Geçen sene yaşanan ve gezi parkı bahanesi ile başlayan isyandan sonra bu seneki isyanında hazırlıkları devam ediyor.
Şimdilerde düğmeye basılmış gibi olur olmaz, ilgili ilgisiz her olay için protestolar, yürüyüşler yapılıp bir şekilde iktidar suçlanarak her şey ideolojik boyuta çekiliyor.
'Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı?' zihniyeti aynen devam ediyor.
Mesele sadece görünürdeki sebep değil hatta oyuna alet olanların zannettiği gibi AKP iktidarını devirmek de değil, bunları organize eden iç ve dış mihraklar Türkiye’yi hedef tahtasına oturtmuş durumda. Hem ülkemizin bütünlüğünü korumamız hem de şuursuzca, kandırılarak bu hain planlara alet olanları uyandırmamız gerekiyor.
Mesele sadece görünürdeki sebep değil hatta oyuna alet olanların zannettiği gibi AKP iktidarını devirmek de değil, bunları organize eden iç ve dış mihraklar Türkiye’yi hedef tahtasına oturtmuş durumda. Hem ülkemizin bütünlüğünü korumamız hem de şuursuzca, kandırılarak bu hain planlara alet olanları uyandırmamız gerekiyor.
Feci şekilde katledilen Özgecan kızımıza Allah'dan rahmet, kederli ailesine sabr-ı cemil diliyorum. Rabbim hiçbir anne-babaya böyle acı yaşatmasın. Dilerim suçlular en kısa zamanda layık oldukları cezaya çarptırılırlar.
Kadına yönelik şiddet/kadın hakları ile ilgili uzun yıllardır çalışmalar yapmaktayım. Özgecan'dan önce hatta aynı günlerde ve sonrasında da hunharca öldürülen birçok kadın vardı. Niçin Özgecan olayı bu kadar gündeme oturdu? Bu gibi durumlarda duygusallıktan ziyade soğukkanlı değerlendirmeler yapmak gerekiyor.
Malum medya bir olayı köpürterek veriyor, masonik holdinglerde destek oluyorsa birtakım şeyleri gözlerden kaçırmak için bunun arkasına saklanıyorlar demektir. Halkın gündemi ile derin yapılanmaların gündemi çok farklıdır. Halk duygularıyla karar verir, onların ise sadece menfaatleri vardır.
Özgecan olayına ülkede herkes tepki gösterdi, protestonun her türlüsünü gördük ama iş yine dönüp dolaşıp şiddet ile ilgili devrim gibi kanunlar yapan, erkek düşmanı yapılanmaların her istediğine eyvallah diyen iktidarın aleyhine döndü. Hatta öyle ki sanki bütün dünyada bu sorun çözülmüş de bir tek Türkiye’de çözülemiyormuş havası verildi. Herkes kendisine bir vazife çıkardı. 'Erkekleri Öldüreceğiz' yazıları yazıldı, adı tecavüz suçlamasına karışan bir mafya babası dahi zamanında yaptığı işkencelerle övünüp, cezayı kendisi vermek istedi… Adalete olmayan güven bir kez daha sarsıldı… Belki de tek olumlu sonuç idamın tartışılır hale gelmiş olmasıdır.
Bugünlerde benzer bir oyun Kadıköy'de de sergileniyor. Medyaya kartopu cinayeti diye aksettirilen olayda cinayet zanlısı oldum olası aynı dükkânda aktarlık yapan bir esnaf. 15-20 kişinin saldırısına uğramış, yüzü gözü dağılmış. Kartopu oynayan gurup Kadıköy çarşıda İç Güvenlik Yasasını protesto nöbetinden dönüyorlarmış. İşin dikkat çekici yanı cinayetten hemen sonra katil 'AKP esnafı' oluverdi. Bu yönde yazılar yazıldı, pankartlar hazırlandı, yürüyüşler düzenlendi, imzalar toplandı. Bir anda her şey ideolojik bir yapıya büründürüldü. İdeolojik bir kazanım için son derece profesyonel ve organize bir şekilde çalışılıyor. Adi bir olay anında iktidara karşı bir kampanyaya dönüştürülüverdi. Bu dönüşüm dikkat çekici bir şekilde çok hızlı gerçekleştirildi. Siyasette hiçbir şeyin tesadüf olmadığı bilinen bir gerçektir.
Örnekler o kadar çoğaldı ve her geçen gün çoğalıyor, İmam hatiplere ve din derslerine karşı 'Bilimsel ve Laik Eğitim İçin Ayaktayız Mitingi', okullardaki muhafazakâr idareciler ile ilgili atamalara karşı yapılan gösteriler, bilumum marjinal gurubun bir araya geleceği güya hayvan hakları gösterileri, Gazi Mahallesinde terör guruplarının yapacağı gösteri…
Bu olaylarla yeni isyanın zemini hazırlanıyor. Sırf iktidara zarar versin diye muhalefet partileri her türlü bölücü unsur ile el ele, kol kola giriyor. BASİRETSİZLER! Egemenlik yoksa iktidarın ne hükmü olur! Siyasi mücadeleyi anarşik mücadeleye çevirmek kimseye fayda vermez!
Türkiye'yi bölüp parçalamak için planlanan bir oyunla karşı karşıyayız. Oyunun piyonları üzerine düşen görevi yapıyor, biz de bu oyunu bozmak için elimizden geleni yapmalıyız! Elhamdülillah bu ülke sahipsiz değildir!
AKP iktidarı "Kim bir zalime zulmünde yardım ederse, Allah o zalimi kendisine musallat eder" hadis-i şerifinin tecellisi uyarınca dış güçlerin plan ve tehditlerine maruz kalıyor, saltanatlarının sonu da onların elinden olacak.
Ancak "mesele sadece AKP İktidarı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı?"
Ancak "mesele sadece AKP İktidarı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı?"