecin iyi değerlendirilmesi için uyarılarda bulundu.
ADANA HABER - Geride kalan eğitim-öğretim dönemini değerlendiren ve tartışmalara yol açan 4+4+4 uygulamasına destek veren Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu, hiçbir sistemin tam olarak doğru veya yanlış olamayacağını söyledi.
Türkiye'de uygulanan 4+4+4 sisteminin Almanya'da yürürlükte olduğunu hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Kutlu, "Önemli olan sistemin koşullara göre değişkenlik göstermesidir. Her modelin mutlaka artıları ve eksileri vardır" dedi. Okullarda serbest kıyafet uygulamasının da tartışıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Kutlu, "Kıyafet serbestisinin uygulanmamasını bir eğitimci olarak istiyorum. Sistemde belki renkli formalar olabilir ama tek tip formaların olması diğer çocukların etkilenmemesi için, travma yaşatmaması açısından önemlidir" diye konuştu.
'MÜKEMMELİYETÇİ OLMAYIN'
Tatilin boşa geçirilecek zaman olarak görülmemesini isteyen Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu, çocukların gelecek eğitim-öğretim dönemine hazırlıklı gelebilmeleri için bu dönemin mutlaka eğitim, dinlenme ve sosyal iletişim zamanları belirlenerek planlı geçirilmesini önerdi. Yrd. Doç. Dr. Kutlu, şunları kaydetti:
"Ailelerin çocukları karne durumuna göre yargılaması çok doğru değil. 'Çocukların en kötü oldukları anda, anne ve babaların en iyi olmaları gerekir' diye düşünülmeli. Karnesi iyi olan çocuk da ailesi de mutludur. Anne ve babaların çocuğun kötü anında onun yanında olduklarını hissettirmeleri gerekir. Özellikle karne konusunda anne ve babanın aşırı mükemmeliyetçi olmaması gerekir. Tatil dönemi çocukların hem kendilerini geliştirmeleri hem de gelecek yıla hazırlanmaları için fırsat olarak görülmelidir. Bu dönemde, sosyal iletişim kuracaklar, kitap okuyacaklar, gördükleri konuları fearbet gözden geçirip gelecek yıla ön hazırlık yapacaklar."
ÖN HAZIRLIĞIN ÖNEMİ
Ön hazırlığın başarıyı yüzde 25 oranında etkilediğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Kutlu, "Çocukların ve ailelilerin beraber bu yıl ne yaptıkları ve gelecek yıl ne yapacaklarını konuşmaları gerekiyor. Her gün belirli saatlerde okuma, ders çalışma, dinlenme, spor yapma ve sosyal iletişim kurma saatlerini esnek biçimde haftalık planlar halinde yapmalarını öneriyorum. Hayatın zor ve çocukların bu duruma alışması gerek. Çocuklar bu durumu kabul ederse, hayatın zorluğuyla başa çıkmanın yolunu arar, bulur ve başarır. Aileler çocuklarına bu konuda destek olmalı" dedi.
.jpg)
Türkiye'de uygulanan 4+4+4 sisteminin Almanya'da yürürlükte olduğunu hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Kutlu, "Önemli olan sistemin koşullara göre değişkenlik göstermesidir. Her modelin mutlaka artıları ve eksileri vardır" dedi. Okullarda serbest kıyafet uygulamasının da tartışıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Kutlu, "Kıyafet serbestisinin uygulanmamasını bir eğitimci olarak istiyorum. Sistemde belki renkli formalar olabilir ama tek tip formaların olması diğer çocukların etkilenmemesi için, travma yaşatmaması açısından önemlidir" diye konuştu.
'MÜKEMMELİYETÇİ OLMAYIN'
Tatilin boşa geçirilecek zaman olarak görülmemesini isteyen Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu, çocukların gelecek eğitim-öğretim dönemine hazırlıklı gelebilmeleri için bu dönemin mutlaka eğitim, dinlenme ve sosyal iletişim zamanları belirlenerek planlı geçirilmesini önerdi. Yrd. Doç. Dr. Kutlu, şunları kaydetti:
"Ailelerin çocukları karne durumuna göre yargılaması çok doğru değil. 'Çocukların en kötü oldukları anda, anne ve babaların en iyi olmaları gerekir' diye düşünülmeli. Karnesi iyi olan çocuk da ailesi de mutludur. Anne ve babaların çocuğun kötü anında onun yanında olduklarını hissettirmeleri gerekir. Özellikle karne konusunda anne ve babanın aşırı mükemmeliyetçi olmaması gerekir. Tatil dönemi çocukların hem kendilerini geliştirmeleri hem de gelecek yıla hazırlanmaları için fırsat olarak görülmelidir. Bu dönemde, sosyal iletişim kuracaklar, kitap okuyacaklar, gördükleri konuları fearbet gözden geçirip gelecek yıla ön hazırlık yapacaklar."
ÖN HAZIRLIĞIN ÖNEMİ
Ön hazırlığın başarıyı yüzde 25 oranında etkilediğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Kutlu, "Çocukların ve ailelilerin beraber bu yıl ne yaptıkları ve gelecek yıl ne yapacaklarını konuşmaları gerekiyor. Her gün belirli saatlerde okuma, ders çalışma, dinlenme, spor yapma ve sosyal iletişim kurma saatlerini esnek biçimde haftalık planlar halinde yapmalarını öneriyorum. Hayatın zor ve çocukların bu duruma alışması gerek. Çocuklar bu durumu kabul ederse, hayatın zorluğuyla başa çıkmanın yolunu arar, bulur ve başarır. Aileler çocuklarına bu konuda destek olmalı" dedi.
Yorum Yazın