Linç kampanyası kabul edilemez.
Sağlık Sen Şube Başkanı Nennioğlu, Dr.Ekrem Tok Ruh Sağlığı Hastanesinde yaşanan üzücü olayla ilgili bir basın açıklaması yaptı.
Başkan Nennioğlu açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Saygıdeğer sağlık çalışanları, basınımızın güzide mensupları, Sayın katılımcılar, hepiniz hoşgeldiniz.
Şuan önünde bulunduğumuz Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde 1 mart 2020 tarihinde yürekleri dağlayan, söylerken bile acı duyduğum malumunuz üzücü hadise yaşanmıştır. Öncelikle yaralanan hastamıza acil şifalar diler, yakınlarına yüce Mevlamdan sabırlar niyaz ederim.
Saygıdeğer sağlık çalışanı arkadaşlarım, bizleri buraya basın açıklaması yapmak için toplayan söz konusu olay sonrası sekiz sağlık çalışanı arkadaşımız haklı haksız demeden açığa alınmıştır. Bütün hastane çalışanları tartışma konusu olmuştur. Bu acı olayda ihmali olanların hakettiği cezayı almasını biz de isteriz, ancak tüm hastane personeline mal olması kabul edilemez!
Bu üzücü olayı yaşayan hastamızın ve ailesinin acılarını paylaşıyoruz
fakat bu yaşanan acı olayın istismar edilerek ilimizde günde ortalama 100.000 kişiye hizmet veren tüm sağlık çalışanlarını ve hastaneleri zan altında bırakmaya çalışan karalama kampanyalarını da kabul etmemiz mümkün değildir.
Sağlık sistemi ve sağlık hizmeti sunucuları kişisel çekişmelere malzeme edilmemelidir
Sadece sendika yönetimimiz değil, öğle arasından ödün vererek burada bulunan ve bulunamayan, Adana'nın her yanından sağlık mensubu arkadaşlarımız cefakar ruh sağlığı personelinin yanında.
Asılsız, gelişi güzel iddialarla kamuoyu oluşturmaya çalışıp, günlük siyasetlerine alet edenlere buradan elimizdeki somut bilgilerle cevap vermek isterim.
Ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesi özellikli bir hastanedir. İnsanlar hastanemize birinci derece yakınlarına bile bakamayıp yatırır ve çoğu kez arayıp sormazlar bile. Burada çalışan sağlık mensupları, sizin bakmadığınız yakınınıza bakan, şefkat gösteren, çoğu kez de onlardan dayak yiyip yaralanan kişilerdir ..
Bunlarla ilgili son dönemlerde yaşanmış olan birkaç olayı sizlere söylemek isterim;
Hemşireler Ş.S., Ü.A., E.Ç., Ö.A. hastaları tarafından darp edilerek beyin travması geçirmiş olup Ş.S de sekel kalmıştır.
Hemşire B.P. Boyun travması geçirmiş, ameliyat edilmiştir.
Hemşire B.K., Z.S., S.K hamile iken darp edilmiş, hemşire S.K. Bebeğini kaybetmiştir
Doktor F.S. Hamileyken darp edilmiş, bebeğini kaybetmiştir.
Psk uzmanı Dr T.B. Hastalar tarafından silahla rehin alınarak uzun süre tutulmuştur. Yine psk uzmanı Dr. N.K. hastası tarafından rehin alınmıştır.
Hemşire M.D. Hasta tarafından boğularak öldürmeye teşebbüs edilmiştir.
Dr G.Ö. Hastası tarafından darp edilerek kolu kırılmıştır.
Hemşire H.M. Ve K.K. Hastalar tarafından darp sonrası kulak zarları yırtılmıştır.
Hemşire İ.K. Hasta tarafından gözüne darbe almış, parmakları ısırılmıştır.
Güvenlik görevlileri Ö.B. Ve S.A. nın hastalar tarafından kolları ısırılmış,
yaralanmışlardır.
Güvenlik görevlisi S.B. Gözüne darbe almış, H.Ç. nin koluna floresan lamba saplanmış.
Hastane personelleri A.Ç., İ.K., A.Y., A.H., M.K., E.K., B.Y. hastalar tarafından darp edilmiş olup, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekillerde yaralanmışlar, opere edilmişlerdir. B.Y. nin %70 duyma kaybı sekel olarak kalmıştır. E.K. nın darp sonucu bel kemiklerinde kırıklar sonrası sekel kalmış, tedavi edilememiştir.
Hemşire R.D ve Ü.A. sıcak çaydanlıkla darp edilmişlerdir.
Duyduğunuz olayların hiçbiri basında yer bulmamıştır. Ancak olayların tamamı kurum tutanaklarında mevcuttur.
Kıymetli hazirun..
Güncel bir konu olan ve bizim de uzun zamandır gündemimizde olan, sağlık mensubu arkadaşlarımızı öteleyen, hatta hiç görmeyen döner sermaye yönetmeliğinin birinci derece mağdurlarından biri, işte bu hastane çalışanlarıdır.. Bu kadar zorluğa ve baskıya rağmen sağlık mensubu arkadaşlarımız yıllardır ek ödeme almadan, tamamen özveri ile görevlerini sürdürmektedirler.
Bu kadar zorluğun üstüne böyle bir olaydan dolayı herkesi yaftalayacak, asılsız, soyut iddialarla onları suçlamak ve motivasyonlarını düşürmek insana yakışır bir davranış değildir.
Elbette olayla ilgili sorumlular vardır. Ancak sormak gerekir. Sorumlu yıllardır modern bir ruh sağlığı hastanesi kurmayan bakanlık mı, yoksa 40 yıl önceki hastane şartları ile hizmet vermeye çalışan hastane yönetimi mi?
......
Saygıdeğer Adanalı hemşehrilerim, gazeteci ve siyasetçi arkadaşlarım..
Günlük siyasetinizle Adana'mıza verdiğiniz zararın farkında degil misiniz?
Bu hastane Adana'da, çalışanlar Adanalı!
Gelin soruşturma sonucunu bekleyelim. Hemen yargılamayalım. Bugüne kadar ortaya çıkmayan iddialarin, böyle bir olaydan sonra ortaya çıkmasını sorgulayalım. Diğer sağlık çalışanı arkadaşlarımızı üzmeyelim, motivasyonlarını bozmayalım.
Sağlık çalışanlarına sahip çıkalım! Onlar gece gündüz demeden, gerek ülkenin ücra köşesinde, gerek sınır ötesinde askerimizin yanında, bazen depremde enkaz altında, bazen acilde yakınlarımızın canını kurtarmakta. Bazen de kimsenin bakmadığı ruh sağlığı hastalarımıza bakmaktadır.. Lütfen artık onlara sahip çıkalım, kıymetini bilelim..
Biz Sağlık-Sen Adana Şubesi olarak, sağlık çalışanlarının her zaman yanındayız.
Hepinize katılımınızdan dolayı teşekkür ederim..
Sağ olun var olun, Allah'a emanet olun."
Ayrıca bir soru üzerine Nennioğlu , Adana Ruh Sağlığı Hastanesinin Doktor, Hemşire ve personel ihtiyacı olduğunu ayrıca 300 yataklı Modern bir Hastane yapılmasını talep etti.
Başta Ruh Sağlığı Hastanesi çalışanları olmak üzere , Şehir Hastanesi, Seyhan Devlet Hastanesi ve Çukurova Devlet Hastanesi çalışanları destek verdi.
Yorum Yazın