Türk Kızılay’ı, afet yönetimi alanında kurulduğu günden bugüne kadar gerek ulusal, gerekse uluslararası arenada örnek müdahale çalışmaları ve projeler gerçekleştirmiştir.
Dünya çapında elde ettiği bu başarıyı sürdürülebilir kılmak adına kendini sürekli yenileyen, geliştiren bir strateji ile yoluna devam etmektedir.
Aynı doğrultuda bir strateji izleyen ülkemiz de Afet Müdahale Yönetiminde 18.12.2013 tarih ve 28855 sayılı 'Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği' ve 03.01.2014 tarih ve 28871 sayılı resmî gazetede yayımlanan 'Türkiye Afet Müdahale Planı' ile yeni bir modele geçiş yapmıştır.
Bu modelde, afet ve acil durumlara ilişkin müdahale çalışmalarında görev alacak hizmet grupları ve koordinasyon birimlerine ait roller ve sorumluluklar tanımlanarak afet öncesi, sırası ve sonrasındaki müdahale planlaması temel prensipleri belirlenmiştir. Sistem içerisinde Türk Kızılay’ına beslenme hizmet grubunda ana çözüm ortağı; barınma, haberleşme, psikososyal destek, ayni bağış, depo ve dağıtım yönetimi, sağlık, nakliye, uluslararası destek ve işbirliği ile ulusal ve uluslararası nakdi bağış hizmet gruplarında da destek çözüm ortağı sorumluluğu verilmiştir.
Türk Kızılayı Ulusal Düzey Beslenme Hizmet Grubu Planı ile beslenme ihtiyaçlarını kendileri karşılayana kadar afetzedelere gereken beslenme hizmetinin verilmesi amacına yönelik afet ve acil durumlarda ihtiyaç duyulacak beslenme alanındaki tüm güç ve kaynakların ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde planlanması, olay bölgesine hızlı ve etkin bir şekilde müdahale ekiplerinin intikali ile destek çözüm ortakları (kamu kurumları, ilgili tüm kuruluşlar, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları vb.) arasında etkin bir yönetim ve koordinasyonun sağlanması hedeflenmiştir.
Türk Kızılayına verilen beslenme hizmeti ana çözüm ortağı sorumluluğunu başarı ile yerine getirebilmek için hazırlanan bu kılavuz, yıllardır edinilen bilgi ve tecrübelerin ışığında, alanda beslenme hizmetlerinin tüm süreçlerinin ifasında insani yardım çalışanlarının her zaman başvurabileceği bir rehber niteliğindedir.
Türk Kızılay’ının afetlere sırasında ve sonrasında beslenme konusunda nasıl bir yol izleyeceğine dair klavuzun girişinde olduğu gibi 88 sayfanın hiç birisinde Çölyaklılar, PKU Hastaları veya hekim tavsiyesi ile özel beslenmesi zorunlu olan bireyler ile ilgili tek bir kelime geçmemektedir.
Son zamanlarda ülkemizde yaşanan afet sonrasında başta çölyaklılar olmak üzere özel beslenmek zorunda olan bireylerin yaşadığı sıkıntıları yetkililerin politik söylemlerinden fırsat bulup çözüm üretememiştir. Deprem, Orman Yangını sel gibi doğal afetler sonrasında olayın sıcaklığı ile çoğunluğun ihtiyaçlarının karşılanmasına odaklanılması neticesinde özel beslenen bireyler ihmal edilmektedir. Bugüne kadar yaşanan afetlerde derneklerin talepleri üzerine yerel yöneticilerin ve Kızılay ve diğer yardım kuruluşlarının bazı yetkililerinin özel çabası ile geçte olsa glütensiz beslenen bireyler için ufak adımlar atılmıştır.
Ancak 'Afetlerde Beslenme Klavuzu' başta olmak üzere Afet sonrası tüm yasal mevzuata çölyaklılar başta olmak üzere tüm özel beslenen bireylere yönelik hangi tedbirler alınacağı ve bunları hangi kurumun yürüteceği açıkça yazılmalıdır.
Örneğin Glütensiz beslenen bireyler sağlıklı insanların yiyeceklerinde yiyemezler, ancak tüm sağlıklı insanlar glütensiz ortamda hazırlanan yiyecekleri tüketebilirler. Bu durumda ek bir kaynağa gerek olmadan sadece birkaç küçük düzenleme ile sorunlar kolayca çözülebilir. Sadece bu sorunu çözecek irade eksiktir.
Son zamanlarda yaşanan afetlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan Rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Devletimiz ve milletimizin bu yaraları en kısa sürede saracağına dair güvenimiz tamdır.
Yorum Yazın