ayyuce
Adana
DOLAR32.3847
EURO35.0663
ALTIN2326.5
Av. Alev SEZEN

Av. Alev SEZEN

Mail: [email protected]

Çanlar Türkiye ve İran için çalınıyor

Halep, Arakan, Filistin, Doğu Türkistan, Suriye, Irak, Mısır, Bangladeş, Keşmir, Yemen, Sudan, Pakistan, Libya, Somali… tüm Müslüman beldelerde yaşananlar 'artık yeter!' dedirtiyor. Müslümanların bu zalimlere karşı bir ve beraber olması gerekiyor. Bu olmayınca zulüm sürüyor hatta zalimler bir anda gözlerden kaçırılıveriyor, kimliği bile belirlenemiyor. Siyonist medya nereye sürüklerse oraya gidiliyor. FETÖ’cü askerleri iade etmeyen Yunanistan için “komşu askerleri iade etmiyor” diyen bu medya Müslüman ülkelere gelince birbirimize düşmemiz için elinden geleni yapıyor. İran’la savaşmamızı isteyen siyonist uşağı savaş çığırtkanlarını da her yerde görmek mümkün. Geçmişinde mebzulen bozgunculuk hikâyeleri olan bu kifayetsiz muhterisler siyonizmin elinde oyuncak gibiler.
Siyonistler 3. Dünya Savaşını çıkararak arz-ı mevud emellerine ulaşmak istiyorlar. 1. Dünya Savaşı ile bu emellerinin önünde en büyük engel olarak gördükleri Osmanlı Devletini yıktılar. 2. Dünya Savaşı ile Yahudilerin bu topraklara gelmesini sağladılar. 3. Dünya Savaşı ile de 22 Müslüman ülkenin sınırlarını değiştiren Büyük İsrail Projesine (BİP) son noktayı koyarak arz-ı mevuda ulaşmayı planlıyorlar.
Siyonizmin planı doğrultusunda Rusya ile Çin İran’ın sırtını sıvazlarken, AB ve ABD de Türkiye’nin sırtını sıvazlayıp savaş meydanına itiveriyorlar. Kurdukları suni blokları pekiştirmek için ülkeler arasında kaoslar/savaşlar çıkartıyorlar. Ukrayna iç savaşında AB/ ABD ile Rusya’yı; ABD seçimlerinden sonra Trump’ın Tayvan ile görüşmesi neticesinde ABD ile Çin’i, FETÖ tarafından Rus askeri uçağının düşürülmesi ve büyükelçilerinin vurulması ile Türkiye ile Rusya’yı, Suriye’de yaşananlar ile Türkiye ve İran’ı karşı karşıya getirip savaş zemini hazırlıyorlar.
AB ve ABD’nin El-Kaide/DEAŞ/IŞİD/Haşdi Şabi… adı her ne olursa olsun yine kendilerinin kurup her türlü (para-silah-asker-eğitim…) desteği verdiği örgütlerin Batıda gerçekleştirdiği terör olayları da bu insanların Müslümanlar ile savaşa ikna edilmesi için. Batıda artarak devam eden ırkçılığın, Müslüman düşmanlığının çıkarılması ve körüklenmesinin asıl sebebi budur. Türkiye’deki terörün kaynağı olan ve bütün terör olaylarından önce vatandaşlarını uyaran Batı kendi içindeki terör olaylarından habersiz midir?
Kâfirler Müslümanlara karşı birleşiyorlar. “Kâfirler birbirlerinin dostudur” (Ayet-i Kerime). Bunun için her türlü çirkin tezgâhı kurup bizleri de bu çirkinliklerin bir parçası olmaya zorluyor, Müslümanları birbirine kırdırmaya çalışıyorlar. Türkiye ile İran arasında savaş çıkması için ellerinden geleni yapıyorlar. BİP uyarınca Suriye ele geçirildi şimdi sırada Türkiye ve İran var. Bu iki ülke birbirine düşman edilip savaşırsa, zayıflayan bu ülkeleri Müslüman kanına doymayan haçlıların işgal ederek, arzı-mevud olarak kabul edilen bölgeyi İsrail’e verdikten sonra kalan kısmı kendi aralarında pay etmeleri de son derece kolay olacaktır.
Halep’te ateşkesi Rusya ve Çin engelledi. Rusya ve Çin’in yaptıklarını göz ardı etmek, AB’den kaçarken Şangay’a tutulmak marifet değil, basiretsizliktir. Şangay’da yer alan Çin Doğu Türkistan’da soykırım uyguluyor. Hindistan Keşmir’de, Rusya Orta Doğu’da Müslümanları katlediyor. Yine Rusya topraklarımız üzerinde emelleri olan Ermenistan ile askeri anlaşma yaptı ve ortak ordu kuruyorlar, Ermenistan ile en ufak bir çekişmede karşımızda Rusya olacak.
İran’a Şii’dir deyip dışlayan hatta düşmanca hisler besleyenlere sormak lazım, stratejik ortak edindiğiniz, müttefik hatta dost olduğunuz Amerika, Avrupa, İsrail’in dini, mezhebi nedir? Bunlar Müslüman mıdır, ya da bu azılı gâvurları kendinize İran’dan daha mı yakın görüyorsunuz?
