Adana’da 70 milyon liralık mal varlığının satışı için vekalet verdiği 4 kişi tarafından kaçırılan ve bir dönem Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı’nın yöneticiliğini de yapan iş adamı Koray Sarısaçlı, 13 gün rehin tutulup serbest bırakıldıktan 2 ay sonra yaşadıklarını anlattı.
Adana’da 70 milyon liralık mal varlığının satışı için vekalet verdiği 4 kişi tarafından kaçırılan ve bir dönem Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı’nın yöneticiliğini de yapan iş adamı Koray Sarısaçlı, 13 gün rehin tutulup serbest bırakıldıktan 2 ay sonra yaşadıklarını anlattı. Yaklaşık 7 milyon dolarlık imzaladığı senet karşılığında serbest bırakıldığını söyleyen Sarısaçlı, kendisini kaçıranların şu an tutuklu olduğunu, vakfın kurucusu Alparslan Kuytul’un talimatıyla bir suç örgütü kurulduğunu ve bu örgütün mal varlıklarını elinden almaya çalıştığını ileri sürdü.
Olay, 8 Eylül günü saat 17.30 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi’nde meydana geldi. İş yerinden çıkan Koray Sarısaçlı (46), arkasından yaklaşan otomobilden inen yüzü kapalı, eli eldivenli kişilerce araca bindirilerek kaçırıldı. Olaya tepki gösteren çevredekilerin durumu bildirmesi üzerine bölgeye gelen Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Gasp Büro Amirliği ekipleri, şüphelilerin kimliklerinin belirlenmesi ve yakalanması için çalışma başlattı. Bölgedeki güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis, aracın plakasının söküldüğünü ve içinde 4 kişinin bulunduğunu belirledi. Ekipler, şüphelilerin kapatma davası süren Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı ile bağlantılı oldukları öne sürülen Yusuf T. (33), Haydar A. (39), Rıdvan T. (31) ile Erol A. (34) olduğunu ve aracın da bölgede birkaç tur attığını tespit etti. Araştırmasını derinleştiren polis, Koray Sarısaçlı’nın eski eşi Asuman S. ve kızı R.S.’ye ait yaklaşık 70 milyon TL değerinde çok sayıda arsa, iş yeri, hastane ve laboratuvarın satış vekaletinin farklı tarihlerde şüphelilerden Yusuf T.’ye verildiğini tespit etti. Hastanenin satış vekaletinin geçen ay yine Yusuf T.’ye verildiği, sonrasında Koray Sarısaçlı’nın eski eşi Asuman S’nin notere giderek vekaletin iptalini sağladığı öğrenildi.
Olaydan sonra kaçan şüphelilerden Yusuf T., Haydar A. ile aracın sahibi Erdal E., yapılan eş zamanlı baskınlarla yakalandı. Serbest bırakılan Koray Sarısaçlı ise 21 Eylül gecesi evine döndü. Savcılığa giderek ifade veren Koray Sarısaçlı, kendisini kaçırıp para isteyen kişileri tanımadığını, yüzlerini görmediğini öne sürdü. Ayrıca Koray Sarısaçlı işkence gördüğünü, parasının olmadığının anlaşılması üzerine serbest bırakıldığını söyleyerek kendisini kaçıranlardan şikayetçi oldu. Aradan 2 hafta geçtikten sonra avukatıyla görüşen Sarısaçlı, kendisini Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı ile bağlantılı kişilerin kaçırdığını, kurucu Alparslan Kuytul’un talimatıyla işkence gördüğünü ve milyonlarca liralık senet imzalayarak serbest kaldığını öne sürdü. Tekrar savcılığa giden Sarısaçlı, ifadesini değiştirdi.
