MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada yüzbinlerce Çukurovalının yaz aylarında akın ettiği yaylalarda idarenin hayatı kolaylaştırıcı hiçbir çalışma yapmadığını iddia ederek “Yaylalarımız Allah’a emanet” dedi.
TBMM’de görüşülen 257 sıra sayılı tasarıyla ilgili bir konuşma yapan MHP’li Yılmaz, Adana’nın son on yılda bütün alanlarda olduğu gibi turizmde de kan kaybettiğini, iktidar partisi tarafından üvey evlat muamelesi gören bir kent olduğunu iddia ederek, Adana, iktidar partisi tarafından özellikle üvey evlat muamelesi gören bir kent. İşte, işsizlikte birinci olmuş; sağlık yolsuzluğunda, yolsuzlukta, yatırımlarda sonuncu sıraları alıyor ama Adana, gerek konumu gerek ulaşım imkânları gerekse sahip olduğu tarihî mirası, doğal güzellikleri, sosyal ve kültürel değerleriyle turizm açısından önemli potansiyeller taşımaktadır. ”Şeklinde konuştu.
TURİZM BAKANLIĞINA ÇAĞRI YAPTI
Adanalının yaz aylarında kasıp kavuran sarı sıcaklardan kurtulmak için Yayla ve deniz sahillerine akın ettiğini hatırlatan Yılmaz, Turizm Bakanlığı yetkililerine seslenerek; Bölgemizde yayla turizmi ve deniz turizmi büyük önem arz etmektedir. Yani bugün yüz binlerce insan yaz döneminde yaylalarda vakitlerini geçiriyor. İrili ufaklı birçok yaylamız var; Tekir’den, Kozan’ın Horzum’una, Göller’inden Bürücek’ine kadar birçok yaylamız var. Buralar Allah’a emanet hiçbir çalışma yapılmadan kendiliğinden gidiyor.
Ayrıca bölgeyi tek başına düşünmemek lazım! Mersin ile Hatay’ı ile Osmaniye’si ile Niğde’si ile baktığınızda hem deniz turizmi açısından hem eko turizmi açısından hem de Orta-Doğu’ya açılan kapı olarak sağlık turizmi açısından çok önemli potansiyeller taşımaktadır.
DENİZLE ADANAYI BİRLEŞTİRELİM
Adana merkezin 40 km’lik bir kanalla Akdeniz’le buluşturulabileceğini ve bu kanal çevresinin cazibe merkezleri haline dönüştürülebileceğin, bu konuda seçim öncesi yaptığı çağrılara hükümetin kulak tıkadığını iddia eden MHP’li Yılmaz, “Buradan Turizm Bakanlığı yetkililerine sesleniyorum: Bakın Türkiye'nin 45 kilometrelik en güzel kumsalları bizim “Karataş, Tuzla ve Akyatan” dediğimiz bölgede.
Seyhan Nehri’nin denize döküldüğü yerden Adana’ya aldığınızda 44 kilometre. 40 kilometrelik bu uzunluktaki yerde 40-50 metre genişliğinde… Burayı diyoruz ki: “Gelin, denizle Adana’yı birleştirelim. 40-50 metre kanal yaptığımızda kanal Adana projesi çok basit bir proje ve Bahsegel uygulanabilmesi kolay çünkü etrafı tamamen Devlet Su İşleri tarafından istimlak edilmiş düşük maliyetli bir proje. Bu bölgeyi turizm alanı ilan edelim, burada beş yıldızlı oteller yapılsın ve kanalın etrafına golf sahalarından hobi bahçelerine kadar… Artık Adanalı Adana’dan kalktığında tekneyle kayıkla denize inebilecek hâle gelsin” Bunların yapılması birtakım projelere bağlı.
Yine ekoturizm açısından baktığımızda bölgemiz, Bolkarlardan Demirkazıklara kadar, Karagöl’den Çinili Göl’e, Hacer ormanlarından Yedigöller’e kadar, eko turizmin dünyada yükselen değer olduğu günümüzde çok ciddi potansiyeller taşımaktadır ama baktığınız zaman, turizm açısından bölgemize yapılan ciddi bir yatırım görememekteyiz.
ADANA SAĞLIK TURİZMİ İÇİN MERKEZ OLMALI
Coğrafi ve bilimsel yeterlilik olarak Ortadoğu gibi çok geniş bir alana hitabeden bir bölgede bulunan Adana’nın Sağlık Turizmi için önemli bir potansiyel olduğunu hatırlatan MHP’li Yılmaz, “Sağlık turizmi açısından karşımızda Orta Doğu gibi çok önemli bir potansiyel var. Bölgemizi faydalı kaynaklar açısından değerlendirdiğimizde, bu bölgeyi aynı zamanda sağlık potansiyeli açısından da değerlendirip sağlık turizminin merkezi hâline getirebiliriz.
TARIM SANAYİ VE TURİZM BİR BÜTÜN OLARAK DÜŞÜNÜLMELİ
Adana’nın bu iktidar döneminde yatırım fukarası haline geldiğini iddia eden MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Adanalı adına iktidar partisinden bir takım ricalarda bulunarak,“Tarım ve sanayinin yanı sıra turizm olarak da bölgemizi bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, çok önemli bir potansiyele sahip. İktidar partisinden bir daha rica ediyorum, Sayın Bakandan ve turizm yetkililerinden cevap bekliyorum, bu kadar önemli turizm potansiyeline sahip olan bu bölgemize ciddi bir proje yapma imkânımız yok mu? Şimdi, ülkelerin kalkınması, belli bölgelere yapmakla geçmiyor. İşte, İstanbul’a çılgın projeden bahsediyorsunuz ama bölgesel kalkınmalar bir ülkenin kalkınması açısından çok daha önemlidir. Oralara milyar dolarlarca lira para yatırıyorsunuz. Bunun kırkta, ellide 1’i yatırımla… Hatay’dan başlayarak, Osmaniye, Adana ve Mersin’i bir bütün olarak düşündüğünüzde ellide 1, yüzde 1 yatırımla çok daha büyük katma değerler sağlarsınız. Bu bölgeyi Kocaeli, Sakarya, İstanbul bölgesine aldığınızda ikinci bir megakentten bahsediyorsunuz. İşte, bir depremde Türkiye’nin ne kadar etkilendiğini görüyorsunuz. Bir büyük ülke olmak, büyük düşünmek ancak potansiyelleri harekete geçirmekle mümkündür. Bizim bölgemizde de bu potansiyeller vardır. Sizden ricamız bu potansiyelleri hayata geçirmenizdir.
Yorum Yazın