Olur mu böyle olur mu | Akkapı’ya, Yamaçlı’ya yağdır, Suluca’yı Susuz bırak | Kardeş Kardeşe Yapar mı?
Zeydan efendi hayali yatırımlarla övünüyor, Ailenin gazetesi Sözcü’ye verdiği demeçteki ifadesi hala taptaze.
"Adana’yı büyük köy olmaktan kurtaracağız.."
***
Laf ola beri gele! Dilin kemiği yok. Salla gitsin, inanan çıkarsa ne âlâ!
Göreve geldiği şunca zaman oldu. Ortada ne var, Bir şey yok!
Adana’yı büyük köy olmaktan nasıl kurtaracak, Bunu hangi kafa ile yapacak? Böyle bir projesi var mıydı, atıyor mu? Meçhul!
***
Şurası bir gerçek; Karalar, Adana’yı köye değil sadece iki mahalleye kurban etti.
İlçelerde yeşillik dağıtıp göz boyayan Zeydan Karalar, sıra merkeze gelince; insanları bozuk yollara, sineğe ve de pisliğe talim ettirdi.
Kent halkı bu durumu görmüyor mu, bilmiyor mu, yaşananları, yaşatılanları değerlendirmeye almayacak mı? Zamanı gelince cümle kifayetsizliğin hesabını sormayacak mı?
Kendi partilileri bile her şeyin farkında. "Elimiz kırılsaydı da oy vermeseydik" diyenler sandık gününü bekliyor.
Kapalı kapılar ardında neler söyleniyor, bir duysanız: "Seyhan’dan tecrübeliydi diye güvenmiştik) diyenler mi istersiniz, (Duyduk ki engin tecrübesini hiç bilmediğimiz alanlarda kullanıyor) diyenler mi istersiniz? (Çalışıyor mu, Ne gezer diyenler) (Karalar, yan gelip yatıyor, ama yattığı yerden tüm maharetini sergiliyor) diyenler mi??
***
Sağda solda hala, sararmış, yer yer yırtılmış, 'Adana gibi başkan" sözcüklü posterlerini görüyorum. "Başkana bak övündüğü şeye bak" diye gülesim geliyor.
"Adana gibi başkan" iddialı bir cümle. Mevcut kapasite buna elveriyor mu?
Kendisini, "Adana gibi başkan" değil de. "Yamaçlı ya da Akkapı gibi" bir başkan olarak tanıtsaydı daha gerçekçi olmaz mıydı?
***
Karalar’ı her şeye rağmen sözüne sadık bir siyasetçi olarak kabul etmek gerekir.
Aidiyet bağlı mahallelerde oluşturduğu seferberlik hız kesmeden devam ediyor.
Mahallelinin her dediği, her isteği emir telakki ediliyor. Hizmetse hizmet, personel ise personel!!
Önceki belediyeyi suçla, ama sen şişirdikçe şişir!
Seyhan’dan sonra aynı mantık devam ediyor.
***
ASKİ Cumhuriyetini anlatmaya gerek bile yok. Genel Müdür Nesrin Vursavuş’un, hangi özelliği ile bu göreve getirildiği bilinmiyor.
Hanımefendi, bilgi ve beceri eksikliğine, tüm tecrübesizliğine, (Cumhurbaşkanının sözü ile).. "İki koyun versen güdemeyecek" nitelikteki yapısına rağmen koltukta oturmaya devam ediyor.
Yeter ki bay başkan memnun olsun.. Körler sağırlar birbirini ağırlar misali; Zeydan efendi ne diyorsa o!
Durum vahim!
***
Adanalı suya hasret kalmış, sinek sivrisinek kol geziyormuş. Rutin hizmetler yuh çektiriyormuş ne gam!
Buyrun Suluca Mahallesine.. Buradaki insanlar aylardır susuzluğun pençesinde inim inim inliyor/inletiliyor. Mahallelinin feryadını ne Zeydan efendi duyuyor, ne de Aski’nin torpilli müdiresi..
Devlet buraya TOKİ eliyle toplu konut hizmeti getirmiş, her türlü sosyal aktivite için masraf ederek tesisler kurmuş. Uygarlık adına gerekeni yapmış;
Ama gel gör ki, yüz yıkayacak su yok.!
İnsanlar banyo yapmak için uzak mahallelere, akrabalarının yanına gidiyor. Marketten su alıp tuvalete giriyorlar. Su olmayınca ciddi bir temizlik de yapılamıyor.
Susuzluk, salgın hastalıklara davetiye çıkarırsa, bu durumun sorumlusu kim olacak?
En önemlisi bu ayıp kimlerin boynuna yaftalanacak?
Netice itibarı ile Adana BB ve ASKİ’nin adı var, görünürde bir icraatı yok.
Yazın ortasında sinekten, böcekten, susuzluktan kıvranan Adanalılar çok değil 6-6,5 ay sonra gereken iradeyi gösterecektir.
Tabi ki, CHP lideri Kılıçdaroğlu önce davranır da, BB başkanlık hayali ile yatıp kakan Soner Çetin'den yana tavır koyarsa, siz o zaman seyredin cümbüşü...
Vatandaşının Derdine Duyarsız, Vergi alırken Şahin, Hizmette Karga!
Olur mu Böyle Zeydan Ağa!
Yorum Yazın