"Alparslan Kuytul’dan gelen emirleri uyguladılar"
Yaşadığı zorlu süreci gazetecilere anlatan Koray Sarısaçlı, “Zor bir dönemden geçtik. Olaydan 3-4 gün önce takip edildiğimin farkındaydım. Arabaya bindirilip kaçırmaya çalıştıklarında arabanın içinde kafama sopalarla vurup elektroşok verdiler. Yüzümü kapatıp 13 gün boyunca sopalarla ve benzeri şeylerle vurarak işkence ettiler. İşkence yaparak yaklaşık tutarı 7-8 milyon doları bulan senet imzalattılar. Beni zorla tuttukları dönemde Alpaslan Kuytul’un bir fiil hep emirleri geliyordu. Talimatlarını yerine getirmeden oradan çıkamayacağımı söylüyorlardı. İşkence nedeniyle kaburgalarım kırılmıştı. O haldeyken bile işkenceye devam ettiler. Vakıf aleyhinde konuşmayacağım, bu olayı gündeme getirmeyeceğime dair video kaydı aldılar” diye konuştu.
"Vakıfa gitmedim diye 3 milyon lira ceza kestiler"
Alparslan Kuytul’un kendisine daha önce de milyonlarca lira ceza kestiğini öne süren Sarısaçlı, “Kaçırılmadan önce toplantılara çağırıyorlardı. Toplantıya katılmadığım gerekçesiyle ‘ceza’ adı altında 4 milyon lira, yanımda çalışan personel katılmadığı gerekçesiyle de 3 milyon lira ödemem gerektiği söylenmişti. Bunun daha önce başkalarına da uygulandığı söyleniyordu. Yaklaşık 8 milyon lira değerindeki laboratuvarım ve yaklaşık 5-6 milyon lira değerindeki villam için Yusuf T’ye satış vekaleti vermemi istediler. Baktım ki durmuyorlar. Her şeyim elimden gideceği için isteklerine karşı geldim” dedi.
“Kendi avukatlarımla irtibata geçmemi engellediler”
Ölüm tehditleri nedeniyle bir şey yapamadığını aktaran Sarısaçlı, “Serbest bıraktıktan sonra da beni bir saniye boş bırakmadılar. Avukatlarımla bağlantıya geçmemi engellediler ve onları azletmemi istediler. Kendi avukatlarını göndereceklerini söylediler. Adliye otoparkında bir araca bindirip nasıl ifade vermem gerektiğini anlattılar. Daha sonra kendilerinin göndereceği avukatla savcıya ifade vereceğimi söylediler. Savcının odasına girene kadar da yanımdan ayrılmadılar. Sonrasında ise kendilerinden görünmem için belirli günlerde vakfa gitmem konusunda talimat verdiler. Ayrıca Alparslan Kuytul, notere gidip malvarlığımla ilgili kendilerinin belirlediği kişiye satış vekaleti vermemi istedi. Tanımadığım bir kişiye vekaletname vermem sağlandı. Daha sonra bu işlemi iptal ettirdim” ifadelerini kullandı.
Kendisinin hain ilan edildiğini söyleyen Sarısaçlı, daha sonra şunları kaydetti:
"İsteklerini yerine getirmediğim için annemi, eşimi ve kız kardeşimi öldürme yönünde tehditler aldım. Baktım ki artık iş çığırından çıkmaya başlamıştı. Bunlardan ötürü savcılığa gittim ve ifademi değiştirdim. Beni kaçıranların onların olduğundan eminim. Kendilerine iftira attığımı öne sürüp hakkımda karalama kampanyası başlattılar. Bir ay önce savcılığa verdiğim ifade için ‘Neden kulak asmıyorsunuz?’ diyenler, bana ‘kardeşim’ diyenler şimdi ‘hain’ ilan ettiler."
“Adalet tecelli edecek”
Koray Sarısaçlı’nın avukatı Mehmet Emin Çınar ise adaletin tecelli edeceğini söyleyerek, “Müvekkilim zaten yaşadığı süreci az önce de anlattı. Kendisi alıkonulduğu süre zarfı içerisinde bütün bu olayların azmettiricisinin ve planlayıcısının Alpaslan Kuytul olduğunu savcılık makamına da sarahaten iletti. Biz ortada çıkar amaçlı olarak kurulan bir suç örgütünün teşekkül ettiğini görüyoruz. Bu suç örgütü müvekkilimin mal varlıklarını hukuka aykırı yol ve yöntemlerle ele geçirmeye çalışmıştır. Müvekkilimin hürriyetini tahdit ederek, onu kaçırarak işkence yapılmıştır” diye konuştu.
Yorum Yazın