Teknolojik Bir Çözümün Kurumsal Bir Sorunu İyileştirme Gücü Var mı?
Bürokrasinin dili bazen insanı yorar; çünkü hakikatin kendisi değil, onun gölgesi dolaşır koridorlarda. Son günlerde adliye personeli, savcı ve hâkimlerle ilgili e-devlet üzerinden yeni bir şikayet portalı açılacağına dair haberler de böyle bir gölgeyi andırıyor.
İlk bakışta kulağa hoş geliyor: “Vatandaş başvursun, devlet dinlesin.” Ne var ki bu söz, gerçeğin kendisini taşımıyor; yalnızca onun yankısını taşıyor.
Çünkü şikayet kapısının nereden açıldığı değil, kapının ardında gerçekten bir odaya çıkıp çıkmadığı önemlidir. Bizim yargı sisteminde yıllardır işleyen mesele de tam olarak bu: Kapılar çoğalıyor ama odalar aynı kalıyor. Mekanizma işlemiyor demek kaba olur; daha doğrusu, vatandaşın anladığı anlamda işlemiyor. Şikayetler alınıyor, dosyalar açılıyor, formlar dolduruluyor; fakat iç denetim mekanizmasının kendi içine kıvrılan yapısı, bu çabaları çoğu zaman boşa çıkarıyor.
Yargı denetiminin taşıyıcı kolonları sağlam olsa, portalın nereden açıldığının pek bir önemi olmazdı. Fakat işin pratiğinde, dosya gerçekten inceleniyor mu, yoksa bir bürokratik soğutucu tünelden geçirilip teskin edici bir cevapla mı geri dönüyor, kimse bilmiyor. Bu kapalı devre çalışan bir sistem. Şeffaflık değil, tebliğ üretiyor; güven değil, “gereği yapıldı” cümlesini.
Bu yüzden, e-devlet portalının açılacak olması, yeni bir hak arama yolu sunmaktan çok, yargının üzerindeki baskıyı başka bir kanala yönlendirme çabasını hatırlatıyor. Sanki, ağırlaşan yükü omuzlamak yerine rafların yerleri değiştiriliyormuş hissi. Vatandaşın öfkesi, hayal kırıklığı ya da çaresizliği forum sayfalarına, çevrim içi başvuru formlarına aktarılacak; fakat mesele yine aynı dar koridor sıkışacak. Portal, sorun çözmeyecek. Sadece gözden ırak bir yere taşıyacak.
Buradaki temel arıza yapısaldır. İç denetim, kendi personelini soruşturma konusunda yıllardır gönülsüz. Görünürde çok katı bir disiplin rejimi var; fakat gerçekte uygulama başka bir ritimle ilerliyor. Bu yüzden vatandaşın şikayetin gerçek bir yaptırımla sonuçlanacağına dair güveni yok. Portal, bu güven açığını kapatacak bir adım da değil. Yalnızca “biz açtık, siz yazın” demenin dijital bir versiyonu.
Yargıya olan inanç, modern devletlerin kalp ritmidir. Ritim bozulduğunda toplum nefes alamaz. Dijital kapılar açmak, ritmi düzeltmiyor. Hatta bazen ritmin bozuk olduğunu daha görünür hâle getiriyor. Çünkü insanlar başvuruyor, anlatıyor, belgeler gönderiyor…
Sonuç ise çoğu zaman bir e-posta kalıbı: “İncelenmiştir.”, ’’Şikayetiniz kabul edilmemiştir.’’
Oysa mesele, incelenmiş olup olmaması değil; incelenen şeyin gerçekten kavranıp kavranmadığı. Devlet, vatandaşın meseleleri karşısında kendini tedirgin eden bir soruyu cevaplamaktan kaçıyor: Adalet ne durumda? Eğer bu soruya cevap net değilse, portal açmanın da pek bir anlamı yok.
Bizim sistem, kendi gövdesini büyütmüş ama sinir uçlarını köreltmiş. Yargının iç denetimi yıllardır dokunulmazlık sınırlarında dolaşıyor. Vatandaşın sesinin nereye gittiği ise belirsiz. Portal, bu belirsizliği gidermiyor; sadece dijitalleştiriyor.
Yine de her karanlığın içinde bir ışık kırıntısı olur. Bu portal ki, iyi uygulanırsa ve samimi bir siyasi iradeyle desteklenirse teorik olarak denetimin önünü açabilir. Fakat mevcut koşullarda bu daha çok bir ihtimal, pek de güçlü olmayan bir ihtimal. Çünkü asıl mesele teknolojide değil, sistemin kalbinde.
Kağıt kalabalığıyla yüzleşmek yerine adaletin özüne dönmek gerekiyor: bağımsızlık, tarafsızlık ve hesap verebilirlik. Bunların olmadığı bir düzende dijital bir başvuru kapısı, suyu başka bir kanala yönlendiren bentten ibaret kalacaktır.
Belki de bu yüzden, bazı insanlar bu yeni portalın kendilerine nefes aldırmayacağını hissediyor. Ben de o duyguyu anlıyorum. Çünkü kapıların çoğalması, odanın değiştiği anlamına gelmez. Yargının odağında insan yoksa, portal ne kadar parlak olursa olsun yol yine aynı duvara çıkar.
Sistemi iyileştirmek istiyorsak önce şu basit soruyu sormamız gerekiyor:
Sorunu duyan kim?
Duyan gerçekten duyuyor mu?
Bu sorulara samimiyetle cevap verilmediği sürece de, portalın açılması yalnızca var olan tıkanıklığı daha sessiz hâle getirmekten öteye geçmeyecek.



































Facebook Yorum
Yorum Yazın