Acıbadem Adana Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Emrah Girgin, bel fıtığının ilerledikçe idrar kaçırma ve felce neden olabildiğini söyledi.
Acıbadem Adana Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Emrah Girgin, bel fıtığının ilerledikçe idrar kaçırma ve felce neden olabildiğini söyledi.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Emrah Girgin, pandemi koşullarında iyice artan hareketsiz yaşam tarzının omurga sağlığını da olumsuz etkilediğini söyleyerek, “Bel ağrısı geçer diye beklemek doğru değil. Pandemi sürecinde bel fıtığının görülme sıklığı yaygınlaştı. Tedavide erken tanı büyük önem taşıyor. Bel fıtığı tedavisinin ihmal edilmesi durumunda günlük yaşam kalitesi olumsuz etkilenirken, ilerleyen durumlarda idrar kaçırma ve felce neden olabiliyor” ifadelerini kullandı.
Fiziki muayene ve görüntüleme tetkiklerinin ardından kişiye bel fıtığı tanısı konulduğunu, her bel ağrısının ameliyatla tedavi edilmediğini vurgulayan Dr. Emrah Girgin, “Cerrahi tedavide ise ilerleyen teknoloji sayesinde mikroskop yardımı ile lomber mikrodiskektomi yapılarak hastalar ertesi gün taburcu ediliyor” dedi.
Emrah Girgin, bel fıtığı belirtileri ve tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Omurlar arasındaki diskler zarar görüyor
Dr. Emrah Girgin, omurgayı oluşturan omurların arasında, iki omuru birbirinden ayıran ve aynı zamanda hareket nedeniyle oluşan şoku emen yastıklar bulunduğunu bu yastıkların hem kemikleri birbirine sürtünmekten koruduğunu hem de omurgaya esneklik kazandırdığını belirtti. Girgin, bel fıtığı oluşma sürecini şöyle anlattı:
“Bu diskler de aynı anda hem yumuşak hem de serttir. Annulus fibrosus adı verilen sert bir dış katman ve nükleus pulposus adı verilen yumuşak, jel benzeri bir merkez vardır. Her diskin dışındaki lifler, omurlara yapışmalarına ve yerinde kalmalarına yardımcı olur. Diskin güçlü dış tabakası yırtılırsa, jel benzeri merkez omurilik kanalına sızabilir. Bu jel ve potansiyel olarak dış diskin ve iç jelin bir parçası, omurga boyunca uzanan sinir köklerine baskı yaptığında ağrı ortaya çıkar. Sinir sinyalleri bloke edildiğinden uyuşukluk da meydana gelebilir. Jel ayrıca sinir iltihabına ve ağrısına katkıda bulunabilecek kimyasal bir tahriş edici salgılayabiliyor. İşte bu duruma bel fıtığı, bu durum sonucunda oluşan ve belden bacağa veya dize yayılan şiddetli ağrıya bel fıtığı sonucunda oluşan ağrı denir.”
Ağrı, uyuşma ve karıncalanmaya dikkat
Bel fıtığı ağrısının kimi durumlarda bacağı etkilemediğini belirten Dr. Emrah Girgin, “Omurlar arasından çıkan kıkırdak doku her zaman sinirlere basmayabilir. Böyle durumlarda hastada şiddeti bir bel ağrısı oluşur. Bu ağrı türü diskte gelişen ağrı olarak tanımlanır. Bel fıtığı tedavisinde erken tanı büyük önem taşır bu nedenle belde ya da belden başlayıp kalçaya ve bacaklara doğru inen ağrı, uyuşma, karıncalanma, sızlama hatta yanma ve donma gibi belirtilerin ihmal edilmemesi gerekir. Ayrıca vücudun bir tarafında donuk ağrı, öksürme ya da hapşırma ile oluşan ağrı, otururken artan ağrılar gibi şikayetlerle de karşılaşılabiliyor. Eşyaları kaldırma ve tutma yeteneğini etkileyen kas zayıflığı, denge sorunları, topallama, uzun süre aynı pozisyonda kalamama ve duruş bozukluğu da bel fıtığını akla getirmeli. İlerleyen durumlarda ise bağırsak ve mesane kontrolünün kaybı, idrar kaçırma gibi durumlar yaşanabiliyor” şeklinde konuştu.
İlk tercih ilaç ve fizik tedaviden yana
Tek başına bel ağrısının cerrahi tedavi gerektirmediğine dikkat çeken Dr. Girgin, sözlerine şöyle devam etti:
“Özellikle kalçadan bacağa vuran şiddetli ağrısı olan ve güç kaybı eşlik eden hastalarda lomber mikrocerrahi yöntemi ile yani mikroskop yardımı ile ameliyat öneriyoruz. Hastanın yaş ve kilo durumunu da göz önüne alarak cerrahi sürecini ne kadar öne almamız gerektiğini tayin edebilmek önemli. Ancak çok dayanılmaz, şiddetli ağrı dışında tercih edilen ilk yol, konservatif tedavi dediğimiz medikal ve fizik tedavi sürecini içeriyor.”
Egzersiz alışkanlığı edinmek çok önemli
Mikroskop yardımı ile yapılan lomber mikrodiskektomi ameliyatlarında hastanın fıtığı alınıp fıtığın tekrarlama riskini ortadan kaldırmak için iki omur arasındaki kıkırdak dokunun boşaltıldığını sinir köklerinin de mikroskop altında temizlenip rahatlatıldığını anlatan Dr. Emrah Girgin, “Cerrahi tedavi süreci ile ilgili bir çok farklı teknik söz konusu iken en kalıcı ve en güvenilir cerrahi tedavi yöntemi mikrodiskektomidir. Ameliyat, ortalama 40 dakika sürüyor. Yaklaşık 5-6 saat sonra hastamızı yürütüyoruz ve bir gün sonra taburcu ediyoruz” dedi.
Bel fıtığının nüksetmemesi için kişinin yaşam tarzına ve beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmesi gerektiğini de vurgulayan Dr. Emrah Girgin, “Toplumun her kesiminde hemen herkes hayatının bir döneminde bel ağrısı ya da bel fıtığı sorunu yaşıyor. Bunu önlemek için egzersiz alışkanlığı geliştirmek önemli” diye konuştu.
Yorum Yazın