Türkiye 44 yılda bugünki çıkmaza girdi. Sürecin bu hale gelmesinde son 22 yıl ülkeyi yöneten AKP sorumlu.
Peki sadece AKP'mi sorumlu.
Muhalefet partileri'de 22 yıl devleti yönetme fırsatı verdiği için sorumlu.
En az siyaset dünyası kadar sorumlu olan örgütler:
Sendikalar
Esnaf odaları
Meslek odaları
Hemşehri ve sosyal aktif dernekler
Köylü örgütleri
Kooperatif örgütleri
Gençlik ve kadın örgütleri
Kent konserleri
Ve diğer demokrasi güçleri...
Türkiye'de resmi verilere göre 37 milyon iş gücü var.
İş gücünün aktif sayısı 20 milyon.
4 büyük işçi konfederasyonun sendikalı işçi sayısı yaklaşık 2.500.000.
17 milyon beşyüz işçi sendikasız.
Sendikaların amacı işçi sınıfının ekonomik, sosyal, hukuki ve siyasi haklarını korumak ve savunmaktır. Amaca ulaşmak için örgütlemek zorunda.
Yukarıdaki veriler sendikaların örgütlenme çalışmasının yetersiz olduğunu gösteriyor.
Sendikaları yönetenler koltuklara oturarak, siyasi iktidarlardan medet bekliyor. Dolayısıyla Türkiye halkının insanca yaşama mücadelesine hiç katkı koymuyorlar.
Bugünki tablodan sorumlular.
4 büyük memur konfedarasyonu var. Toplam memur sayısı 5.300.000. Sendikalı memur sayısı yaklaşık 2.300.000. Memur sendikalarıda örgütlenme hesabını devletin iki saç ayağını yönetenlere bağlı yapıyor. Ve tüm memurları kucaklamıyor.
Daha geniş bir makaleyle değerlendirme yapacağım. O nedenle iki örnekle siyasi örgütler kadar ülkenin çıkmaza girmesinde yukarıda belirttiğim sivil toplum örgütleride sorumludur!
Sivil toplum örgütleri ortak yaşamın ortak çıkarlarını savunmak ve korumak adına bir araya geldiğinde hiç bir güç taleplerini ve yaşama sevinçlerini ret edemez. Ama onlar gerçek tehlike karşısında dahi bir araya gelmiyor.
Bu nedenle iktidar ve muhalefet kadar onlarda sorumludur!
Yorum Yazın