Tavşana kaç, tazıya tut diyen siyonistler İran’da da Sünnilik ve Türkiye düşmanlığı pompalıyor. Oradaki medya uzantılarında da Şiilere yapılan eziyetler, zulümler yer alıyor.
İran düşmanlığı çıkarmaya çalışanlar;
İran’ın Suriye ile dostluğundan bahsedenler; bir zamanlar Türkiye ile Suriye’nin de dost, liderlerin kardeş olduklarına dair beyanlarını/fotoğraflarını çok çabuk unuttular.
İran’ın Suriye’ye destek olduğundan bahsedenler; Türkiye’nin AB/ABD’ye destek olmasından, Irak işgalinde sırf İncirlikten 4990 sorti yaptırmasından hiç bahsetmiyorlar. Topraklarımızdaki üslerden, bu üslerde Müslüman ülkeler aleyhine yürütülen çalışmalardan, Kürecik’teki füze kalkanından, Batıya fedailik yapıldığından, bizi aşağılayan ve bölüp Sevr’i uygulamak isteyen Batı uğruna mallarımızı canlarımızı feda ettiğimizden bahsetmiyorlar. Büyük İsrail Projesi (BOP) uyarınca içinde ülkemizin de bulunduğu 22 Müslüman ülkenin sınırlarının değişmesinden, bu projenin eş başkanlığını kabul etmiş olmamızdan da hiç bahsetmiyorlar.
İran’ın İsrail’le görünüşte düşman olduğundan gerçekte laf dalaşından öteye gitmediğinden bahsedenler; biz de o kadarının da olmadığını görmüyorlar. Bir “one minute” vardı, onu da mezkûr toplantının çıkışında Erdoğan moderatöre söylediğini ifade etti.  Mavi Marmara davasında sıkışan İsrail’i Türkiye kurtardı. Uluslararası oluşumlara girmeyi (BM, OECD, NATO…) ancak rüyasında gören İsrail’in Türkiye hep lehinde oy kullanarak önünü açtı. Türkiye İsrail ile ekonomik ilişkisinin hacmini her geçen gün daha da arttırıp Akdeniz’de İsrail’in varlığını da güçlendiriyor.
İran’ın gayrimüslim devletlerle kesintisiz gizli münasebetlerinden bahsedenler; Türkiye’nin aynı o gayrimüslim devletlerle dost, müttefik, stratejik ortak olarak kesintisiz açık münasebetlerini görmüyorlar.
İran ile düşmanlığı körüklemek için tarihsel hafıza kavramını ortaya atanlar bu tarihsel hafızada nedense haçlı sürülerini hiç görmüyorlar.
Müslümanlar kardeştir, aralarındaki meseleler de aile içi mesele gibidir, sulh yoluyla çözülür. Müslümanlar olarak en büyük meselemiz bir halifemizin olmayışıdır. Hilal haç mücadelesindeki en büyük eksiğimiz haçlının papasına karşı hilalin halifesinin olmayışı, başsız oluşumuzdur. Hadis-i Şerifte “üç kişi yolculuğa çıktığında, içlerinden birini başkan seçsinler” buyruluyor. Koskoca ümmet-i Muhammed’in başında bir halifemiz yok. İşte bu sebeple bir ve beraber olamıyoruz. Halifemizin olmayışının bedelini hep birlikte en acı şekilde ödüyoruz.
Mehmet Âkif Ersoy’un mısralarına kulak vermek gerekiyor;
Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize?
Müslümanlık sizi gâyet sıkı, gâyet sağlam, 
Bağlamak lâzım iken, anlamadım, anlayamam, 
Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
Fikr-i kavmiyyeti şeytan mı sokan zihninize?
Sizi bir âile efrâdı yaratmış Yaradan;
Kaldırın ayrılık esbâbını artık aradan.
Siz bu da’vâda iken yoksa, iyâzen-billâh,
Ecnebîler olacak sâhibi mülkün nâgâh.
Diye dursun atalar: “Kal’a içinden alınır.”
Yok ki hiçbir işiten... Millet-i merhûme sağır!
Bir değil mahvedilen Devlet-i İslâmiyye...
Girdiler aynı siyâsetle makbereye.
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.
Ey cemâat, yeter Allâh için olsun, uyanın...
Sesi pek müdhiş öter sonra kulaklarda çanın!”
Artık ey millet-i merhûme, sabâh oldu uyan! 
Sana az geldi ezanlar, diye ötsün mü bu çan? 
Ne Araplık ne de Türklük kalacak, aç gözünü! 
Dinle Peygamber-i Zîşân’ın İlâhî sözünü.
Türk Arapsız yaşamaz, kim ki ‘yaşar’ der delidir, 
Arabın, Türk ise hem sağ gözü hem sağ elidir. 
Veriniz baş başa... Zîrâ sonu hüsrân-ı mübîn:
Ne hükûmet kalıyor ortada billâhi ne dîn!
“Medeniyyet!” size çoktan beridir diş biliyor; 
Evvelâ parçalamak, sonra da yutmak diliyor! 
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar