Bir işlem hile, tehdit veya cebirle yaptırılmışsa geçersizdir. Bu hukukun evrensel kuralıdır. İradeyi sakatlayan bu gibi hallerin varlığı halinde yapılan işlemin bir hükmü yoktur.
7 Haziran genel seçimlerinde PKK-HDP işbirliği ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemiz başta olmak üzere Türkiye’nin her yerinde cebir, tehdit ve şiddet uygulanmıştır.
Birçok kişinin benzerlerine çevresinde rastlayabileceği iki misal; İstanbul’da çalışan genci Muş'ta yaşayan babası arar, "oğlum mutlaka gelmeniz lazım yoksa bir daha bizi sağ göremezsiniz" der.
Oğul diğer üç kardeşini de alıp Muş'a gider ve oylarını HDP'ye verirler.
Çengelköy'de oturan bir vatandaşımıza bir telefon gelir, telefondaki kişi "Adıyaman’ın… Köyünde akrabaların var, HDP ye oy vermezsen gerisini düşün!" der. Vatandaş Çengelköy’de oyunu HDP'ye kullanır.
Her ikisinde de mesaj çok açık ve nettir. Gerek İstanbul gerekse taşradaki oylar bu şekilde HDP'ye kullandırıldı.
7 Haziran genel seçimlerinde PKK-HDP işbirliği ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemiz başta olmak üzere Türkiye’nin her yerinde cebir, tehdit ve şiddet uygulanmıştır.
Birçok kişinin benzerlerine çevresinde rastlayabileceği iki misal; İstanbul’da çalışan genci Muş'ta yaşayan babası arar, "oğlum mutlaka gelmeniz lazım yoksa bir daha bizi sağ göremezsiniz" der.
Oğul diğer üç kardeşini de alıp Muş'a gider ve oylarını HDP'ye verirler.
Çengelköy'de oturan bir vatandaşımıza bir telefon gelir, telefondaki kişi "Adıyaman’ın… Köyünde akrabaların var, HDP ye oy vermezsen gerisini düşün!" der. Vatandaş Çengelköy’de oyunu HDP'ye kullanır.
Her ikisinde de mesaj çok açık ve nettir. Gerek İstanbul gerekse taşradaki oylar bu şekilde HDP'ye kullandırıldı.
HDP barajı böyle geçebildi. Kendine ait olmayan bu oylar ile Türkiye'nin bölünmesi için var gücüyle çalışmaya devam ediyor. Barajı geçerek bölücülüğe meşruiyet kazandırmak istiyor.
CHP'liler ise artık gerçeği görmeliler. Atatürkçülük ve laiklik gibi tabuların altından bölücülere destek çıktı. Atatürk bunun için mi savaşmıştı? Hem Atatürkçü hem bölücülerle can ciğer kuzu sarması olmak!? Bunun tek açıklaması var,
CHP'nin İslam düşmanlığı milli mücadele ruhunun üzerindedir.
Bir kısım basiretsiz de "düşmanımın düşmanı dostumdur" gibi akla ziyan bir mantıkla hareket etti. Düşmanının düşmanı niçin dostun olsun? Unutmayın "beterin beteri vardır", "yağmurdan kaçarken doluya tutulabilirsiniz!"
Bütün bu olanlarda AKP'nin büyük vebali vardır. Sadece seçimlerde değil öncesinde ve sonrasında da vatandaşı koruyamamış teröristlerin eline bırakmıştır. Bunu gören, devletin kendisini terk ettiğini bilen halkımız teröristlere boyun eğmek zorunda bırakılmaktadır.
Çözüm süreci diyerek teröristleri baş köşeye oturtan, sınır kapılarında karşılayan, terörist başını muhatap alan… AKP her şeyden sorumludur. Parti kapatmayı kaldırıp bölücü partinin önünü açan yine AKP'dir. Parti kapatma kaldırıldığında bunun İslami partiler için olmadığını söylemiştik ancak AKP seçmeni bunu görmemekte ısrar etmişti.
Bu seçim iptal edilmelidir, milletin gerçek iradesini yansıtmadığı için hukuken hiçbir geçerliliği yoktur!
. . .
Yeni seçilen bir Ermeni milletvekili orduda Yahudi bir albay görmeyi istediğini söyledi ve bizleri diasporayı düşman gibi görmekle suçladı. Ne tesadüftür ki aynı günlerde orduya sivil memur alınabilmesinin, bunlara rütbe verilerek maiyetindeki askerlere emir vermesinin önünü açan yönetmelik de yürürlüğe girdi.
Bundan sonra uzun bir eğitim süreci ve sıkı elemelerden geçerek askeri kademelerde görev alanların başına tepeden inme birileri getirilebilecek.
Ayrıca HDP'nin PKK'yı allayıp pullaması gibi diaspora da aynı şekilde önümüze konulacak.
Bu oyunda bize düşen Ermenilerin soykırım iddialarını, topraklarımızdaki emellerini, tazminat taleplerini kabul edip ASALA terör örgütünü, öldürülen diplomatlarımızı, ecdadımıza yaptığı mezalimi unutup onları artık sütten çıkmış ak kaşık olarak görmek!
