Öncelikle Adana’nın Gerileme Nedenlerini masaya yatırmak gerekir;
1- Sermayenin Uzaklaşması
1980’ler ve 90’larda Türkiye’nin sanayi devlerinden biri olan Adana, Sabancı gibi büyük grupların üretim tesislerini İstanbul ve Kocaeli gibi batı illerine taşımasıyla ciddi bir darbe aldı.
Tekstil, gıda ve metal sektörlerinde yaşanan dışa bağımlılık ve rekabet baskısı, yerel üreticiyi zayıflattı.
Organize Sanayi Bölgeleri yeterince genişletilmedi; teknoloji yatırımları sınırlı kaldı.
2-Tarımda Çöküş ve Kırsal Göç
Tarım maliyetlerinin artması, genç nüfusun tarımdan uzaklaşmasına neden oldu.
Tarım artık geçim değil, borçla sürdürülen bir yük haline geldi. Bu da kırsaldan kente göçü tetikledi ama kentte yeterli istihdam alanı oluşmadı.
3- Göç ve Demografik Erozyon
1980’lerden bu yana Adana sürekli göç veriyor. 2022’de net göç hızı yüzde 5,2 olarak kaydedildi.
Gelenler iş bulamıyor, kalanlar başka illere yöneliyor. Özellikle gençler Mersin, Bursa, Gaziantep gibi illere kayıyor.
Osmaniye’nin 1996’da il olmasıyla Adana’nın nüfusu ve ekonomik ağırlığı da bölündü.
4- Yatırım ve Vizyon Eksikliği
Başta Büyükşehir olmak üzere, ilçe belediyelerinin ve oda başkanlarının kısır ve günü birlik politikalara yoğunlaşıp uzun vadeli kalkınma vizyonu oluşturamaması, kamu-özel işbirliklerinin zayıf kalması.
Kentin potansiyeli olan liman, tarım ve sanayi entegrasyonu yeterince değerlendirilmedi.
Adana gerilerken Mersin ve Gaziantep Nasıl Büyüyor?
Mersin'in artıları:
Liman avantajı: Mersin Limanı, Akdeniz’in en büyüklerinden biri. Uluslararası ticaretin kapısı.
Serbest bölge: Yatırımcılar için cazip bir üretim ve ihracat merkezi.
Tarım ve turizm çeşitliliği: Narenciye, muz, seracılık ve sahil turizmiyle çok yönlü ekonomi.
Stratejik planlama: Mersin Ekonomi Zirvesi gibi çok paydaşlı kalkınma girişimleriyle yönetişim güçlendiriliyor.
Gaziantep'in avantajları:
Sanayi devrimi: Tekstil, gıda, makine ve savunma sanayinde büyük yatırımlar yapıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve ekibi profesyonellerden oluşuyor. Bu oluşuma oda başkanlarından da önemli katkılar var.
İhracat odaklı üretim: Türkiye’nin en çok ihracat yapan illerinden biri.
Kentte girişimcilik kültürü KOBİ’ler ve aile şirketleriyle güçlü bir üretim ekosistemi kurularak güçlendirilmiş.
Adana ekonomisinin giderek zayıflamasında Suriyeli mültecilerin katkısı var mı?
1- Düşük ücretli iş gücü: Suriyeli mültecilerin kayıt dışı ve düşük ücretle çalışmaları, yerel iş gücü piyasasında ücretlerin baskılanmasına neden olabiliyor. Bu durum özellikle vasıfsız işlerde çalışan dar gelirli vatandaşların yaşam standartlarını ciddi şekilde zarara uğratıyor.
2- Kayıt dışı ekonomi: Mültecilerin açtığı işletmelerin bir kısmı kayıt dışı çalıştığı için vergi kaybı ve haksız rekabet gibi sorunlar doğabiliyor. Bu da yerel esnafın gelirini olumsuz etkileyebiliyor.
3- Konut ve kira baskısı: Artan nüfus, özellikle düşük gelirli mahallelerde kira fiyatlarını yükseltiyor. Bu da yerel halkın barınma maliyetlerini artırıyor.
SON SÖZ: Adana'nın eski parlak günlerine dönmesi için yaratıcı liderlere, elini taşın altına koyabilecek yüreli siyasetçilere ihtiyacı var.
Gerisi laf-u güzaf
Facebook Yorum
Yorum Yazın