Ve bir batış!
Günlerden 24 Temmuz 2007..
1200 dwt lik M/V MULTI TRADER gemisiyle İzmit Hereke limanından alçı yüküyle hareket ettik.
Varış limanımız ROMANYA CONSTANTA limanıydı. Yaklaşık 14 saat İstanbul AHIRKAPI mevkiinde boğaz geçişi için bekledik. 25 Temmuz 2007 sabahı saat 09:00 da İstanbul boğazına güneyden kuzeye giriş yaptık. Saat 11:30 itibari ile Karadeniz’e çıkış yaptık. Boğazdan neta olduk.Tahmini varış ETAMIZ 26 Temmuz 2007 saat 12:00 gibiydi.
Kimse kabus gibi bir gecenin bizi beklediğini farkında değildi.
Gemide 7 mürettebat bulunuyordu. Bunların ikisi Türk, biri Rus, dördü ise Gürcü uyruklu idi. Her şey çok güzeldi. Normal seyir vardiyaları tutuluyor, sohbetler ediliyor, dinlenmek isteyenler dinleniyordu. Kimse birazdan olacak olayların farkında değildi.
Hava sertleşmeye başladı. Gidişat kendini ince ince gösteriyordu. Rüzgar geminin baş tarafından geliyordu ve gittikçe şiddeti artıyordu. Geminin baş taraftaki büyük jeneratörü devredeydi.
Kâbus anları başlamıştı. Gemi gitmeye çalışıyor fakat bir türlü yol katedemiyordu. Bütün personel ayaktaydı. Saatler sabah 04:00 gösterirken gemi kaptanı geminin iskele tarafa yattığını fark etti. Gemi iskele tarafa yavaş yavaş yatıyordu. Herkes şaşırmıştı, kimse ne yapacağını bilmiyordu. Gemide tam bir emergency çalışma vardı, bütün personel makine dairesinde hummalı bir çalışma ile iskele balast tanklarına giren suyu boşaltmak için çaba harcıyordu. Fakat gemi her geçen saat daha fazla iskele tarafa yatıyordu.
Geminin ambar üstündeki brandalar açılmış, halatları kopmuş ve denize yayılmıştı. Sabah saat 09:00 itibari ile Romanya Mangalia açıklarına demir atıldı. Evet! Havadan kurtarıldı gemi, fakat hala iskele tarafa yatıyordu. O dokuz şiddetindeki havayla çalkalanan Karadeniz sanki bir kenarda boynu bükük, suç işlemiş bir çocuk gibi durmuştu. Kara görünüyordu, personelin gemiyi kurtarma çabaları çalışmaları hala devam ediyor, herkes elinden ne gelirse yapmaya çalışıyordu. Fakat gelen suyun basıncını yenmek mümkün olmuyordu. Her şey ortadaydı, geminin postalarından birisi patlamış ve yırtılmıştı.
Saatler ilerliyordu, gemi git gide iskele tarafına yatıyordu, römorkör yardımının gelmesi çok zordu. Zaman yoktu ve bütün personel elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyordu. Orada herkes o anda birbirine kenetlenmiş, Gürcü, Türk, Rus, Müslüman, Hıristiyan ayrımı kalmamıştı.
Kaderleri aynı noktada kesişen bu insanlar, tıpkı bir elin parmakları gibi kolu kurtarma çabasındaydı...
Kaptandan “eşyalarınızı toplayın!” talimatı gelmişti. Toplanılan eşyalar geminin kıç üstüne konuldu. Herkes oplanma yerinde kaptanın gemiyi terk emrini bekliyordu. Saat 19:00 gösterirken işte o an ambarlardan büyük bir patlama sesi duyuldu, gemi artık kendini Karadenizin sularına bırakacaktı. Kaptan Mangalia sahil güvenliklerine S.O.S verdikten hemen sonra gemiyi terk emri verildi. Lıfe boatlar indirililerek tahliye gerçekleştirildi. Mangalia sahillerine doğru kürek çekilmeye başlandı.
Gemi yönünü çevirmiş halde, yavaş yavaş yeni evi olan Karadenize doğru batıyordu, işte o an baktığımda gözlerim doldu. Yavaş yavaş sahile ilerlemeye çalışırken kafamı çıkarıp lıfeboat kapısından baktığımda havada iki adet ışık gördüm ve o an tamam kurtulduk dedim.
Hemen arkasından bir adet deniz polisi ve iki adet sahil güvenlik botunun bizlere yaklaştığını fark ettim. Bizi sahil güvenlik botuna aldılar ellerim titriyordu bir ihtiyacım olup olmadığını sorduklarında sadece sigara diyebildim. Limana girdiğimizde bottan inerken flaşlar patlıyordu yaklaşık 30 kamera, fotoğraf makineleri bizleri çekiyordu. Arkasından bizleri sahil güvenlik ofisine götürdüler ve hemen doktorlar geldi.
Muayenelerimiz bittikten sonra sahil güvenlik emri ile Mangalia tatil kasabasında bir otele yerleştirildik.
İşte bir geminin Karadeniz’in mavi sularına gömülmesi böyleydi.
Hepimiz hüzünlüydük ama inanın bir yandan da sevinçliydim. Bütün personel kurtulmuştu, önemli olan da buydu.
* * *
Merhaba değerli adanahaber okuyucuları. Ben Erdal Kaşıkcı. 1986 Adana doğumluyum. Türkiye de 81 vilayet 718 ilçe gezecek kadar Türkçe, yurtdışında 30 ülke gezecek kadar ingilizce, Arapça ibranice ve Rusca bilmekteyim. Siz değerli okuyuculara deniz hikayeleri, gezi yazıları paylaşacağım. Şimdiden değerli zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ediyorum.
* * *
Denizcilik Terimleri:
emergency:acil durum
eta: varış saati
neta;tehlikeden kurtulmak, temizlenmek, hazır etmek
sos: acil durum işareti
Kıç: geminin arka tarafı
Sancak: sağ taraf
İskele: sol tara
Yorum Yazın