Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Züleyha Çalıkuşu, koronavirüs endişesi nedeniyle hastaneye gitmeyi erteleyerek düzenli sağlık kontrollerini yaptırmayanların, başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanser türü ile hayati riske yol açan hastalıklarda erken tanı şansını kaybettiğini bildirdi.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Züleyha Çalıkuşu, koronavirüs endişesi nedeniyle hastaneye gitmeyi erteleyerek düzenli sağlık kontrollerini yaptırmayanların, başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanser türü ile hayati riske yol açan hastalıklarda erken tanı şansını kaybettiğini bildirdi.
Kronik hastalıkları ve çeşitli sağlık problemleri olan pek çok kişi, hastaneye gittiğinde koronavirüse yakalanabileceği endişesiyle evde kalmaya devam ederek düzenli yaptırmaları gereken sağlık kontrollerini ihmal ediyor. Bu durumun başta akciğer kanseri olmak üzere tüm kanser hastalıklarında erken tanı ve tedavi şansını ortadan kaldırabileceğine dikkat çeken uzmanlar, “Virüsten korunmaya çalışırken daha ciddi sağlık sorunlarına yakalanabilirsiniz” uyarısında bulunuyor.
Acıbadem Adana Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Züleyha Çalıkuşu, yaptığı açıklamada, özellikle akciğer kanserine yönelik tarama tetkiklerinin erken tanı şansını artırdığını ve hastalığın tam olarak tedavi edilebilmesini sağladığını kaydetti.
“Akciğer kanserine karşı erken tarama testleri çok önemli”
Akciğer kanserinin dünyada en sık görülen kanser türü olduğunu ve ölüme yol açan kanser hastalıkları arasında da ilk sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Çalıkuşu, “Akciğer kanseri erkeklerde en sık ölüme neden olan birinci kanser, kadınlarda ise ikinci kanser türüdür. Dünya genelinde yapılan araştırmalar gösteriyor ki akciğer kanseri genellikle hastalığın metastaz yaptığı dönemde yani diğer organlara sıçradığı evrede teşhis ediliyor. Bu evrede cerrahi şansı yok denecek kadar az oluyor, hastalığın medikal tedavi oranı ise giderek düşüyor” diye konuştu.
Akciğer kanserinin çoğunlukla 55 yaş ve üzerinde görüldüğünü belirten Prof. Dr. Züleyha Çalıkuşu, “Akciğer kanserinde önemli risk faktörleri vardır. Bunların başında; sigaraya başlama yaşı ile sigarayı kullanma sıklığı ve kanser yapıcı maddelere maruz kalma sayılabilir" dedi.
“Belirtilere dikkat edilmeli”
Hastalığın kimi belirtilerle kendini ortaya koyduğunu kaydeden Prof. Dr. Çalıkuşu, “Geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam, gülerken, öksürürken ya da derin nefes alırken şiddetlenen göğüs ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı, ses kısıklığı, nefes darlığı, sürekli tekrarlayan bronşit veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonları akciğer kanserinin en sık belirtileri oluyor. Bu belirtiler dikkate alınarak vakit kaybedilmeden hastaneye başvurulmalı” ifadelerini kullandı.
“Risk grubundaysanız, kontrollere erken başlayın”
Risk grubunda yer alan kişilerin ise bu belirtileri beklemeden düzenli sağlık kontrolü yaptırması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Çalıkuşu, şöyle devam etti:
“50 yaşın üzerinde bulunan ve en az 20-30 yıldır günde bir paket sigara içenler ya da 10 yıldır iki paket sigara tüketenler, risk grubunda yer alıyor. Bu kişiler için düşük doz bilgisayarlı tomografi çekimi, akciğer kanseri tarama yöntemi olabilir. Erken evrede tanı alan hastalarımız tam tedavi şansına ulaştığı için bu kontroller ihmal edilmemeli. Ne yazık ki koronovirüs pandemisi döneminde hastaneye gelmekten korkan hastaların erken tanı şansı azaldı. Bu sorunu sıklıkla yaşadık. Erken tanı sayesinde kanserin ilk evresinde olan hastalarımız tedavi şansı buldu. Ancak geç tanı alanların tedavisi de gecikti.”
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Züleyha Çalıkuşu, sadece kanser hastalarının değil kalp, beyin, akciğer, karaciğer, böbrek, mide, bağırsak ve endokrin sistem ile ilgili rahatsızlıkları olanların da tedavi süreçlerini ve kontrollerini aksatmaması gerektiğini vurguladı.
Yorum Yazın